Fayka ARSEVEN KİŞİ
Meclis Trafik Güvenliği Komitesi üyesi TDP Milletvekili Zeki Çeler, “Ülkede yol güvenliği olmadığı için biz adımımızı evimizden dışarıya attığımız her an Rus ruleti oynarız” vurgusunda bulundu.
Komitenin ‘vizyon sıfır’ hedefi ile çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Çeler, “Vizyon sıfır dediğinizde olumsuz kelime gelir herkesin aklına. Ama bizim vizyon sıfır dememizin sebebi trafikte sıfır can kaybı, sıfır kalıcı sakatlık, sıfır ağır yaralanma ki hepimizin arzu ettiği de aslında budur. Biz sıfıra ulaşabilmek için çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
Çeler, “Komitede çok değerli arkadaşlarım görevli. Hepsi bilgi ve birikimi ile can gönülden katkı koyuyor. İnsanlar bize veya uzmanlara ‘komiteyi kurdunuz da ne oldu’ diyebilir. Ama biz gerçekten trafikte vizyon sıfıra ulaşmak için çalışıyoruz” dedi.
“‘Vizyon sıfır’ dediğinizde olumsuz kelime gelir herkesin aklına. Ama bizim vizyon sıfır dememizin sebebi trafikte sıfır can kaybı, sıfır kalıcı sakatlık, sıfır ağır yaralanma ki hepimizin arzu ettiği de aslında budur. Biz sıfıra ulaşabilmek için çalışıyoruz.”
- YENiDÜZEN: Trafik Güvenliği Komitesi’nin amacı nedir?
- Zeki ÇELER: Trafik Güvenliği Komitesi’nin oluşması için tüm partiler oy birliği verdi. Ama o noktaya gelene kadar bir süreç yaşadık. Hepimiz yıllardan beri trafikle ilgili can kayıplarından dolayı acı çekeriz. ‘Ateş düştüğü yeri yakar’ deriz ama elimizden geleni ardımıza koyma noktasına gelince kimse elini taşın altına koymadı. Gelmiş geçmiş tüm hükümetler, kendi partimin geleneğinden geldiği parti de olmak üzere hiç bu konuda vizyon üretemedi. Sadece bu konuda da değil ülkenin gidişatına baktığınızda neredeyse hiçbir konuda bir vizyon üretilip bir yasal çerçeve hazırlanmadığı için hep günü birlik, başı buyruk hareketler edildi.
O yüzden trafikte 1974’ten bu yana tutulan istatistiklere baktığımızda can kayıpları ciddi bir rakamdır. 2000’lere yaklaşıyor, kaldı ki savaşta bu kadar insan kaybedilmedi. Kendi ailemden de 9-10 kişi trafikte hayatını kaybetti. Halamın oğlu, kızı, onun akrabaları, birinci yeğenim, diğer halamın gelini ikiz çocukları… Bu acıları çekerek, görerek büyüdüm. Belki Meclise girdiğim günden daha çok önem vermem gerekirdi bu konuya ama bu dönem daha çok fırsatım oldu.
Hüseyin Sevay’ı, Taner Aksu’yu izledim birkaç kanalda hep milletvekillerine çağrı yapardı. Mektup yollalardı vekillere ‘acil’ diye, buna sessiz kalmadım ve direk Hüseyin Sevay’ı aradım.
Hüseyin Sevay ile buluştuk, neler yapılabileceği ile ilgili konuştuk. O günden sonra dedik ki bir başlangıç yapalım, toplumu da uyaralım, dönelim milletvekillerini de bilgilendirelim ve onun üzerinden daha ileriye adım atalım.
“1983’ten beri tarihimizde Kıbrıs konusu dışında Meclis olağan üstü hiç toplanmadı. Hep Kıbrıs konusunda oldu. Trafik konusu bu bağlamda ilk oldu.”
Öncesinde hazırlık yaptık ve ilk Meclis’te arka arkaya trafik güvenliği ile ilgili konuşma hazırladım. Hüseyin Sevay ve Taner Aksu bana bilgi notu hazırladı. Çıktım ilk konuşmamı yaptım. Ardından ertesi hafta ikinci kısmını da yaptım. Ama orda gördüm ki Meclis’te oturup dinleyen az.Dedim bu iş böyle olmayacak Meclis’te olağan üstü bir toplantı çağrısı yapalım. Hem basının hem toplumun ilgisini çekeriz. Çünkü 1983’ten beri tarihimizde Kıbrıs konusu dışında Meclis olağan üstü hiç toplanmadı. Hep Kıbrıs konusunda oldu. Trafik konusu bu bağlamda ilk oldu. İç Tüzüğe baktık, orada belli bir sayıda imza gerekirdi, Meclis’in olağan üstü toplantıyaçağrılması için… Tüm siyasi partiler bu imzayı attı ve tarih belirlendi. Meclise bu tarih sunuldu ve Meclis onayladı. Olağanüstü toplantıda öncülüğünü yaptığım için ilk sözü bana verdiler. İyi bir anlatım yaptım. Olağanüstü toplantılarda sonuç alınması lazım. Bir çözüm üretmez veya devamını getirmezseniz yaptığınızın hiçbir anlamı olmaz. Trafik Güvenliği Komitesi’ni Meclis’teki tüm siyasi partilerin desteği ile geçici ve özel bir komite olarak kurduk.
Komitenin başkanlığını Zorlu Töre yapıyor, üyeleri DP’den Hüseyin Avkıran Alanlı, CTP’den Birikim Özgür, bağımsız vekil Hasan Taçoy, UBP’den Ergün Serdaroğlu ve TDP’den ben…
Trafik güvenliğini konuşurken bizi esas yönlendiren uzmanlardır. Trafikte birçok faktör vardır, birçok yanlış da vardır. Bunların düzelebilmesi için bir bir düzeltmek yerine eksik vizyonu, vizyon olarak hayata geçirme ve bu vizyon çerçevesinde bundan sonra trafikte yapılacak icraatların bir yasal zeminde olmasını sağlamalıyız.
1997 yılında İsveç Parlamentosu baktı gördü ki trafikte birçok hayat kaybediliyor ve bunun önüne geçilemiyor, ceza koydular olmadı, yolları düzeltiler olmadı, hükümetin elinden almak yerine bunu hükümetin de dahil olacağı, tüm vekillerin de yer aldığı bir komite kurdular. ‘Vizyon sıfır’ projesini geliştirdiler. Biz de kendimize bu vizyonu hedef koyduk.
- YENiDÜZEN: Nedir vizyon sıfır dediğiniz?
- Zeki ÇELER: ‘Vizyon sıfır’ dediğinizde olumsuz kelime gelir herkesin aklına. Ama bizim vizyon sıfır dememizin sebebi trafikte sıfır can kaybı, sıfır kalıcı sakatlık, sıfır ağır yaralanma ki hepimizin arzu ettiği de aslında budur. Biz sıfıra ulaşabilmek için çalışıyoruz.
Biz bu vizyon ile komiteyi oluşturduk ardından da uzman alt komitesi oluştu. Bu komitenin Meclis’te oluşan hem devamlı komiteler hem de geçici komitelerden farkı vardır. Çünkü geçici bir komitedir. Meclis yeniden oluştuğunda bu komite ortadan kalkabilir. Biz buna miras gibi aramızda seçilenler olursa devam edeceğiz. Ama yeniden oluşturulması gerekecek. Sürekli komitelerdeki yetkilerin de bir kısmı bu komitede var. İlk defa böyle bir komite kuruldu. Bir alt komitesi var, yasa yapılması gerekirse bunu tavsiye yasası olarak hükümete sunacak. Kabul edilirse ve Meclis’te yasal hale gelmesi gerekecek, bunu Hukuk, Siyasi İşler Komitesi veya İdari İşler Komitesi yapacaksa normalde, artık bu komite yapacak. Trafikle ilgili bir yasa değişikliği olduğunda bu komite hazırlığı yapacak. Alt komitede de Hüseyin Sevay, Taner Aksu ve Mehmet Kunt görevli.
- YENiDÜZEN: Şu an komitede neler yapılıyor?
- Zeki ÇELER: İlk başta Trafik Şube Müdürü, Karayolları, Trafik Dairesi Müdürü ile görüştük. Hastaneden Acil Hizmetler Bölüm Şefi, arama kurtarma, itfaiye müdürü ile eski trafik şube müdürleri ile görüştük. Eğitim Bakanlığı ile de ciddi istişare içerisindeyiz.
Hep bunları dinleyerek, trafik güvenliğini oluşturabilmek için ülkedeki eksiklikleri belirlememiz lazımdı. Bu eksiklikleri belirledikten sonra ancak yanlışları daha çok ortaya çıkarabilir ve çözüm önerileri ortaya koyabilirsin. Bunu da yaparken biz kendimize İngilizce’de 7E diye bir şema hazırladık. Türkçesi; eğitim, denetim, mühendislik, acil hizmetler, açığa çıkarma, değerlendirme ve teşvik. Çıkacak çözüm unsurlarının ciddi anlamda toplumun her kesiminde teşvik edilmesi lazım.
Komite, saydığım bu yetkilileri toplantıya çağırdığında, yetkililerle istişarede bulunuyor. İstişareler sonucunda uzman ekibin hazırlayacağı raporlara ışık tutması için biz de istediğimiz bilgiye, veriye ulaşıyoruz. Bu bilgi ve veriler uzmanlara verilecek ve onlar da bilimsel durum tespiti yapacak. 7 E noktasında detaylı çözüm unsurları içeren trafik güvenliği master planı ortaya çıkarılacak.
‘Buralara lamba koyun, çukurları doldurun, şerit çekin’ gibi böyle öneriler değildir bizim hedefimiz. Bunlar olacak tabi ki en sonunda ama sen güvenlikli yol terimini yaptığın zaman otomatik olarak o sistem o yasal çerçeve içerisinde olmayan yolları karayolları dairesi değiştirmek, düzeltmek zorunda kalacak. Şimdi sen kalkıp da ‘bu yolda banket yoktur’ dersen bu bir tek bu yol ile ilgili olur. Ama standardı nerde bunun?
“Belirlenmiş yol standardımız yok. Kendilerince resmi olmayan bir standart buldular. Karayolları Dairesi’nde çalışan mühendisler ki onlar trafik mühendisi değil ve onlar ‘bu yeterlidir’ dediler ve o doğrultuda yollar yapılır. Ama sen bir devlet olarak dersin; yol standardı budur. En azından yol güvenliği adına bu yapılmalı. Çünkü bunlar olmadığı için zaten yollar güvenli değil.”
- YENiDÜZEN: Uzmanlarla sürekli istişare içerisindesiniz ve sürekli yolların hatalı yapıldığına yönelik haberler yapılıyor. Yol standardımız yok mu?
- Zeki ÇELER: Hiç yok. Hiçbir master plan, resmi standart yoktur.
- YENiDÜZEN: Yollar neye göre, nasıl yapılıyor?
- Zeki ÇELER: Kendilerince resmi olmayan bir standart buldular. Karayolları Dairesi’nde çalışan mühendisler ki onlar trafik mühendisi değil ve onlar ‘bu yeterlidir’ dediler ve o doğrultuda yollar yapılır. Ama sen bir devlet olarak dersin ki; ‘yol standardı budur.’ En azından yol güvenliği adına bu yapılmalı. Çünkü bunlar olmadığı için zaten yollar güvenli değil.
“Nasıl ki adanın güneyine geçtiklerinde trafik kurallarına harfiyen uyarlar, bu kurallara burada her an önlerine polis çıkacakmış gibi, her an her yerde kamera varmış gibi aslında biri kendilerini gözetliyormuş gibi aslında Azrail’in bizi bu yolda gözetlediğini bilelim.”
- YENiDÜZEN: Komite uzun vadede bir şeyler yapmayı planlıyor. Kısa vade de yapılacak olan yok mu?
- Zeki ÇELER: Aynen uzun vadede hedefler… Kısa vadede çok basittir söyleyeceğim ama çok önemli ve değerlidir. Komitenin en başından beri söylediği ve halen ısrarla söylediği; var olan trafik kurallarına harfiyen uymaktır. ‘Bana bir şey olmaz, arabam tamamdır veya bu yolu hep kullanırım o yüzden hız limitlerini aşarım’ veya ‘kurallara uymam, emniyet kemerimi takmam.’ Nasıl ki adanın güneyine geçtiklerinde trafik kurallarına harfiyen uyarlar, bu kurallara burada her an önlerine polis çıkacakmış gibi, her an her yerde kamera varmış gibi aslında biri kendilerini gözetliyormuş gibi aslında Azrail’in bizi bu yolda gözetlediğini bilelim. Çünkü bu ülkede yol güvenliği olmadığı için biz adımımızı evimizden dışarıya attığımız her an Rus ruleti oynarız. Bunu bileceğiz.
Ülkede çok büyük bir okumuşluk oranı var. Nedir bizi kurallar uydurtmayan? Neden araçta cep telefonu ile konuşuruz? Niçin emniyet kemerini takmayız? Niçin hız limitlerini aşarız? Biri der bize aş, ya da ödül alırız? Biziz… Kişinin kendisidir. Oto kontrolümüzü lütfen kullanalım. Hem kendimize saygımızdan hem hayatımıza olan saygı ve devamlığından hem de karşı tarafımızdan gelenlere veya yolu bizim dışımızda kullanan canlıları da düşünerek hareket etmek bu komitenin şimdide de sonrasında da kullanacağı en büyük slogan olacak.
- YENiDÜZEN: Kamera ile denetim çözüm mü?
- Zeki ÇELER: Değildir. Zaten yasallığı da artık tartışmadan öte yasal olmadığı ortaya çıktı ve bununla ilgili bir karar var.
Ölümlerin daha da artmamasının sebebi ise kullandığımız araçlardır. Kullandığımız araçlar daha da güvenlidir diye bir çarpışma olduğunda hayata kalma şansı eski araçlara göre artar. Yoksa eski arabalar trafikte olsaydı, bu yollarda, bu yol güvenliğinde sayı 2-3 katına çıkmıştı.
‘Bu kadar bina en sonunda ada batacak’
- YENiDÜZEN: Ülkemizde toplu taşıma olmadığı için herkes aracıyla seyahat etmek zorunda. Bu yollar, bu kadar aracı kaldıracak kapasitede mi?
- Zeki ÇELER: Bu adada her şey kapasitenin üzerindedir. Yaşlıların söylediği bir laf var; ‘bu kadar bina en sonunda ada batacak’. Kesinlikle her yönüyle oradayız. Özellikle Girne vekili, Girneli olarak Girne’yi bile gördüğümde evler artar, bina yoğunluğu betonlaşma artar, kanalizasyon, elektrik yetersiz kalıyor. Toplu taşıma yok, herkes arabası ile bir yere ulaşmaya çalışıyor. Araba sayısının tabi ki önemi vardır da rakam istediği kadar azalsın, çoğalsın siz zaten trafik ve yol güvenliğini uygulamaya koymazsanız araç sayısını yarıya da düşürseniz yine ölümler gerçekleşecek.
Toplu taşımacılık komitede tartışılır, konuşulur. Toplu taşımacılık sadece otobüslerle değil, paylaşımlı kullanım da önemli. Örneğin Lefkoşa’da işlersiniz ve aynı mahallede 3-4 kişi aynı bölgede işe gidersiniz, her gün birinizin arabasıyla 4 kişi gidip gelseniz Lefkoşa’ya bu trafikten 4 aracın eksilmesi demektir. Bunu başka ülkelerde insanların kullanabilmesi için alternatif şeritler yaratan ülkeler var. Minimum 2 kişilik line vardır. Eğer o şeritte giderken araçta tek kişi olursanız ceza yersin. Yani çözüm önerisi çok, yapılabilecekler çok. Bizim ülke standartlarımıza, iklim şartlarına var olan imarsız, plansız yapılaşmaya yönelik de hep çözüm önerileri sunulacak. Toplu taşıma da bunlardan biridir.
- YENiDÜZEN: Bizde hep işler yarım kalıyor. Tam yaptığımız bir şey çok azdır. Siz bu komitede kendinize zaman hedefi koydunuz mu?
- Zeki ÇELER: Keşke daha önce başlamış olsaydık ama uzun süre alacak. En azından başlattık ve herkes böyle bir şeyin olduğunu artık bilir. Özellikle basına çok büyük ihtiyacımız vardır. Basın, komite ile toplum arasındaki en üst ve en etkili kurumlardır. Örneğin gazete manşetinin bir köşesine her gün ‘lütfen trafik kurallarına uyunuz’ diye bir kampanya başlatsa ne güzel olur. Biz tutanaklara ‘eğer bizim görev süremiz boyunca tamamlanamazsa lütfen yeni gelen arkadaşlar kaldığı yerden devam etsin’ diye not ettik. İşte basın seçimlerden sonra bunu da hatırlatmalı, gündeme getirmelidir. Şimdi de basına çok ihtiyacımız vardır.
“Trafik dersi müfredatta girdi”
“Müfredata trafik güvenliği dersinin girmesi için Eğitim Bakanlığı gerçekten ilgi gösterdi. Bu yıl anasınıfı ve 1-2-3’ncü sınıflara trafik güvenliği dersi verilecek. Bu çok önemlidir. Yani beklemedik çözüm olsun, çünkü kitabı hazırdı ve yapılması gerekirdi. Hizmet içi eğitimi de konuştuk. Sadece sınıf öğretmenleri değil, tüm öğretmenlerin bu eğitimlere katılmalarını sağlamamız lazım. Hem resmi olarak görevi olan öğretmenlerin hem de kendilerinin branşı olmayan öğretmenlerin de bunu can gönülden kabullenip, inanarak bu eğitimi alması ve çocuklara aktarması en büyük arzumuzdur. Teşvik bu noktada önemlidir. Küçük yaşlarda başlayan eğitim trafikte önemlidir. Çünkü giderek yobazlaşan, kültürünü kaybeden ve trafikte kural tanımayan tavır sergiliyoruz. Ama çocuk yaşta alınan eğitim bilincine işler ve gider.”
- YENiDÜZEN: Meclis açılıyor. Trafik ile ilgili yasa hazırlığınız var mı?
- Zeki ÇELER: Hayır yok. Yasa sunma durumuz en son.
KİRALIK ARAÇ PLAKALARI…
‘Bakanın inisiyatifi, uzmana danışılmadı!..’
- YENiDÜZEN: Bir de kiralık araç plakaları değişti. Herkes bu durumdan şikayetçi ‘artık kiralık araçları trafikte tanıyamıyoruz’ diye…
- Zeki ÇELER: Bize de birçok şikayet geldi. ‘Kırmızı plaka gördüğümüzde yabancı olduğunu bilirdik, onun kuralları bilmeme ihtimaline karşı biz daha dikkatli olurduk’ diye. Ben bunu geçen yıl Ulaştırma Bakanlığı’na sordum, ‘neden plakalar değişti’ dedim. ‘Neden kırmızıdan beyaza döndürdünüz ve Z’yi baştan sona aldınız? Ne idi bunun mantığı? Hangi uzmana bunu danışarak yaptınız?’ Bu Tahsin Ertuğruloğlu döneminde yapılmıştı cevap Kemal Dürüst döneminde geldi; ‘Tamamen dönemin bakanı inisiyatifinde alınmış bir karardır, hiçbir uzmana da danışılmadı.’ Aynen bunu bana bakanlık yazdı ve cevap olarak yolladı. Bununla ilgili başka iddialar ortaya kondu ama uzman görüşü alınmadan yapılan bu uygulama toplumda kabul görmedi.