“Yolsuzlukla Mücadele, Reform ve İşbirliği Hükümeti”

Cenk Mutluyakalı

“Demokrasilerin de ıslah edilmesi gerektiğini düşünüyorum” derdi, çok yakın zamanda bu dünyadan uğurladığımız Aydın Boysan.
Belki de haklıydı.
Ama bildiğimiz bir gerçek var, seçmen ortaya bir irade çıkartıyorsa gereği yapılır.
“Görmezden” gelinemez.
Pek tabii “çoğunluk” mutlak haklı değildir.
İllaki saygı duymanız da gerekmez.
Son seçim sonucuna saygı duymam ben.
Ancak seçimin gerçeği halkın oyudur.
Partiler buna göre hareket eder.
Yoksa “seçimler” anlamsızlaşır.

*  *  *

Ya “seçim sistemi”ni değiştirirsiniz...
Başkanlık Sistemi gelir, örneğin! - ki bizim gibi ‘yalaşık bulaşık’ demokrasilerde böylesi bir adım epeyce riskli olur.-
Ya da sistem buysa gereği yapılır...

*  *  *

Seçmenin sandığa yansıttığı sonuca göre işlevsel iki koalisyon modeli var:
Biri, UBP-CTP.
Diğeri UBP-HP.

Bir önceki seçimde halk “UBP-CTP Koalisyon Hükümeti”ni işaret etmişti.
Ve bu koalisyon denendi.
CTP bu koalisyonun bedelini de ödedi.
HP de bu denemeyi yapmalıydı.

*  *  *

Bir seçenek daha var.
“UBP’siz bir hükümet.”
“Demokratik olur mu”
diyeceksiniz.
Emin değilim!
21 vekille geçen dönem CTP dışarıda kalmış, UBP-DP “azınlıkla” hükümete gelmişti.
Anımsayınız!

*  *  *

‘UBP’siz hükümet modeli nasıl konuşuluyor peki?
“Yolsuzlukla Mücadele, Reform ve İşbirliği Hükümeti” olarak!
CTP-HP-TDP-DP Hükümeti.
Daha önce ‘Sibel Siber Başbakanlığı’nda bir deneme olmuştu.
O dönem “hesap sorma” anlamında ses getirmişti ancak icraat şansı yoktu.
- Rüşvet iddiaları sonuçlandırılır...
- Yurttaşlık Yasası güncellenir...
- Kamu, eğitim, sağlık reformları yapılır...
- Vicdani Ret gibi adımlar atılır...
- Seçim sistemi yenilenirse...

Başarılabilir.
“Dört partili” elbette çok zor.
Eğer UBP bu kilidi açamazsa...
Ve hemen yeni bir seçime oynarsa...
Evet, “UBP”siz de mümkün...

*  *  *

Demokrasimizin ıslahı kaçınılmaz galiba!