Mont Pelerin’de ikinci zirve bu satırlar okunurken devam ediyor. Eğer birinci günün akşamında bir aksilik olmamışsa bu zirvenin bir sonuca varabilecek şekilde devam ettiğini umuyoruz.
İsviçre’de birinci zirve biterken konu toprağa gelmiş ve bir hafta ara verilmişti. Anastasiadis Kıbrıs’a gelip danışmak istemişti diğer partilere ve tabii ki başka yerlere de… Hafta boyunca gelen haberler bazı spekülasyonlar dışında bu bir haftalık aranın olumlu gittiği şeklindeydi. Kıbrıs Türk tarafının vermek istediği toprak ile Kıbrıs Rum tarafının talep ettiği toprak miktarının çok cüzi bir miktarda farkı olduğu söyleniyordu.
Tabii bu miktar aşağı yukarı belli olurken nerelerin verileceği konusunda bir açıklık yok henüz… İade edilecek yerlerin daha konuşulmadığı ve bu zirvenin konusu olacağı da biliniyor. Gündemde bazı federal bölgeler veya özel bölgelerin olabileceği de var. İşte bu görüşmelerin sonunda eğer olumlu bir sonuç çıkarsa 5’li konferansın toplanacağı tarihin belirlenmesi bekleniyor. Orada da konu güvenlik ve garantiler olacak.
Biz Kıbrıslılar olarak böyle bir sürecin sorunsuz ve kesintisiz olarak devamını beklerken ve Türkiye’den de bu konuda destek ararken bakın kendisine ‘sosyal demokrat’ diyen CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neler söylüyor;
“Annan Planı geldi, onlar hayır dedi, bitti, daha neyin pazarlığını yapıyorsunuz” diyor. Bazı arkadaşlar “CHP’yle konuşalım, ilişki kuralım, anlatalım” diyorlar. İyi de konuşacağınız kişiler buradaki UBP ve DP’den de daha milliyetçi konuşuyorlarsa ne konuşulabilir ki! Kaldı ki geçmişte çok konuşulduğunu da hatırlıyorum.
Kişisel olarak ben de konuları, anlaşmazlıkları hep konuşma, tartışma taraftarıyım da bakın daha neler söylüyor sosyal demokrat! Kılıçdaroğlu; “Kıbrıs’ı aldık, CHP’nin milliyetçiliğini Beşparmak dağlarına yazdık. Sen kalkacaksın Kıbrıs’ın büyük kısmını onlara vereceksin. Buna izin vermeyiz. Bunlar hangi tavizleri verebiliriz derdindeler. Siz neyin pazarlığını yapıyorsunuz?”
Ne yazık ki duyduğunuzda kendilerine ‘sosyal demokrat’ diyenler adına üzülüyorsunuz. Ve barışçıl bir politika yürütmesi gerektiğini düşündüğünüz kişi ve kurumların böylesine faşizan bir üslup kullandıklarını duyunca da hayal kırıklığına uğruyorsunuz.
Neyse oralardan çözüm yolunda beklediğimiz desteği bulamadığımıza göre biz kendimize bakalım ve Cuma akşamı Dereboyu’nda yakılan barış ateşinin başka yerlerde de yakılması, heyecanın devam etmesi için elimizden geleni yapalım. Liderlerin iki toplumun ve Kıbrıs’ın yararına bu müzakereleri bitirmeleri yolunda destek verelim.
* * *
Son zamanlarda iki toplumun birbirlerini anlama yolunda ilerlemiş olduğumuza inanıyorum. Sanki biraz daha ılımlı bakıyoruz birbirimize… Sanki daha öngörüsüz ve daha samimiyiz.
Elbette ki hâlâ bizde de Kılıçdaroğlu gibi düşünenler olduğu gibi Kıbrıslı Rumlarda da milliyetçilikten geçinenlerin olduğunu biliyoruz. Bu gibi insanlar ve düşünceler hiçbir zaman bitmeyecek ama zaman geçtikçe bu düşüncelerin azalmasını sağlamak için de birlikte çalışmalıyız.
Umarım bu akşam (eğer zirve bitecekse) Mont Pelerin’den toprakta anlaşma ve beşli konferansın toplanacağı haberleri gelir. Hatırlamakta yarar var; İnsanı yaşatan ‘umut’tur.
---------------------------------------------
Üreticiden halka…
Geçtiğimiz günlerde Mehmetçik (Galatya) Belediyesi’ni ziyaret ettik. Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Zekâ Bey Tohum Merkezi’nden söz etti. GDO’suz ve saf tohumların toplandığı ve üretim yapıldığı yerden… “Yerel tohum” mu bunlar diye soruyorum, “Ata Tohum dersek daha doğru olur” diye yanıtlıyor. Ülkemizden ve genellikle Türkiye’nin güneyinden de ‘ata tohum’lar Merkez’de toplanıyor. Peki bu tohumlar üreticiye dağıldı mı? Henüz değil. Başkan Sarıçizmeli ihalesini yaptığı bir üretici pazarının açılmasını bekliyor. Pazar’la birlikte Merkez’e gelen tohumlar da satışa sunulacak. Çayırova’da geniş bir alanda yapılacak olan Pazar, üreticiden halka direkt ürünlerin de satılacağı bir Pazar olacak. Belediye Binası’nın bulunduğu bölge ise bir meydan düzenlemesine hazırlanıyor. Çağdaş bir görünüm kazanacak olan Meydan’da halkın keyifli zaman geçireceği mekânlar da olacak. Karpaz yolunun Elçilik finansmanıyla genişletilmesi çalışmaları sürerken ve biz Lefkoşa’da, Girne’de çukurlar içinde araba sürmeye çalışırken Mehmetçik Belediyesi de köye giren yolu kilometrelerce asfaltlamış. Kıskanmamak elde değil. Mehmetçik ve yöresinde güzel şeyler oluyor. Üretici
---------------------------------------
GÜNDEM
Yasaya bak!
Türkiye’nin gündemi; 1. Başkanlık, 2. Tecavüzcüye af. ‘Af’ kelimesini kabul etmiyor tasarıyı meclise getiren AKP… Tasarıda ne diyor? Küçük kız çocuklarına tecavüz eden ve hapse giren tecavüzcüler eğer tecavüz ettiğiyle evlenirse suçu affedilecek. Düşünün; Bir siyasi parti böyle bir tasarıyı meclise getirebiliyor. Tecavüze uğrayan çocuğu düşünün… Böyle bir yasa gerçekleşirse cezayı kim almış olur? Tecavüzcü mü, tecavüze uğrayan mı?
----------------------------------------------
DÜŞÜNCE
Hayaller gerçek olsun
Hayal ediyorum, yıl sonunda yeni bir yıla girerken anlaşmışız, her şey belirlenmiş, toprak ayarlanmış, güvenlik ve garantiler konusu da kotarılmış bir şekilde mutlu giriyoruz. On yılların ardından Kıbrıs’a barış geliyor… Bayramlarımız birlikte kutlanıyor, bayrağımız birlikte taşınıyor, birlikte söylüyoruz ortak Kıbrıs marşımızı… Sevgiyi, dostluğu, barışı, geleceği mühürleyen sözleriyle… İçimizi ısıtan bestesiyle… Hayal ediyoruz ama gerçek olsun.
-----------------------------------
"Siyasetle ahlakı ayıranlar, ikisinde de bir şey anlamamışlar demektir."
JOHN MORLEY