CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk halkının iradesi hilafına kararlar alınmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı…
“Kıbrıs Türk halkı kendi kararlarını kendi vermeli”
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, birilerinin siyaseten ürettikleri anlaşmaların altına Kıbrıs Türk halkı adına imza atılması şeklindeki uygulamalarına artık geride kalması gerektiğini vurguladı. Yorgancıoğlu, “Eğer ileride oluşturulacak federal bir devletin eşit ortağı olacaksak, o zaman bu ülkede oy verilerek oluşturulan siyasi iradenin anlamı olması gerekir” diye konuştu.
CTP-BG Genel Başkanı Yorgancıoğlu, bu sabah (4 Ekim Salı ) Kanal Sim ve Sim Radyo’da yayınlanan ‘Radyo gazetesi’ programına katılarak gündemde öne çıkan iç ve dış konuları değerlendirdi.
Programın başında, CTP-BG Genel başkanı olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesine hitaben gönderdiği mektupla ilgili bilgi veren Yorgancıoğlu, Akdeniz’de petrol aranmasıyla baş gösteren gerginlikten duyulan kaygıyı ilettiklerini ve sadece tarafların hukuki argümanları üzerine inşa edilen ve ana hedef olan Kıbrıs sorununun çözümü hedefinden uzaklaşan yaklaşımların sadece Kıbrıs için değil bölge için de son derece olumsuz etkiler doğuracağı uyarısını yaparak Güvenlik Konseyi’ni bu konunun yarattığı çatışma potansiyelini Kıbrıs’ta barış ve uzlaşı fırsatına dönüştürmek için tavır almaya davet ettiklerini aktardı.
“ÇÖZÜM OLMADAN BULUNACAK PETROL KİMSEYE YAR OLMAZ”
New York’ta Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında imzalanan anlaşmanın yarın akşam CTP-BG Parti Meclisi’nin yapacağı toplantıda ele alınacağını da anımsatan Yorgancıoğlu, yetkili olsa bile Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Kıbrıs Türk halkının haberi olmadan uluslararası anlaşma imzalamasının ne kadar doğru olacağının da sorgulanması gerektiğini kaydetti. Bu anlaşma nedeniyle Kıbrıs Rum yönetiminin karasularının kendisinden izinsiz paylaşımı ile ilgili uluslar arası platforma şikâyette de bulunabileceğine işaret eden Yorgancıoğlu, böyle bir anlaşmanın Türkiye- Kıbrıs Rum yönetimi arasında uluslararası alana çekilebilecek bir anlaşmazlık doğmasına yol açabileceği görüşünü belirtti.
Yorgancıoğlu, çözüm olmadan bulunacak petrolün ise kimseye yar olmayacağını vurguladı. 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum lider Hristofias’ın görüşmelerde Kıbrıs’ın üzerinde ve etrafındaki tüm doğal kaynak ve zenginliklerin merkezi hükümet tarafından yönetileceği konusunda mutabakata vardıklarını da anımsatan Yorgancıoğlu, “hal böyleyken Rum tarafı kendi inisiyatifiyle adanın bütününe yönelik bir atılım yapıyorsa, bu yanlıştır ama yanlışa yanlışla yanıt vermek de doğru değildir” dedi. Bunun yanında Kıbrıs Türk halkının yok sayılarak bir takım adımlar atılmasının da kabul edilemez olduğunu vurgulayan CTP-BG Genel başkanı, “Kıbrıs Türk halkının artık özne olması ve kendi kararlarını kendi vermesi gerekiyor” dedi. Yorgancıoğlu, “birilerinin sırf siyaseten ürettikleri anlaşmaların altına Kıbrıs Türk halkı adına imza attığı dönem geride kalmalı. Hükümetin de anlaşmadan sonra haberi oldu ama karşı çıkmadı. Oysa özellikle hükümetin buna karşı çıkması gerekirdi” diye konuştu.
Türkiye ile ilişkilerin iyi tutulmasında yana olmakla birlikte Kıbrıs Türk halkının iradesinin yok sayılmasına müsaade edilmeyeceğinin altını çizen Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk halkının iradesi ve özne olması en az ilişkiler kadar önemli. Türkiye’nin katkıları önemli ama bir devletsek ve kurulacak federal yapının siyasi eşit ortağı olacaksak bu ülkede oy vererek oluşturulan siyasi iradenin anlamı olması gerekir” diye konuştu.
“BU YIL DA MECLİS ÇALIŞMALARI UBP TUTUMU NEDENİYLE VERİMLİ OLMAYACAK”
Yorgancıoğlu, Meclis’in yeni yasama yılına yönelik bir soru üzerine Meclis’in yeni yasama yılında verimli çalışacağı konusunda umutlu olmak istemekle birlikte bu konuda endişeleri olduğunu kaydetti ve “verimlilik için meclise katılımının yüksek olması, muhalefetin yaptığı eleştiriler ve önerilerin dikkate alınması gerekir ancak UBP bunun önemini algılayamıyor” dedi. Yorgancıoğlu, UBP vekillerinin, muhatap bakanların, iktidarın icraatına yönelik eleştiriler yapılırken salonda olmadıklarını ya da meclise taşıdıkları yasanın savunmasına hazırlanmadıklarını gözlemlediklerini sözlerine ekledi. Ayrıca meclis dururken Bakanlar Kurulu’nun kanun gücünde kararnameyle meclisi atladıklarını da anımsatan Yorgancıoğlu, “tüm bunlar dururken meclisin verimli olacağını düşünmüyorum” dedi.
CTP’DE YENİ DÖNEM
Yeni dönemde CTP’nin hedefleri ile ilgili soruları da yanıtlayan CTP-BG Genel Başkanı, parti politikaları ortaya konarken bunların insan odaklı olmasına özen göstereceklerini vurguladı. “Nüfus durumunu görüyoruz. Ülkenin yeni bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı var. Temel insan hakları gözetilmek kaydıyla belirli katı kurallar getirilmeli” diye konuşan Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü.
“İnsanlarımız kendilerini azınlık görmemeli ama çalışanların da her türlü hakkının sonuna kadar savunulması gerekir. Ama kayıt dışı yaşam denetim altına alınıp yasalar neyi gerektiriyorsa yapılmalı. Kimsenin eğitim ve sağlıktan endişe etmeyeceği sistem yaratılmalı.
Ekonomik anlamada tartışılan özelleştirme ile ilgili tavrımız zaten net. Telefon dairesi ve Elektrik Kurumu olmak üzere iki kuruluş söz konusu zaten. Dolaysıyla bu kuruluşların daha profesyonel bir konumda siyasetin etkili olmayacağı şekilde yeniden yapılandırılması gerekiyor. Devlet yeniden organize edilmeli”.
Yeni dönemde geçmiş dönemlerin hem olumlu yönleri hem de hatalarından ders çıkarılması gerektiğine de işaret eden Yorgancıoğlu, “eğer bir siyasi parti kendi halkına hizmet etme görevi üstlenmişse kendi halkının beklentilerini iyi algılamalı. Her beklenti her zaman doğru olamayacağından hareketle yanlışları da paylaşmasını bilerek ikna edici olmalı” diye konuştu.
Öfke ile UBP’ye oy veren insanların bile artık yaptıkları hatanın ayrımına varmaya başladıklarını ifade eden Yorgancıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“UBP kendi doğrularıyla değil, olmayacak vaatlerle iktidara geldi ve bunları yapmadığı gibi yapmasının mümkün olamadığı da otaya çıktı. Dolaysıyla UBP’ye karşı olumsuz bir algı gelişmeye başladı. Ama CTP-BG yalnızca bu olumsuz algıyı cebine koyarak iktidar olmak istemiyor. Nelerin yapılacağını projelendirmek ve bunu varılacak toplumsal ortak akla göre yapmak istiyor. Dolaysıyla halkla ilişkileri daha sık, daha samimi ve karşılıklı birbirimizi anlamak temelinde geliştireceğiz. Esas olan kendi ülkenizin ekonomisini büyüterek devlet bütçesinin gelirlerini artırmaktır. UBP’nin yaptığı gelirleri azaltarak ekonomiyi dengelemektir”.
“MUHASEBE OYUNU YAPTILAR”
Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın kendilerine 6 ayın bütçe gelişmeleri raporunu dağıttığını anlatan CTP-BG Genel başkanı, bu raporda 106 trilyon gelir artışından söz edildiğini ancak incelendiği zaman bunun devletin, sosyal sigorta, ihtiyat sandığı yatırımları, borçları gibi yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını söyledi. Maliyenin söz konusu ödemeler için gereken 60 trilyonu kendi bütçe kaynaklarına aktararak bankalardan 60 trilyon borçlandığını açıklayan Yorgancıoğlu, “Yani yükümlülüklerini yerine getirmeyerek yaptığı tasarrufun meydana getirdiği fazlalık bu. Kısacası bu bir muhasebe oyunu ve bu anlayışla ülke gelişmez” diye konuştu.
AF YASASI
Meclise gönderilen af yasası ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan CTP-BG Genel Başkanı, “bu ülkede nüfus sayımı yapılıp vatandaşlık yasası değiştirilmediği sürece af yapılırsa sonuçların olumlu olmayacağını vurguladı. Sadece geçmişte kayıtlı olarak çalışır ve ödemelerini yaparken, kendinden kaynaklanmayan nedenlerden ötürü primleri yatmayanlara yönelik affı makul karşılayabileceklerine işaret eden Yorgancıoğlu, bu kapsam dışında kalanların affına tamamen karşı oluklarını vurguladı.
Yorgancıoğlu, programın sonunda bir süre önce gerçekleştirdiği İngiltere ziyareti sırasında yaptığı temalarla ilgili de bilgi vererek, bu tür temasların yararına dikkat çekti.