Yine “değişken faizler” konusu!
Ve yine bankalar.
Bankacılara hele de kooperatiflere sorsanız, mutlak bir “suskunluk sarmalı” öneriyorlar.
* * *
Bir de biz gazetecilere sorunuz.
Dün sabah benden önce ofisime gelmişti, okurumuz Nuri Akyön.
Elinde de banka dekontları (!)
* * *
Özetle yurttaşın derdini anlatalım:
- 2011’de 55 bin sterlin borçlanmış.
- Ev kredisiyle yeni bir ev almış.
- 715 sterlin taksit ödüyordu.
- TL eridi, sterlin coştu, taksitini ödeyemez oldu.
- Bankaya gitti, borcunu Türk Lirası’na yapılandırdı, 142 bin 500 TL borçlandı.
- 2022’de borcunu kapatacaktı, vadesini 2024’e kadar uzattı.
- 11 Mayıs 2018’de % 16.75 faiz ile borçlandı, 3.125 TL taksit ödeyecekti.
- Birkaç ay sonra faiz oranı % 19.93, geçen ay faiz % 27.50 oldu.
- Şimdi 3.850 TL taksit ödemesi gerekiyor.
“Ben bu işten ne anladım” diyor.
Bir de soruyor: “İyi ki belediyede çalışıyorum, peki özelde çalışan gençler nasıl ev sahibi olacaklar?”
* * *
İşin “yurttaş” yönü bu!
Bir de tüm bu gelişmelerin “banka” penceresinden bakışı var.
Koopbank Genel Müdürü Kemal Ataman diyor ki;
- “Bankamızda değişken faiz uyguluyoruz ve bu konuda şeffafız.”
- “Faizler ekonomik seyre göre zaman zaman düşüp, zaman zaman yükselebilmektedir. Son 10 yılda 9 kez de faiz oranlarını düşürdük.”
- “Faiz oranları yükseldiği zaman müşterimizi bilgilendiriyoruz ayrıca dilerse borcunu kapatmak imkanı veriyoruz.”
Burası önemli!
İyi bir öneri ve katılıyorum.
- “Değişken faiz konusunda görüşüm halka tercih sunulması yönündedir. Yani dileyenin sabit dileyenin de değişken faiz oranı ile borçlanabilmesi en doğrusu olacağıdır.”
Koopbank Müdürü Ataman şu iddiasını da ekliyor:
- “Unutulmaması gereken husus değişken faiz uygulayan bankamız ve kooperatiflerde faiz oranları mutlaka diğer bankaların sabit faiz oranlarından daha düşüktür.”
Ve bir bilgi:
“Hükümet sabit faiz oranı konusunda Bankalar Birliği ve Merkez Bankası ile bir yasa değişikliği üzerinde çalışmaktadır. Burada belli bir vadeye ve tutara kadar faiz oranlarının sabit olması konusu değerlendirilmektedir.”
* * *
Bir not da kendi düşüncem:
İnsanlar genelde “borçlarını” söylüyor ancak “varlıklarını” pek dile getirmiyorlar.
Örneğin, yurttaşın “borçlanarak” aldığı o evin de değeri arttı.
Ama ortada sanki sadece “borç” varmış da “mal” yokmuş gibi davranılıyor.
Ve kıyas yapmanız için bir bilgi:
Örneğin Koop Merkez Bankası’nın
“değişken” faizi % 27.50’ye çıkarken, İşbank’ın “sabit” faizi % 30.5.