YÖDAK Başkanından tepki: Topluma yakışmıyor

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke, YASAL DEĞİŞİKLİĞİN , “üniversiteler adası” olmaya aday bir topluma yakışmadığını söyledi.

 Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon  Kurulu (YÖDAK)  Başkanı Prof. Dr. Akile Büke,  mevcut Yükseköğretim Yasası’nın  ve yasa değişikliği tasarısıyla geçtiği aşamaların ve geldiği son durumun Kıbrıs Türk toplumu gibi eğitim düzeyi yüksek, “üniversiteler adası” olmaya aday bir topluma yakışmadığını söyledi.

YÖDAK Başkanı Büke,  söz konusu yasa değişikliği tasarısında YÖDAK’ın  güçlenmesine yönelik üye sayısının 5’ten 7’ye çıkarılması haricinde ciddi bir madde değişikliği veya  ek madde yer almadığını, YÖDAK’ı etkisiz ve yetkisiz kılan maddelerin kat kat arttığını söyledi

Prof. Dr. Büke, YÖDAK’ın idari ve mali açıdan özerk olmasının önemine vurgu yaparak,  yasanın yürütmesinin Cumhurbaşkanlığı’ndan alınarak  Bakanlar Kurulu’na verilmesinin YÖDAK’ın siyasi bir kurum olmasının önünü açacağı eleştirisinde bulundu.

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke yazılı açıklama yaparak,  Yükseköğretim Yasası ve yasa değişikliği tasarısı ile ilgili açıklama yaparak  yapılması gerekenleri maddeler halinde sıraladı.
 
Büke,  Yükseköğretim  Yasa (Değişikliği) Tasarısı’nı ilk değerlendirmesi sonucunda, gerekli değişikliklerin yapılmamış olduğunu  Cumhurbaşkanı, Başbakan,  Meclis Başkanı ve  Milli Eğitim Bakanı’na yazılı  ve sözlü olarak ifade ettiğini kaydetti.

 Büke, “YÖDAK’a atfedilen görev tanımlarının hatalı olduğunu, YÖDAK’ın dış değerlendirme ve çıktı akreditasyonu süreçleri ile planlama, koordinasyon ve denetleme süreçlerinin ayrılması gerektiğini, yanlış ve eksik tanımlanmış süreçler olduğunu, yasanın kendi içinde çelişen ve mevcut yapılanma ile dahi uyuşmayan maddeleri olduğunu ve bunlar üzerinde mutlaka çalışılması gerektiğini belirttim” dedi.
 

Yasa tasarısı ile ilgili  Üniversitelerarası Akademik Koordinasyon Kurulu ve rektörler ile birlikte yoğun bir çalışma gerçekleştirerek  tüm rektörlerin imzasıyla Meclis Komisyonu’na sunduklarını kaydeden Büke, yasa tasarısının görüşlerinin aksine küçük bazı değişikliklerle sonuçlandığını ifade etti.


Büke,  yasa tasarısının  YÖDAK’ın bütçesinin Maliye Bakanlığına, üyelerin sadece atanmasının (üç üyenin seçimi Meclis’te olmak üzere) Cumhurbaşkanlığına, hazırlayacağı tüzüklerin Milli Eğitim Bakanlığına, yasanın yürütmesinin Bakanlar Kuruluna bağlanması ile sonuçlandığını, idari yapılanma ile güçlendirilmesi gereken kurumun hafızası olan idari kadronun Cumhurbaşkanlığına bağlı olduğundan dağılma noktasına geldiğini ifade etti.

Büke,  2014 yılında Anayasa değişikliği kapsamında YÖDAK’ın Anayasal kuruluş olması için karar veren Meclis’te bugün yürütmenin Cumhurbaşkanlığından alınıp Bakanlar Kuruluna bağlanması önerisinin oylanacak olmasının üzücü olduğunu vurgulayarak, “Cumhurbaşkanlığına bağlı olan bir kurulun Bakanlar Kuruluna verilmesi ile siyasi bir kurum haline gelmesinin önü açılmıştır” dedi.

Büke açıklamasında bundan sonra  konu ile ilgili yapılması gerekenleri sıraladı.

Yükseköğretim Yasa Tasarısı’nın  tümü ile ele alınarak hazırlığının bir plan ve takvim dahilinde yapılması gerektiğini kaydeden Büke, yasa tasarısı tümden elden geçirilerek,  çağdaş, amaca uygun, çelişkisi, açığı olmayan bir yasa hazırlanması gerektiğini dile getirdi.

Büke, “YÖDAK için özerk olduğu kadar aldığı kararlar açısından şeffaf ve hesap verebilir bir yapılanma planlanmalı, iç denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. YÖDAK’ın işlevinin uluslararası kabul görebilmesi için YÖDAK kendisi de bir dış değerlendirme kuruluşu tarafından akredite edilmelidir. Yeni Yükseköğretim Yasası bunu göz önünde tutmalıdır” ifadelerini kullandı.

YÖDAK Başkanı Büke, Yükseköğretim Yasası’nda YÖDAK’ın dış değerlendirme ve çıktı akreditasyonu ile ilgili süreçleri planlama, koordinasyon ve denetleme görevlerinden ayrılması ve  tamamen özerk olması gerektiğinin altını çizdi.

Büke, YÖDAK’a idari ve mali özerklik verilmesi ve desteklenmesi gerektiğini ifade ederek,  “Özerklik, yükseköğretim yasasını Cumhurbaşkanı mı yürütsün Milli Eğitim Bakanı mı yoksa Bakanlar Kurulu mu şeklinde dar siyasi tartışmalara indirgenmemeli ve karar süreçleri dahil idari süreçlerin ve mali özerkliğin koşulları yasa içerisinde temin edilmelidir. Yasanın yürütmesi Cumhurbaşkanlığından alınarak Bakanlığa verilmemelidir. Konu ile ilgili akademik ayrıntılar akademisyenlere bırakılmalı ve görüşleri dikkate alınmalıdır” dedi.
 

Mevcut yasanın  kendisi ve yasa tasarısı değişikliği ile geçtiği aşamaların ve geldiği son durumun Kıbrıs Türk toplumu gibi eğitim düzeyi yüksek, “üniversiteler adası” olmaya aday bir topluma yakışmadığını belirten Büke,  YÖDAK’ın bu yasa ile güçlenmesine yönelik üye sayısının 5’ten 7’ye çıkarılması haricinde ciddi bir madde değişikliği veya  ek madde bulunmadığını savundu.

YÖDAK’ın  ilgili Bakanlık ile eşgüdüm içinde çalışması gerektiğine vurgu yapan Büke, ancak ne mevcut yasa, ne de yasa değişikliği tasarısının  buna imkan vermediğini ileri sürdü.

Büke, mevcut yasada yükseköğretim kurumu açma ön izni ve program açma ön izinlerinin, Bakanlık tarafından verildiğini,  ve  bu konuda YÖDAK’ın görüşünün alınmadığını,  yasa değişikliği tasarısında yükseköğretim kurumu açma konusu YÖDAK üyelerinin de yer aldığı ön değerlendirme kuruluna verilmiş olmasının  iyileştirmeye yönelik bir çaba olmasına karşın .  program açma ön izninin yine sadece Milli Eğitim Bakanlığınca verildiğini belirtti.
Büke açıklamasında şunları ifade etti:

“KKTC yükseköğretiminin geleceği için de YÖDAK’ın özerk ve güçlü bir kurum olması şarttır. KKTC’nin tanınmasında yükseköğretim kurumlarının kalitesinin dünya standartlarında olmasının önemli rol oynayacağı açıktır. KKTC ve Kıbrıs Türk toplumunun geleceğini, refahını, tanınmasını düşünen, önemseyen herkes anlamsız tartışmaları, kavgaları, çıkar çatışmalarını bırakıp YÖDAK’ın özerk ve güçlü bir kurum haline gelmesi ve tüm üniversitelerimizin kalitesinin uluslararası standartlara ulaşması konusunda güç birliği yapmalıdır”.

 

FOTOĞRAF:ARŞİV

İlgili Haberler

Haberler Haberleri