YKP yeni hükümetin yasal düzenleme açıklamalarını değerlendirerek; “yeni hükümet yasalarla şov yapmamalı” dedi.
YKP açıklamasında, anayasa dahil temel yasalara değişiklik yapılmasına gerek olduğuna şüphe bulunmadığı, ancak hükümet tarafından, “değişiklik yapılması istenen maddeler yerine, değişikliğin yapılmasının kolaylaştırılması için anayasada değişiklik yapılmak istenildiğinin açıklandığı” belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi: “Her şeyden önce hükümetin işlevi bir konuya hasredilemez. Onun için bir komite kurup da temel yasalardaki değişikliklerin ele alınması kararlaştırmak ve komiteye katılacak olanlardan neleri değiştirmek istediklerini iletmeleriyle başlayıp onlardan hareketle çıkacak bir taslak halka açıklanmalı ve tartışmaya açılmalıdır. Çoğunlukçuluk değil de çoğulculuk isteniyorsa meclisteki çoğunluk değil azınlıkların da etkili olduğu ve saygı gördüğü bir tartışma ve çağdaş değerlere önem veren ve günlük inanışlara değil insanlığın saygı gösterdiği değerler, esas sonuca etki etmelidir. Yarın bu değişiklikleri yapacak çoğunluğa ulaşılırdı diye şimdiki koalisyonun kurulmasına hayıflananların görüldüğü bugünlerde bir günde anayasa değişikliğine hazır insanlar olduğu görülmektedir. Bu çok tehlikeli bir durumdur.
Ortada tek bir anayasa değişikliği önerisi bile yok iken ve anayasa yasagücünde kararnamelerle delik deşik edilmiş iken acele etmek ve işe anayasa değiştirmeyi kolaylaştırmakla başlamak olacak iş değildir.”
Anayasanın büyük kavgalarla elde edilmiş birçok hakkı içerdiği ancak bir kısmının hala “devlet organlarının ve özellikle polisin direnişi yüzünden” uygulanmadığı iddia edilen açıklamada, memurların toplu sözleşme hakkının, “memurun özlük hakkı yasayla düzenlenir” denildiği için inkâr edildiği, hâlbuki iki madde arasında konu girişimi olursa hukuka göre ikisini de birlikte sağlama yoluna gidildiği öne sürüldü.
Açıklamada şöyle denildi: “Biri yüzünden diğeri yokmuş gibi yapılmaz. Yani çalışma işleri ile ilgili bakanlık toplu sözleşmeyi sendikayla yapar ve gereğini yapmayı üstüne alır. Başaramazsa sendikayla durumu yeniden ele alır. Yakalanan herhangi bir kişi hemen avukatıyla görüştürülür der ama sanık haklarının ihlali sürekli gündemde durur. Polisin protesto gösterilerinde dağılın demeye ne zaman yetkisi vardır ve ne zaman eylemciler mecburdur konusu belirsiz değildir... Hiçbir memura oyaladığı, maddi ve manevi zarar verdiği ve görevini yerine getirmediği için dava açıp tatminkâr sonuç alan yoktur. Anayasada devlete görevini yerine getir diye dava açma hakkı vardır ama açıp da kazanan yoktur. Daha bu listeyi uzatmak olasıdır.Kısacası anayasa bol gelmiştir. İçindeki haklar kullanılamamaktadır...
Meclisi daha hızlı toplantı yapmaya ve daha kolay karar almaya zorlamak istiyorlar ve nisapsız toplanmasını ve daha az çoğunluklarla çalışmasını istiyorlar. Yasa yapma rekoru geri kalmış ülkelerde olduğu gibi bizdedir. Meclis görmek isterlerse çağdaş meclislere baksınlar ve önce milletvekillerine olanaklar, yetkiler ve muhalefete etkin olma şansı versinler. Çok yasa çıkarmak değil iyi yasa çıkarmak ve hükümete uygulattırmak için meclis tarafından yeterli güç kullanımı gerekir.”