Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) “bugün sorun olarak yaşanan birçok özelleştirme adı altında özel sektöre peşkeş çekme sürecinin CTP-DP, UBP ve CTP-UBP hükümetleri döneminde hazırlandığını, yürürlüğe konduğunu ve dayatmalara ‘sırf koltukta kalınsın diye’ göz yumulduğunu” savundu.
YKP yazılı açıklama yaparak, KKTC’de özelleştirmeler adı altındaki “peşkeş” diye tanımladığı süreçleri değerlendirdi.
Açıklamada, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile ilgili Sayıştay raporunda açıkça borçlanmaların ve usulsüzlüklerin önemli bir kısmının 2010 ve 2011 yılında yaşandığının görüldüğünü, “YKP’nin Sayıştay raporuna dair yaptığı açıklamada Derviş Eroğlu ve İrsen Küçük’ün seçilmesi için LTB’nin batırıldığının tespitini yaptığı” hatırlatıldı.
YKP açıklamasında, KTHY’nin kapatılmasında dönemin Başbakanı Eroğlu’nun sorumlu olduğu savunularak, Ercan Havaalanı’nın özelleştirme sürecinin de 2009 yılında CTP-DP hükümeti döneminde başladığı ve Eroğlu’nun başbakanlığı döneminde sürecin ileri taşındığı; İrsen Küçük tarafından da özel bir şirkete verildiği, bugün de kontrollük işinin ihalesiz TC Cumhurbaşkanı’na yakın birine verilmeye çalışılmasıyla tartışmalar yaşandığı kaydedildi.
Açıklamada, “Ercan Havaalanı özelleştikten sonra uçak biletleri başta olmak üzere diğer yaşanan sorunlar ortadadır. Bir özel havaalanı şirketi Ercan’ı ‘en pahalı havaalanı’ ilan ettiğini yenile haberlerde okuduk…” ifadelerine de yer verildi.
Su temin projesinin 4 Aralık 2012 tarihli TC Hükümeti ile UBP Hükümeti arasındaki ekonomik ve mali işbirliği protokolü ile ileri taşındığı ve yine altında Derviş Eroğlu ve İrsen Küçük’ün imzalarının olduğu kaydedilen açıklamada, UBP hükümetlerinin yağmur suyu dahil, yeraltı ve yerüstü su kaynakları da içinde olmak üzere tümünün özelleştirmesi için imzaları attığı iddia edildi.
Bugün sorun olarak yaşanan birçok özelleştirme adı altında “özel sektöre peşkeş çekme” sürecinin CTP-DP, UBP ve CTP-UBP hükümetleri döneminde hazırlandığı savunulan YKP açıklamasında, iyi bir işbirlikçilik örneği gösterilerek dayatmalara sırf koltukta kalınsın diye göz yumulduğu ifade edildi.
YKP, peşkeş süreçlerinin telefon, elektrik ve deniz limanları için de yaşandığını, imzaların atıldığını, TC ile yapılan protokollere bunlar girdiğini, uygun zaman geldiğinde bunların da yürürlüğe gireceğini iddia ederek, kamusal alanları özel sektöre peşkeş çekilmesinin tartışmasının yalnızca bir siyasal parti üzerinden yapılmasının doğru olmadığının altını çizdi.
DP UG’nin de tüm bu süreçlerde aktör olduğu savunulan açıklamada, Ercan sürecinde DP’nin tutumunun unutulmaması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, “YKP, mevcut sistem partileri arasında sol-sağ diye tercihler yapılarak özel şirketlere peşkeş çekilme süreçlerinin önüne geçilemeyeceğini vurgular, sokaktan iktidar için toplumsal muhalefetin örgütlenmesi için tüm kesimleri mücadeleye çağırır” denildi.
(tak)