Fehime ALASYA
Luricina (Akıncılar) köyü sakinleri, 43 sene sonra alternatif bir yola kavuştu ancak dertleri bitmedi! Kuzeye ulaşım için yeni yol devreye girerken, bu kez güneye ulaşan kapılar kapatıldı.
“Askeri barikatta kimlik kontrolü yapmadan” Akıncılar’a ulaşan köylüler, güneye geçiş için engelleniyor.
Akıncılar Belediye Başkanı Hasan Barbaros, Luricina’dan güneye geçişlerin tamamen askerin inisiyatifinde olduğunu belirterek, sağlık kontrolü ve çalışmak güneye yapan bazı kişilerin asker tarafından tutuklanarak mahkemeye çıkarılmasını kınadı.
İş dönüşü güney kesimden Luricina’ya geçen birkaç Luricinalının yakalanarak mahkemede yargılanması ve kefalet karşılığında serbest bırakılmasını eleştiren Barbaros, toplanıp imza kampanyası başlattıklarını ve bunu ilgili mercilere sunduklarını kaydetti.
Yeni yapılan geçiş köprüsünün ve kimliksiz giriş çıkışların olumlu etkisini gördüklerine dikkat çeken Barbaros, şunları söyledi:
“Kuzeyde iyi kötü bir yol yaptılar, askeri barikattan kurtulduk, şimdi de güneye geçiş sorunu yaşıyoruz.”
Akıncılar Muhtarı Osman Tamsarı köyden güneye geçişler için “yasal bir geçiş noktası”nın şart olduğunu belirterek, bunun bölgede yapılacak iyi bir atılım olduğunu savundu.
Akıncılar Belediye Başkanı Hasan Barbaros;
“Lefkoşa’dan geçişimiz için 50 kilometre gerek, Luricina’dan geçişimiz için 300 metre!”
“Yıllardır buradan güneye geçtiğimiz biliniyordu. Geçiş kapısı için başvurularımız olsa da bize 'pencereden geçersiniz, kapınız olmasa da olur zaten' denilip göz yumuldu. Yıllarca bazı noktalardan güneye geçiş yaptık. Genelde hastalık amaçlı veya iş amaçlı geçip gidiliyordu. Bazen ayda iki, bazen iki ayda bir gittiğimiz olur. Zaman açısından mesafe açısından çok daha kısa süre alıyor. Aksi halde saatlerce gidip gelmemiz gerekiyor. Yakın zamanda bölük komutanı değişti, zorluk çıkarmaya başladılar. Gidip komutanla konuştuk, durumu aktardık. Sözlü onay geldi. Bize sözlü olarak güvence verildi ama yasal olarak engellendik. Akabinde hemen bir köylümüzü yakaladılar ve mahkemeye çıkarıp altı bin TL ceza kestiler. Kimliğini ve aracını da mahkeme sonuçlanıncaya kadar el koydular. Seyahat özgürlüklerini kısıtladılar. Bu kişi Metehan Sınır Kapısı’ndan gitmeyi denedi, yoğun trafikten dolayı Beyarmudu kapısına yöneldi, orda trafik yok fakat çok daha uzaktır. İşi bırakmayı bile düşündü çünkü kazandığı para yol kirasına gidiyordu. Sonra köylülerin geçebileceğine dair sözlü güvence verildi. İnsanlar gidip gelmeye başladı. Bir gazetede çıkan haber üzerine yine köydeki denetimi arttırdılar ve insanlarımız yakalandı.
“Yasal ve düzgün bir geçiş kapısı istiyoruz”
Köylü olarak toplandık ve imza topladık. Köyden güneye geçmek için bir yasal kapı istedik ve yüzlerce imza taşıyan birçok mercilere bu dilekçeleri verdik. Yasal ve düzgün bir geçiş kapısı istiyoruz. Yaşanan kaçakçılıklar bize mal ediliyor. Yaşanan kaçakçılıklardan dolayı geçişlerdeki denetim de arttı, kimseye göz yumulmaz oldu. Kaçakçılar ve köylüler arasındaki farkı anlamalılar… Bölge halkı olarak önce dilekçe toplayıp verdik, bize yanıt gelmezse eyleme gideceğiz. Her şey yapacağız. İlla ki o tarafa geçiş gerekir. Bu ihtiyaçtır… Buradan ses atsak güneyde karşıdan duyulur, aramızda 300 metre mesafe var. 300 metre mesafe yerine 50 kilometre gitmemiz gerekiyor. Trafik de içinde üç, dört saat oluyor. Lefkoşa’dan geçişimiz için 50 kilometre, Luricina’dan geçişimiz için 300 metre gerek…
"Eksik olsun, Baf'a giderdik”
Yeni yapılan bu geçiş noktası bize çok olumlu yansıdı. Köyümüze yabancı insanlar geldi ve gelmeye de devam etti. Akabinde gelenler de bize mesafenin çok uzun olduğunu söylüyorlar. Siyasiler elini taşın altına koyup bize yardımcı olabilirler. 1974 yılından beridir bu köy göç verir. Yeni köprü açıldıktan sonra dahi üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarının Akıncılar’a gelirken karakola ispatı vücut yapması gerekirdi, bunu konuştuk ve başbakan hemen bu konuyu çözüp bakanlar kurulunda onaylayarak bu uygulamayı kaldırdı. Artık onlar da giriyor. Sibel hanımın tasarladığı proje bizim can simidimiz olacaktı, daha kısaydı, o mesafede yol 20 km olacaktı, yani on dakika. Bu proje maddi kaynak olmadığı için yapılmadı. Hüsrana uğradık, ilk sükûtu hayali burada uğradık. Sonra uzayan yol yaptılar. Memnunuz evet, askerden çıktık, kimse bize nere gidersiniz demez ama köyümüze misafirliğe gelenler bize eksik olsun, Baf'a giderdik daha iyi’ diyor.
Akıncılar Muhtarı Osman Tamsarı;
“Gümrüğü, polisi ile birlikte bize rahatça güneye geçilip gidilebilecek bir geçiş açsınlar”
“Yeni yapılan geçiş noktasının köyümüz için çok büyük bir faydası oldu. Köyümüz mesafe olarak Kıbrıs’ın güneyine çok yakındır fakat buradan oraya yasal bir geçiş yoktur. Halkımız yasal olarak güneye geçiş noktası olmasını istiyor. Gümrüğü, polisi ile birlikte bize rahatça geçilip gidilecek bir kapı açsınlar. Bunun için gerekli yerlere müracaat ettik. Bu yapılırsa köyümüz için güzel bir olay olur.
Siyasiler Akıncılara ilgi göstermeli, burayı sadece seçim zamanı görmemeli… Buraya yasal bir geçiş kapısı yapsala köyün sorunu çözülür diye düşünüyorum.
Luricinalılar ne dedi?
Sultan Barbaros:
“Ansızın hasta olsak buradan beş dakikada hastaneye gideriz ama diğer taraftan kendi ülkemizde doktora gitmek için bir saat isteriz”
Luricinalının isyan etmek için çok nedeni var. Misafirlerimiz köye gelmek ister fakat asker tarafından engellenir. On dakikalık yol için 3 saat gidip gelirler, bu insanları nasıl köyde tutacağız ki... Kendi askerimiz kendi devletimiz bize engel oluyor. Son iki kişi tutuklandı, sicilleri temiz ve yıllardır geçip giderler, ansızın tutuklandılar.
Ansızın hasta olsak buradan beş dakikada hastaneye gideriz ama diğer taraftan kendi ülkemizde doktora gitmek için bir saat isteriz. Bu adam on yıldır işine gidip gelir, ansızın yolu kapattılar ve iş dönüşü tutuklandı, beş bin TL ceza, bin TL de avukat masrafı... Askerin keyfi uygulamaları ortadan kalkmalı. Bir alay komutanı gelir keyfi ister izin verir keyfi ister izin vermez... Bu çalışan insanlar için, hastalar için çok büyük bir sorundur.
Şimdi asker geçişlere izin vermez diye işleyen adamlar sabah üçte evden çıkıp işe gider 2-3 saat yol. Ya hükümet bu adamlara iş versin ya da gidip geldiği işini kolaylaştırsın.
Bölge insanı buna dayanamadığı için gitti, kuzeyde iyi kötü bir yol yaptılar asker sınırından kurtulduk, şimdi de güney kesiminden askerden kurtulamıyoruz. Tutuklananlar da benim akrabam değil, arkadaşlarım köylümdür o kadar. Ben haksızlığa gelemem...
Elif Garip:
“Kıbrıs’ın en güzel yerlerinden biriyiz ama sıkıntılarımız hiç bitmiyor”
16 yıldır burada yaşıyorum, biz köylülere neredeyse hırsız veya kaçakmışız muamelesi yapılıyor. Biz burada yaşıyoruz ve güneye geçişimiz 10 dakika. Bazı kişiler güneyde işliyor, gidip gelmeleri mecburiyet… bu hareketlerle bizi her yerden kısıtladılar. Bize yapılan yeni yoldan memnunuz fakat şimdi de güneye geçişlerimizde sıkıntı çıktı. En güzeli bölgeye yapılacak olan yasal bir kapıdır. Kıbrıs’ın en güzel yerlerinden biriyiz ama sıkıntılarımız hiç bitmiyor.
Mustafa Garip:
“Dedem hasta, aniden bir şey olsa buradan Lefkoşa hastanesine gitmek için 1 saate, güneye geçmek için 15 dakika”
Ben 14 yaşındayım ve burada kısılıp kaldığımı hissediyorum. Burada bir yasal kapı olsaydı ben bugün korkmadan geçip on dakikada denize gidebilecektim. Şimdi denize gidebilmem için en az iki saatimizi yolda harcamamız gerekiyor. Ama buradan geçiş olsaydı biz 10-15 dakikada Limasol’da denizde olurduk. Bu haksızlık… Köyümüzde genç kalmadı, nasıl kalsın ki… Bir akşam dışarıya çıkmak isteseniz sadece yol mesafeniz 1 saati buluyor, çok uzak, bir şeyler içip evinize dönmek işkenceye dönüyor.
Dedem hasta, aniden bir şey olsa buradan Lefkoşa hastanesine gitmek için 1 saate, güneye geçmek için 15 dakikaya ihtiyacımız var. Tüm bunlara bakınca bile bu köye yasal bir geçiş kapısının yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Yusuf Çufoğlu:
“Artık bu gençlere milyarları da verseniz geri gelmezler”
Köyde yoğun bir göç var tek sorunumuz sınır kapısı değil. Köyümüzde insan kalmadı. Sınır kapısı olsa nasıl etki eder bilemiyorum. Artık bu gençlere milyarları da verseniz geri gelmezler. Yeni açılan geçiş bize olumlu etki yarattı tabi ama güneye geçişlerde sanırım sıkıntılar var. orada işleyenler zorlanıyormuş...