İş insanlarına, esnafa, müteahhide, sanayiciye soruyorlar: Yolsuzluğa en fazla kimler karışıyor?
Yüzde 84’ü “Başbakan ve Bakanlar” yanıtını veriyor.
Doğrudan işaret ediyorlar.
Adrese teslim!
Ankete katılan isimlerin tümü “yönetici” pozisyonunda üstelik…
Ticaret Odası, Esnaf Odası, Sanayi Odası, Müteahhitler Birliği üyeleri arasında seçilmiş isimler…
Yine önemli bir çoğunluk hem milletvekillerini işaret ediyor, hem de üst düzey memurları…
Bu kadar da değil…
Geçmiş araştırmalara göre alt kademedeki memurlara yönelik yolsuzluk algısı da artıyor.
Yüzde 86 iş insanına göre çok yaygın ya da orta düzeyde alt kademe memurlar da yolsuzluğa karışıyor.
Topyekûn bir çürüme yaşanıyor.
Ankete katılan her 10 iş insanından 4’ü “rüşvet verdiğini” itiraf ediyor zaten!
İş dünyası da ak, pak değil…
Uluslararası referansla hazırlanan rapor yolsuzluk ve rüşvete yönelik “algı”yı anlatıyor.
İşin bir de olgusu var.
Yani somutu…
İşte onu da Mali Polis, Savcılık, Sayıştay ve diğer denetim kurumları araştıracak.
Öyle de bu araştırmayı yaptırmakla yükümlü makamlar zaten birinci derecede yolsuzluk ve rüşvetin sorumlusu olarak işaret ediliyorlar.
Tam da tavuk kümesini tilkiye emanet etme durumu yaşanıyor.
Demokrasi ve irade geriledikçe yolsuzluk artıyor
Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulan düzen giderek daha da dökülüyor.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International, TI) ölçütlerine göre hazırlanan “Kuzey “Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu”nu paylaştığım anda telefonuma şöyle bir mesaj geldi:
“Memlekette rüşvetsiz bir halt olmaz. Yazıklar olsun. İçine ettiler.”
Sokaktan gelen tepki bu!
İki uzman Sertaç Sonan ve Ömer Gökçekuş, özellikle 2020 sonrasındaki “sert düşüş”e vurgu yapıyor.
Demokrasi eksildikçe yolsuzluk artıyor.
Uluslararası toplumdan uzaklaştıkça kokuşma büyüyor.
Gelecek belirsizliği fırsatçılığı körüklüyor.
İradenin yerini itaat aldıkça organize kötülük dallanıyor, budaklanıyor.
Ne demokrasi gelişiyor böylece ne de ekonomi!
Öyle “ayrı devlet”miş…
“Egemen eşitlikmiş…”
Hepsi yalan…
Ada yarısı tam bir lağım çukuruna dönüşüyor giderek…
Bunun sorumluları zevk-ü sefa içerisinde yaşarken…
Sınıfta kaldık
“Yolsuzluk” notumuz 100 üzerinden 27!
Hani 10 üzerinden 3 bile değil…
Tam da “sınıfta kalma” notu bu!
Kıbrıs’ın kuzeyi 27.
Kıbrıs Cumhuriyeti 44.
Avrupa Birliği ortalaması 62.
Yolsuzluk ve rüşvet mahallesinde Pakistan, Uganda gibi ülkelerle yan yanayız...
Toplum dökülürken kişiler zengin oluyor.
Ülke kokuşurken sadece belirli zümreler kendi konfor alanını koruyabiliyor.
Rüşvet en fazla hangi alanlarda var, bir bakalım…
- % 65 Kamu ihaleleri ve izin işlemleri
- % 63 Devlet teşvikleri
- % 60 Kamuya ait arazi ve binaların tahsisi ve kiralanması
- % 55 Vakıflar’a ait malların kiralanması
- % 53 Tapu işlemleri
- % 49 Kamu bankalarından kredi alırken
- % 46 Yıllık vergi ödemeleri
- % 43 İthalat ve ihracat işlemlerinde
- % 40 Yerel yönetim, belediye hizmetlerinde
- % 39 Şehir planlama işlemlerinde
- % 28 Yargı kararlarını etkilemek için
- % 27 Devletten elektrik ve telefon gibi hizmetleri alırken
Hem rüşvet veriyor, hem yolsuzluktan yakınıyor!
Bir hatırlatma yapalım…
“Yolsuzluk Endeksi”nde;
- 2017’de 81’inci sıradaydık.
- 2020’de 104’üncü sıraya geriledik.
- 2022’de 140’ıncı sıraya geldik.
Sürekli geriye gidiyoruz.
Dipteyiz!
Öyle uzaktan atanmış “Başabakan” ya da Elçilik’te kurulan “hükümetlerle” sonuç bu!
Siyasi popülizmle sendikal popülizmin dirsek teması da bu sonucu getirmiştir.
İş dünyasının “ganimetçi” refleksi zaten malum…
Yolsuzluktan en fazla rüşvet verdiğini söyleyenler şikayet ediyor!