Yol belli…

Asım Akansoy

BM Genel Sekreteri, 28 Eylül tarihinde Güvenlik Konseyine sunduğu Raporunda şöyle diyor:

“Dolayısıyla, yakın gelecekte anlamlı bir süreç için koşulların yeniden gelişip gelişmeyeceğini ve ne zaman uygun hale geleceğini belirlemek için bu düşüncenin devam etmesi maksadıyla garantör güçler de dahil olmak üzere, liderlerekendi toplumlarına ve diğer ilgili taraflara çağrımı tekrarlıyorum. Taraflar, Crans-Montana’da ortaya çıkmakta olan stratejik anlaşmayı sonuçlandırmak için, gerekli siyasi irade ile ortak bir kararla böyle bir sürece girmeye karar verirlerse, Birleşmiş Milletlerin taraflara yardım etmeye hazır olduğunu yeniden teyit ediyorum. Üstelik, liderleri, süreç boyunca inşa ettikleri son iki yılda biriken yakınlaşma ve anlayış biçimindeki çalışma bütününü korumanın yollarını aramaları için teşvik ediyorum.”

BM Genel Sekreteri Guterres, çok açık bir şekilde, Liderlere ve Garantörler de dahil tüm taraflara açık mesaj vererek, anlamlı bir süreç olması yani stratejik anlaşmanın sonuçlandırılması için iradeniz varsa, ben sorumluluk üstlenmeye hazırım diyor. 

Stratejik anlaşmadan, kendi siyasi kurgusu içerisinde, referanduma  yani son adıma gidilecek süreci tüm ayrıntıları ile hazırlayacak ve taraflara bağlayıcı, tamamlayıcı yeni teknik sorumluluklar yükleyecek bir döneme kapı açan adımı anlıyoruz. Bu sürece bağlı olarak da genel anlaşmaya ulaşılacağını yani yeni durumun, ikinci ve son adım olan referandumla sonuçlandırılacağını aşağıdaki bölümde ifade ediyor.

Böyle bir karmaşıklık ve siyasi hassaslığın başarılı olması için, Crans-Montana’daki toplantılar sırasında tartışmalara rehberlik eden paket yaklaşımı gibi önemli konular üzerinde de bu yaklaşımın takip edilmesi gerektiğine inanıyorum. Gelecekte, anlaşma, kapsamlı bir çözümün temelini oluşturacak tamamlanmamış konular hakkında stratejik düzeyde sürdürülmeli ve stratejik bir anlaşmanın sonuçlanmasını takiben, ayrıntılar teknik seviyede çözülmesi gerekecektir. Stratejik düzeyde yapılan erken bir anlaşma, genel anlaşmanın, her toplum için kilit öneme sahip olan unsurlarını içerecek ve geriye kalan teknik ayrıntıların tamamlanması için harekete geçirecek ihtiyaç olan güvenceyi hemen sağlayacak.” 

Paket (ya da diğer bir ifade ile Guterres çerçevesi) vurgusu önemli. BM Genel Sekreteri, eğer yeni bir müzakere  süreci başlarsa, bunun “paket” olarak ifade edilen ve Crans Montana’da  belirginleşen çözüm odaklı belge üzerinden yol alınmasının zorunluluğunun altını çiziyor. Böyle bir yaklaşım ile, müzakerelerin olası sıfırdan başlama ihtimalini ortadan kaldırırken, karşılıklı kabul edilebilir yeni bir düzen için nasıl bir yöntemle hareket edileceğini de belirtiyor. 

Gazeteci sevgili Esra Aygın (http://voiceoftheisland.com/niyet-varsa-yol-belli/74505/) Guterres çerçevesini “Niyet varsa yol belli…” başlıklı makalesinde şöyle vermiş: 

Siyasi eşitlik

2:1 oranı ile Dönüşümlü Başkanlık

Karar-alma (etkin katılım): Bir olumlu oyun aranacağı salt çoğunluk.

Toplumlar için hayati öneme sahip konular durumunda tıkanıklıkların aşılması mekanizması.

Mülkiyet

İki mülkiyet rejimi: toprak düzenlemelerine tabi olan ve olmayan bölgeler için: Toprak düzenlemelerine tabi olan yerlerde rejim, mülkünden edilen sahiplere öncelik verecek.

Toprak düzenlemelerine tabi olmayan yerlerde rejim, şu anki kullanıcıya öncelik verecek. Spesifik unsur üzerinde daha ileri tartışmalar yapılacak.

Toprak

Belli bölgeler ile ilgili Kıbrıslı Rumların dile getirmiş olduğu endişelere cevap verebilmek için Kıbrıslı Türklerin sunduğu haritada bazı düzenlemeler gerekmektedir.

Güvenlik ve garantiler

Müdahale hakkının geçerli kalacağı bir sistem sürdürülebilir değildir. Garanti Antlaşmalarının kapsadığı alanların yerini, iki tarafça üzerinde mutabık kalınan ve çeşitli boyutları içeren, yeterli uygulamayı izleme mekanizmaları alabilir. Bunların bazılarına garantör güçler de dahil olabilir. Güvenlik sistemi her iki toplumun da birleşik Kıbrıs’ta kendisini güvende hissetmesini temin etmeli, ve bir tarafın güvenliği diğerinin güvenliği pahasına olmamalı.

Asker konusu Garanti Antlaşmasından farklı bir konudur ve farklı bir formatta ele alınmalıdır. Asker ile ilgili konular üzerinde (sayı, çekilmenin söz konusu olup olmayacağı ve zamanı, takvim, vs) doğru zaman geldiğinde en üst düzeyde anlaşmaya varılacak.

Eşdeğer muamele

Malların serbest dolaşımı (= gümrük birliği + birincil tarımsal ürünler için bir kota üzerinde anlaşılacak), hizmetler ve sermayede sorun yok.

Kişilerin serbest dolaşımı: rejim turistlerin, öğrencilerin ve mevsimsel işçilerin girişine izin verecek. Daimi ikametgah isteyenler söz konusu olduğunda Kıbrıs’taki Yunan ve Türk vatandaşlarına eşdeğer muamele yapılacak.”

Gerçekten de niyet varsa, yol belli. 

Verili koşulların sürdürülemezliği ortada. Kıbrıs sorunu, sıradan, gözardı edillecek veya önemsizleştirilebilecek bir konu değildir. Gerçek anlamda yapısal bir sorun olup, varlığı ile istikrarın sağlanabilmesi yapay ve geçicidir…

Bugün hem Kıbrıslı Türklerin hem de Rumların olduğu kadar, Doğu Akdeniz havzasındaki tüm ülkelerin, ekonomik ve siyasi geleceğini etkileyen yaşamsal önemde bir konuya dönüştü. Çözümü, bölgedeki büyük krizin aşılması bağlamında da çok önemli bir etki olacaktır. 

Beklememek, her yönüyle çalışmak, hazırlıklı olmak gerekir…