Fehime ALASYA
Kıbrıs’ın kuzeyinde “gençlik ve spor”a yönelik iradeyi tümüyle Türkiye’ye bağlayacağı iddia edilen ve geçmişte geniş katılımlı protesto eylemlerine neden olan “Koordinasyon Ofisi” tartışması yeni bir protokol taslağı yeniden ile gündeme geldi.
Türkiye ile KKTC arasında gençlik ve spor alanlarında imzalanması öngörülen protokol taslağında ‘Koordinasyon Ofisi’nin kurulması gibi bazı maddelere siyasetçiler de tepki gösterdi.
Söz konusu protokolü YENİDÜZEN’e değerlendiren parti temsilcileri, TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin “çok acele” taslağı ile dağıttığı metnin bu haliyle onay alamayacağı görüşünü paylaştı.
Cumhurbaşkanlığı Spor Üst Komitesi Başkanı, Spor Dairesi Dış İlişkiler Amiri Sertaç Bozatlı ise bunun bir taslak olduğunu, üzerinde tüm paydaşlar ile çalışılması gerektiğinin altını çizerek, hemfikir olunması durumunda uygulamaya geçilmesi gerektiğini belirtti.
TC Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması 2016 yılında gündeme gelmiş, o dönem gençlerin oluşturduğu “Reddediyoruz Platformu” tarafından eylemler yapılmış, ofisin kurulması Anayasa Mahkemesi kararıyla engellenmişti. ‘Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Anlaşması’ ile birlikte tartışma yeniden alevlendi.
Cumhurbaşkanlığı Spor Üst Komitesi Başkanı – Spor Dairesi Dış İlişkiler Amiri Sertaç Bozatlı:
“Bu bir taslaktır, üzerinde tüm paydaşlar ile çalışılmalı, hemfikir olunup uygulamaya geçilmeli”
Basında yayımlanan protokolün içeriğine ve yıllar içerisindeki birçok protokoldeki çalışmalara vakıf bir kişi olarak bunun bir taslak çalışma olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanlığı Spor Üst Komitesi Başkanı Sertaç Bozatlı, sahadaki tüm paydaşlarla çalışma yürütülüp hemfikir olunduktan sora uygulamaya geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Bozatlı, “Geçen sefer TBMM’den geçmiş bir anlaşmaydı şimdi taslak bir çalışmadır. Devlet paydaşları bir araya getirip bu konuda tek tek görüş almalı.” dedi.
2009 yılından beridir dönem dönem gündeme gelen protokol konusunun geçmişten bu yana tam anlamıyla algılanmadığına vurgu yapan Bozatlı, bu açıdan yetkililere büyük görev düştüğüne değindi. “Bunu kullanacak olan paydaşlara protokol çok iyi anlatılmalı.” şeklinde konuştu.
2016 yılında yaşanan gelişmeler doğrultusunda protokolün bu kez bir taslak anlaşma olarak gündeme geldiğini belirtti.
Bozatlı, şöyle devam etti:
“2016 yılında da Anayasa mahkemesinin istediği tüm değişiklikler yapıldı, bunun yanında benimsenmeyen birçok madde de içerisinden çıkarıldı. Şimdi yeniden karşılıklı bir çalışma yapılacak. Bunu sadece Türkiye’deki yetkililer yürütmüyor. Bu çalışmalar yapılacak, ardından devletlerarasında anlaşma ile ilgili bakanlıklar arasında protokole devlet de onay verecek ve yürürlüğe girecek. Henüz bu çalışmalar sürüyor.
Bu gençlik ve spor alanında düşünülen beklentilerle ilgilidir, eğer gençliğimiz benimsemezse bir anlamı kalmaz. Getirileri, yenilikler anlatılmalı, gerçekten ihtiyaç olduğunu, anlaşmayı kullanacak olan kesime bunu çok iyi anlatmalıyız. Geçen sefer olduğu gibi protestolar da olabilir. Hangi hükümet olsa bunlar yaşanabilir. İktidarda olan başka parti de olsa yine karşıt görüşler olabilir. Bunu kullanacak olan paydaşlara protokol çok iyi anlatılmalı.”
“Genel olarak hemfikir olunmalı”
Bozatlı, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Geçen sefer TBMM’den geçmiş bir anlaşmaydı şimdi taslak bir çalışmadır. Devlet paydaşları bir araya getirip bu konuda tek tek görüş almalı. 33 federasyona da bunu oturup sormalı, izah etmeli, buradan çıkacak olan cevapla değerlendirilmeli. Gençlik örgütleri, dernek veya federasyonlar, spor basını gibi camiadaki ilgili tüm kesimler bu çalışmaya katılmalı. Bunun bir taslak çalışma olduğunu unutmadan, oturup incelemeliyiz. Genel olarak hemfikir olunup uygulama kısmında da hükmet bunu sahiplenmeli.”
TDP Girne Milletvekili Zeki Çeler:
“Reddediyoruz Hareketi yeniden sokağa dökülmeye hazırdır”
TDP Milletvekili Zeki Çeler, geçmişte gündeme gelen “TC Gençlik Spor Koordinasyon Ofisi”nin farklı bir sunumla hayata geçirilmek istendiğini söyledi.
Koordinasyon Ofisi’yle ilgili yaklaşıma karşı çıktıklarını anlatan Çeler, ülkede spor ve gençlik için gerekli daireler varken, Türkiye’nin kendi özel kurumunu kurma istemine karşı duracaklarını anlattı.
Çeler, “Maddi manevi işbirliklerine karşı duruşumuz yoktur. Ofise karşıyız.” diyerek bu anlaşmanın bir başlangıç olabileceği yönünde endişelerini dile getirdi.
Protokolün bu anlayışla uygulamaya konulması halinde hangi ülkeden gelirse gelsin karşı duracaklarını anlatan Çeler, “bilsinler ki Reddediyoruz Hareketi de sokağa dökülmeye hazırdır.” yorumunda bulundu.
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:
“Yetki devrini öngören bir protokolse geçmişte olduğu gibi yine karşı çıkakacağız.”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreter Erdoğan Sorakın, işbirliği anlaşmalarını desteklediklerini, ancak, kurumlarımızın yetki devrine izin vermeyeceklerini söyledi. TC-KKTC protokollerinin doğru zeminde ilerlemesi gerektiğini söyleyen Sorakın, ““Her ülke için olduğu gibi bizim için de doğru zemin Kıbrıs Türk halkının iradesi, hakları ve çıkarlarıdır” dedi.
“Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi” başlığı ile geçmişte gündeme gelen protokole karşı çıktıklarını anımsatan Sorakın, “Tavrımız değişmedi, Kıbrıslı Türkler kendi kurumlarını ve ülkelerini yönetecektir, bundan taviz vermek mümkün değildir” diye konuştu.
KKTC ile Türkiye arasında imzalanması planlanan Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Protokolü taslağının incelenmesi gerektiğini belirten Sorakın, UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin, hemen tüm kararlarında katılımcı demokrasinin çok uzağında kaldığını belirtti.
Hükümetin, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle işbirliğinden kaçındığını, her gün halktan biraz daha koparak, ülkeyi şeffaflıktan uzak yönettiğini belirten Sorakın, “Böylesi bir yönetim anlayışı gerilimlere neden olurken, yanlışlara da zemin hazırlıyor” şeklinde konuştu.
HP Genel Başkanı Kudret Özersay:
“Bu Haliyle Komiteden geçmesi zor”
Protokole ilişkin “bu haliyle Komiteden zor geçer” yorumu yapan Özersay, taslakta Kıbrıslı Türklerin ihtiyaçlarının esas alınmadığını belirterek, söz konusu protokolün Komite’den geçemeyeceği görüşünü de paylaştı. Sporda Kıbrıs Türkünün önceliğinin tesis ve temsil olduğunu, spor dairesi yetkililerinin bu taleplerinin protokolde yer bulmadığının görüldüğünü vurgulayan Özersay “Türkçe konuşan ülkeler futbol federasyonları inisiyatifi alınıyor ama biz davet edilmiyoruz, biz Çince mi konuşuyoruz?” diye sordu.
Türkiye’nin başka konularda olduğu gibi, kültür ve sporda da Kıbrıslı Türklere destek vermesini desteklediğini, buna karşın desteğin, kimin önceliklerine göre tasarlandığının da hayati önemi olduğuna vurgu yaptı.
Taslak metnin Kıbrıslı Türklerin kendi kimlik ve kültürleriyle ilgili sanki milli ve manevi olarak bir eksiklik yaşadıkları algısı yarattığını da ifade eden Özersay, bu yaklaşımı doğru bulmadıklarını anlattı.
Protokolün Meclis Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’ne giderek geçmesi gerekeceğini belirten Özersay, “Eğer protokol basına yansıdığı haliyse, komiteden zor geçer” dedi.
Türkiye ile KKTC arasında her zaman iyi ilişkiler kurulmasını istediklerini kaydeden Özersay, “Türkiye’nin bir takım öncelikleri var ama Kıbrıslı Türklerin öncelikleri esas alınmalı ya da en azından her iki tarafın da öncelikler dengeli şekilde bu tür protokollerde yer almalı. Türkiye buranın ne gibi bir hale dönüşmesini istiyor ve buna destek veriyor? İyice anlamak gerek, açık yüreklilikle konuşmak gerek” yorumunda bulundu.