Yorgancıoğlu, Hükümetin hedeflerini anlattı

“Göreve geldiğimizde KIB-TEK’in 5-7 günlük yakıtı kalmıştı, ülke karanlığa gömülecekti, 2 seçeneğimiz vardı”

“YENİ KAMU GÖREVLİLERİ YASASIYLA MÜŞAVİRLİK TARİHE KARIŞACAK”

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, iktidara talip olurken seçim döneminde ve hükümet programında halka verdikleri sözlerin arkasında olduklarını belirterek, “Biz artık bu ülkede partizanlığın, adam kayırmacılığın, ‘ben yaptım olur’ mantığının bitirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Vatandaşın daha kaliteli hizmet alabilmesi için kamudaki istihdamların bilgi ve yeteneğin kriter alınacağı sınavla yapılması gerektiğini vurgulayan Yorgancıoğlu, hem elektrik fiyatlarındaki düzenlemeyi yaparken hem de Ulusal Birlik Partisi (UBP)’nin kurultay döneminde istihdam ettiği kişilerin sözleşmelerinin uzatılmayacağını açıklarken kendini çok sorguladığını söyledi.

“Ama yapanın yanına kalır mantığı nereye kadar devam edecek?” diyen Yorgancıoğlu, devleti ve devlet kaynaklarını kendi çıkarları için kullananların yargılanabileceği ve bundan sonra kimsenin buna cesaret edemeyeceği yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu kaydetti.
Başbakan Yorgancıoğlu, ülkenin karanlıkta kalmasına 5-7 gün kaldığı için elektrikte fiyat düzenlemesi yapmak zorunda kaldıklarını ifade ederek, ‘elektrik fiyatlarını ayarladık, bu iş bitti’ gibi bir anlayışları olmadığını; daha ucuz ve çevreci enerji üretmek için alternatifler üzerinde çalışıldığını bildirdi.

Elektrik zammından, UBP’nin kurultay dönemi istihdamlarının durdurulacağı açıklamasına; bürokrat atamalarından tasarruf politikasına; Türkiye’yle ilişkilerden, Kıbrıs sorunu ve Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG)’nin 8 Aralık’ta yapılacak kurultayına kadar gündemdeki birçok konu hakkında TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Başbakan Yorgancıoğlu, kurultayda genel başkanlık seçimini kaybederse, Başbakanlık görevini de iade edeceğini açıkladı.

“TOMA’YI İPTAL ETTİK, POLİS TERFİLERİNİ ARAŞTIRIYORUZ”

11 Eylül 2013’te güvenoyu alan CTP/BG-DP/UG hükümetinin ilk günlerinde TOMA alımının iptali ve polis terfileriyle ilgili araştırma başlatılması gibi konularda adımlar atıldığını hatırlatan Başbakan Yorgancıoğlu, vatandaşların kamudan hizmet almalarında uğrayacakları aksilikler karşısında hak elde edebilmeleri için İyi İdare Yasası’nı da yürürlüğe koyduklarını söyledi.

Başbakan Yorgancıoğlu, 2011’den günümüze kadar artan fuel-oil fiyatları karşısında herhangi bir tedbir alınmadığı için Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek)’in yaşadığı zorlukları geçici olarak aşabilmek adına fiyat ayarlaması yapmak zorunda kaldıklarını yineledi.
Hükümete geldiklerinde Kıb-Tek’i, maliyetin altında elektrik satması nedeniyle kullandığı fuel-oilin (yakıtın) bedelini ödeyemez durumda bulduklarını belirten Özkan Yorgancıoğlu, ilgili firmanın da yeniden fuel-oil vermede tereddütlü davrandığını kaydetti, süreci şöyle anlattı:

“5-7 GÜNLÜK YAKIT KALMIŞTI… İKİ SEÇENEK VARDI”

“Önümüzde iki seçenek vardı: Ya fiyatları fuel-oil fiyatlarına uygun şekilde düzenleyip Kıb-Tek’i elektrik üretir noktaya yeniden getirmek; ya da ülkenin elektriksiz kalması sonucunu doğuracak eski sistemi devam ettirmek. Bir üçüncü seçenek ise –ki o günübirlik olması mümkün değildi- Kıb-Tek’in özele devredilmesi. Sonuçta bu ülke karanlığa gömülecekti. Çünkü Kıb-Tek’in 5-7 günlük yakıtı kalmıştı.
Biz bu fiyat ayarlamasını yaparak kurumun kredibilitesini artırdık. Yani bankalardan yeniden kredi alması ortamını doğurduk ki, yeni fuel-oil siparişi verebilsin. Biz bunu gönüllü yapmadık. Yaklaşık 15 gün boyunca her gün uzmanlarla bir veya iki toplantı yaparak, Kıb-Tek’in mali durumunu da ortaya çıkararak ve ‘acaba başka seçenekler de mümkün mü’ diye de tartışarak bu noktaya geldik. Hükümet’in, bunun dışında,  kısa dönemde bir başka seçeneği yoktu.

“’FİYATLARI AYARLADIK BU İŞ BİTTİ’ ANLAYIŞINDA DEĞİLİZ”

Fiyat ayarlamasını yaparken, enerji sektöründe yeni alternatiflerin neler olabileceğini de tartıştık, tartışıyoruz. ‘Elektrik fiyatlarını ayarladık, bu iş bitti’ gibi bir anlayışımız yok. Bugün bile müsteşarlarımız, elektrik üretim sistemlerine bağlı teknik heyetlerle görüşmeler yaptı. Önümüzdeki günlerin konusu da ‘daha ucuz enerji üretebilecek seçenekleri araştırıp, bunların enerji piyasasına girmesini sağlamaktır.”

RÜZGÂR, GÜNEŞ, KATI ATIKTAN ELEKTRİK

“Rüzgâr, güneş ve katı atıklardan enerji üretimiyle  enterkonnekte sisteme bağlanmak” seçenekleri üzerinde durulduğunu bildiren Başbakan Yorgancıoğlu, katı atıklardan elektrik üretiminin çevre açısından da önem taşıyacağına dikkat çekti.

GERÇEKTEN DEVLET DAİRELERİNİN BORCU YOK MU?

“Biz UBP’nin yıllardır yapmadığını yapıyoruz. Yani sadece fiyat ayarlaması değil, hazırladığımız projenin enerji sektörünün yeniden düzenlenmesi olarak değerlendirilmesi gerekir” diye konuşan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Maliye Bakanı Zeren Mungan’ın “devlet dairelerinin elektrik borcu yoktur” açıklamasının “teknik olarak doğru” olduğunu söyledi.
Yorgancıoğlu, devlet dairelerinin elektrik faturalarının ödendiğini, ancak devlet bütçesinde görünmeyen, kendi konsolide bütçeleriyle yapılarını sürdüren Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK), Din İşleri Dairesi ve belediyeler gibi kurumların borcunun ise doğrudan devletin borcu sayılmadığını anlattı.

“Devletin sorumluluğu var mı, katkı yapması gerekiyor mu? Elinden gelirse tabi yapmalıdır” diyen Yorgancıoğlu, çalışanlarının ihtiyat sandığı ve sosyal sigorta yatırımlarını dahi yapamayan belediyelerin elektrik borcunu bir defada ödeyemeyeceğine işaret etti.
Yorgancıoğlu, “Yani Kıb-Tek’in alacaklarını kısa sürede tahsil etmesi mümkün değilken tam tersine borçlarını bir kerede ödemesi gibi bir yükümlüğü vardır. Çünkü borçları AKSA’yadır, fuel-oil aldığı kurumlaradır. Bu da aslında Kıb-Tek’in çıkmazıdır” dedi.

AYDA 7-8 MİLYON GÖREV ZARARI YILDA 1 MİLYON GÖREV ZARARINA DÜŞECEK

Elektrik Kurumu’nun 55 kuruşa mal ettiği 1 kilowatt elektriği fiyat ayarlamasından önce 35-45 kuruş arasında sattığını dolayısıyla tüm alacakları tahsil edilse bile yine borçlu kaldığını anlatan Başbakan Yorgancıoğlu, fiyatların artmasıyla ayda 7-8 milyon TL görev zararı eden Kıb-Tek’in zararının yılda 1 milyon TL’ye düşeceğinin hesaplandığını kaydetti.

“GÖNÜL RAHATLIĞIYLA YAPMADIK”

Yorgancıoğlu, Kıb-Tek’in geriye dönük alacaklarının taksitlendirilmesiyle, bu zararın kapatılması şansı doğacağını belirterek “Esas olan daha ucuz enerji üretim veya tedarik yöntemlerinin bulunmasıdır. Biz bu işi gönül rahatlığıyla yapmadık ama bunun dışında herhangi bir seçeneğin olmadığı ve ülkenin enerjisiz kalacağı gerçeği, bizi hoşumuza gitmese de bu kararı almak zorunda bıraktı” diye konuştu.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, santralların filtresinin 20 milyon dolar olduğunu, bunun yılların birikimi sorunlar yarattığını kaydederek, bu nedenle daha düşük maliyetli, daha çevreci enerji üretim sistemlerini araştırdıklarını belirtti.

UBP DÖNEMİ İSTİHDAMLARI

Yorgancıoğlu, kamuoyunda çok tartışılan bir diğer konu olan ve DP/UG kanadıyla ilk ciddi görüş ayrılığı olarak yansıyan UBP’nin kurultay dönemi istihdam ettiği kişilerin sözleşmelerinin yeni yıldan itibaren yenilenmeyeceğini açıklaması konusundaki soruları yanıtlarken, “Artık partizanca, partizanlıkla, hele hele de kurultay dönemlerinde istihdam yapılmasını, bu ülkeyi ahlaki olarak, mali olarak ve devletin vatandaşa hizmetleri yerine getirirken, hizmetin kalitesinin düşmesi olarak değerlendirerek yorumlamak gerekir” dedi.

“SİYASİ GÖRÜŞLERİNİN PEŞİNDE DEĞİLİZ”

Başbakan,  istihdam edilenlerin siyasi parti-görüşlerinin peşinde olmadıklarını; belki de bazılarının siyasi yanı da olmadığını ifade ederek, sorunun, “ülkede böylesi bir istihdama ihtiyaç olup olmadığına bakılmaksızın, aldıkları eğitimle görevlendirildikleri yer arasında bağ olup olmadığına bakılmaksızın, sadece kurultayda avantajlı çıkmak adına, bazıları özel sektörde iyi bir işe sahipken, teşvik edilerek böylesi bir istihdamın yapılmasından kaynaklandığını” söyledi.

Yakında kendilerinin de kurultayı olduğunu hatırlatarak “Biz de mi aynısını yapalım?” diye soran Özkan Yorgancıoğlu, bunun devletin halka verdiği hizmet kalitesine nasıl bir etki yapacağının sorgulanmasını istedi.

“ARTIK PARTİZANLIK, ADAM KAYIRMACILIK BİTMELİ”

“Biz artık bu ülkede partizanlığın, adam kayırmacılığın, ‘ben yaptım olur’ mantığının bitirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyen Yorgancıoğlu, hükümete talip olurken ve hükümet programında halka verdikleri sözlerin arkasında olduklarını ifade etti. Vatandaşın daha kaliteli hizmet alması için istihdamların yeteneğe göre ve sınavla olması gerektiğini vurgulayan Özkan Yorgancıoğlu, durdurulacağını açıkladığı istihdamların sadece 2013 yılında ve sadece Başbakanlık kadrolarına yapıldığını kaydetti.

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, konuyu Bakanlar Kurulu’nda görüştüklerini ancak karar almadıklarını belirterek, “Ama zaten Başbakanlık kadrolarını ilgilendiren bir olaydır, başka yerde görevlendirilmiş olsalar bile... Herkesin vicdanı vardır ama ülkeler akılla ve mantıkla yönetilir” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİ ÇOK SORGULADIM. YAPANIN YANINA KALIR MANTIĞI NEREYE KADAR?”

İstihdamlarla ilgili kararı açıklarken, elektrik fiyatlarında olduğu gibi kendini çok sorguladığını söyleyen Başbakan, “Ama yapanın yanına kalır mantığı nereye kadar devam edecek? UBP 2003’te aynısını yapmıştı, 2013’te de, giderayak bir sürü istihdam yaptı. Belki de yasalarımızı değiştirerek devleti ve devletin kaynaklarını kendi çıkarları için kullananların yargılanabileceği bir sistemi çok daha açık, net, anlaşılır ve bundan sonra hiç kimsenin bunları yapacak cesareti gösteremeyeceği düzenlemeleri yapmalıyız” diye konuştu.
Başbakan Yorgancıoğlu, bu konuları yarın Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’la görüşeceklerini de açıkladı.

YAKINDAKİ HEDEFLER

Siyasi Partiler Yasası’nın komitede görüşüldüğünü; borçların yeniden yapılandırılmasıyla ilgili yasanın muhtemelen yarın Meclis’te görüşülüp kabul edileceğini; kredi kartlarıyla ilgili de yeni bir düzenlemenin Meclis’e gönderildiğini bildiren Başbakan Yorgancıoğlu, böylece hem kredi kartı kullanımının teşvik edilerek avantajlar sağlanacağını, hem de kayıt dışılığın önleneceğini; sabit telefonlarda ücretsiz görüşme düzenlemesinin ardından cep telefonlarıyla ilgili de bir çalışmanın sürdüğünü ifade etti
Yorgancıoğlu, Polis’in sivil otoriteye bağlanması için bir çalışma başlatıldığını; önümüzdeki günlerde tarafların biraraya geleceğini belirterek, her şeyin istedikleri gibi gittiği iddiasında olmadığını ancak 5 yıllık görev sürelerinde hükümet programında yazılanları hayata geçirmeyi öngördüklerini söyledi.

“ELEKTRİK ZAMMI HP’YE YÜZDE 1 YANSIYACAK, EŞEL-MOBİLLE ÖDENECEK”

Başbakan Yorgancıoğlu, elektrikteki fiyat ayarlamasının hayat pahalılığına yüzde 1 yansıyacağının hesaplandığını ve kamu çalışanlarının ocak ayı maaşlarındaki eşel-mobile bu rakamın ekleneceğini açıkladı.
Yorgancıoğlu, 13. maaş ödenmesinde bir sıkıntı olmayacağını belirtti.

“HAKSIZLIK”

Henüz 2 aylık bir hükümet olduklarını ancak 5 yıldır görevdeymişler gibi değerlendirilmelerinin haksızlık olduğunu ifade eden Başbakan Yorgancıoğlu, hedeflerinde birçok yasa bulunduğunu belirtti.
Yorgancıoğlu, gelecek yılın ocak ayından itibaren yasamanın çok daha verimli noktaya geleceğini kaydederek, bazıları buna alışkın olmasalar da, milletvekillerinden gelen yasa önerilerini grupta görüşüp hemen meclise sevk etme kararlarıyla çok daha iyi olacağını söyledi.

“MECLİS DAHA VERİMLİ”

Meclis çalışmalarını geçmiş döneme göre “daha verimli” olarak niteleyen Özkan Yorgancıoğlu, toplanma saatlerinin, üretiminin, milletvekili ve bakanların katılımının daha iyi olduğunu; bu başlangıcın sonuna kadar götürülmesiyle toplumsal yararın sağlanacağını anlattı.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, iktidar partilerine mensup milletvekillerinin de Meclis’te gündem dışı konuşma yapması, tasarılar görüşülürken söz almasını katılımcı anlayışla değerlendirmek gerektiğini; herkesin düşüncelerini söyleyebilmesini savunduklarını ve bunda bir mahsur görmediğini belirterek, muhalefetin de herhangi bir sınırlamaya tabi olmadığını anımsattı.

Üçlü kararnameyle atamalar konusundaki soruları yanıtlarken UBP döneminde dıştan 14, kendi dönemlerinde 5; UBP döneminde eski müşavirlerden 13; kendi dönemlerinde 18; UBP döneminde kamudan 105, kendi dönemlerinde 19 kişinin atandığını belirten Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı’yla bir sıkıntı yaşadıkları için iki buçuk  haftalık bir gecikme olduğunu ancak atamaların büyük oranda tamamlandığını söyledi.
Hükümeti devralır devralmaz tüm bürokratları değişmenin de doğru olmadığını, bir süreç gerektiğini, ayrıca yararlanılabilecek kişilerden de yararlanılacağını anlatan Başbakan Yorgancıoğlu, şöyle konuştu:

YENİ KAMU GÖREVLİLERİ YASA TASARISI… “MÜŞAVİRLİK TARİHE KARIŞACAK”

“Zaten önümüzüdeki günlerde kamu reformu çerçevesinde yeni Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’nı Meclis’e sunma görevimiz vardır ki orada müşavirlik sistemi de dahil başka konuların da AB’ye uyumlu hale getirilmesi öngörülmektedir. Bu konuda sendikalarla görüşülmüştür, bitince meclise sevk edilecektir. Artık müsteşarlık ve özel kalem müdürlüğü dışındaki görevlilerin Kamu Hizmeti Komisyonu’nca atanması gerekir. Ama komisyonun yapısının geçmişten günümüze yarattığı tartışmalar da vardır. Komisyonun yapısını da düzenleyerek artık kamudaki insanların herhangi bir makama müracaat ettiğinde çıkacak sonucun kolaylıkla kabullenilmesini sağlamak gerekir.  Kamu Hizmeti Komisyonu’yla ilgili bir yasa çalışmamız vardır. Bundan sonra üst kademe yöneticileri ve müşavirlik konusu da mecvutlar hariç diye düşünürsek tarihe karışacaktır.”
Geçmişte karşı çıktıkları Başbakanlık Denetleme Kurulu’na üye atamadıklarını, atamayı da düşünmediklerini açıklayan Yorgancıoğlu, kurulun kullandığı odaların düzenlenerek müşavirlerden yararlanma düşüncesinde olduklarını belirtti.

TASARRUF TEDBİRLERİ… SADECE BAŞBAKAN VE 2 BAKAN MAKAM ARACI KULLANIYOR

Hükümet’in uyguladığı tasarruf tedbirleriyle ilgili soruya karşılık izaz ikram ve akaryakıt harcamalarında çok hassas davrandıklarını, UBP dönemine göre 10’da 1 harcama yaptıklarını kaydeden Başbakan, UBP döneminden kalan ve hala ödenemeyen faturalar bulunduğunu söyledi.
Yorgancıoğlu, kendisi ve Karpaz’dan gelen 2 bakan dışındaki bakanların gönüllü olarak makam aracı kullanmadığını; yemek gibi giderleri de kendi ceplerinden karşıladıklarını ifade etti.

Sadece bakanların değil, kamu mekanizmasının tümünün tasarruf tebdirleri uygulaması gerektiğini, bunu denetlemeye çalıştıklarını ancak gönüllülük gerektiğini kaydeden Başbakan Yorgancıoğlu, “Kamuda çalışan herkesin aynı özveriyi yapması gerekir” dedi.
Öğretmen ve birkaç doktor dışında istihdam yapmadıklarını belirten Yorgancıoğlu, boşluk yaratmama ve sürekli hizmet adına bu iki konuda hassas davrandıklarını; bunlar dışında sadece enerji politikaları üretmek için Enerji Bakanlığı’na 2 kişilik yetki verildiğini ve 2 kişiden hizmet alımına gidildiğini söyledi.

TÜRKİYE’YLE İLİŞKİLER

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, hangi hükümet olursa olsun Türkiye’yle ilişkilerin iyi olması gerektiğini, bunun için ellerinden geleni yaptıklarını kaydederek, “Ancak bu halkımızın bize verdiği görev ve yetkilerin ve hassasiyetlerinin göz ardı edilmesi anlamına gelmez. Herkesin bu duyarlılığa önem vermesi gerekir. Biz bugün her alanda Türkiye’yle bir süreç yaşıyoruz. Katkıları, yardımları vardır. Kıbrıs konusunda çözüm yönünde ifadeleri, tavırları vardır. Dolayısıyla bu ilişkilerin iyi gitmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’la birkaç kez; önceki gün Ada’da bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gene Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile de görüştüğünü belirten Yorgancıoğlu, önümüzdeki günlerde başka görüşmeler de olabileceğini söyledi.

“BİZ POLİTİKA ÜRETİP MASAYA KOYACAĞIZ”

Yorgancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bu ülkeyi yönetenler kendi halklarının hassasiyetlerini, kendi ülkelerinin somut koşullarını değerlendirip hayatın her alanında politikalar üretip görüşme masalarına koymazlarsa, birileri bunu üretir ve masaya koyar. Bugüne kadar yapılmayan buydu. Bundan sonra yapılması gereken de bu politikaların üretilip masaya konmasıdır. Biz bunun için elimizden geleni yapıyoruz, ekiplerimiz, teknik insanlarımız çalışıyorlar. Sonuç olarak amacımız Kıbrıs Türk halkına hizmet etmek, yaşam kalitesini artırmaktır. Örneğin elektrik maliyetlerini daha düşürtmek için koşullar uygunsa Türkiye’yle işbirliği yapmak gerekiyor. Türkiye’den su gelmesi söz konusudur, bunun için de işbirliği gerekiyor. Bununla ilgili bir kaynak harcıyor Türkiye… Burada suyun yönetimi, dağıtımı, tahsilatıyla ilgili kriterlerin birlikte, bizim çıkarlarımız da gözetilerek belirlenmesi lazım.
Benim gördüğüm Kıbrıs Türk halkının önemsediği budur. Yoksa hiç kimse Türkiye’yle ilişkilerin gergin olması taraftarı değildir. Zaten seçim öncesi kamuoyu araştırmasında yüzde 75 oranla, ilişkilerin iyi ve karşılıklı eşitlik ilkesine dayalı olması gerektiği sonucu çıkmıştı. Biz bunu gözetiyoruz, önemsiyoruz.”

CTP/BG KURULTAYI… “DEMOKRASİYE İNANILIYORSA OLGUNLUKLA KARŞILANMALI”

Başbakan Yorgancıoğlu, 8 Aralık’ta yapılacak kurultayı ve Genel Sekreter Asım Akansoy’un başkanlığa aday olduğunu açıklaması konusundaki soruları yanıtlarken, partideki herkesin her makama aday olabilme hakkı bulunduğunu, demokrasiye inanılıyorsa bunu olgunlukla karşılamak gerektiğini söyledi.

“Önemli olan kurultay bittikten sonra da kim kazanırsa kazansın Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını el birliğiyle, gönül birliğiyle, el ele, kol kola savunabilmek ve ileriye götürebilmektir” diyen Yorgancıoğlu, böylesi dönemlerde söylenen bazı şeylerin önyargılara yol açabildiğini ancak CTP/BG’nin daha önce 4 adaylı yarış da yaşadığını hatırlattı.

Özkan Yorgancıoğlu, genel olarak, davranışların ve kurultaylar sonrası ortaya çıkan sonuçların, halka hizmet için mi, yoksa bireysel çıkarları öne çıkarma güdüsüyle mi hareket edildiğiyle bağlantılı olduğunu belirterek, halka hizmet etme mantığıyla, inancıyla, bilinciyle çalışan insanlar olan partililerine güvendiğini söyledi.

“SEÇİMİ KAYBEDERSEM GÖREVİ İADE EDERİM”

“Seçimi kaybederseniz ne olur?” sorusuna “Tabi ki görevi iade ederim” yanıtını veren Başbakan Yorgancıoğlu, parti başkanlığına uygun görülmeyen biri olarak Başbakanlık görevini yürütmeyi doğru ve siyasi etiğe uygun bulmadığını kaydetti.

“40 YILLIK SİYASİ HAYATIMDA BENİ EN ÇOK ÜZEN OLAY…”

Yorgancıoğlu, seçim döneminde CTP/BG içinde yaşananları soruşturan komitenin raporunun basına sızmasıyla ilgili sorulara karşılık, bu olayı “ 40 yıllık siyasi hayatında en çok üzüldüğü olay” diye niteledi. Özkan Yorgancıoğlu, bu konuda şunları söyledi:
“40 yıllık siyasi hayatımda beni en çok üzen, moralimi en çok bozan ve hatta basına da sızdığı için toplantı yapıp ‘tüm MYK’nın istifa etmesi gerekir’ demek zorunda bırakan bir olaydı. Bundan çok etkilendim.

Eskiden farklı olarak CTP’nin hak etmediği bir durumdu. Artık oldu  bitti ama bu konuyla ilgili parti meclisi, raporun nasıl dışarı sızdığını belirlemek adına bir ekip oluşturdu, sanırım kurultay sonrasına kalacak. Ama benim bütün CTP camiasından arzum, böylesi bir olayın bir daha yaşanmaması için hassas olmalarıdır. Sadece soruşturma komitesinin sonuçları değil, parti içinde görüşülen, konuşulan konuların dışarıya çıkmaması gerekiyor. Çünkü artık bir partide herkesin aynı düşünme zorunluluğu yoktur, farklı düşünebilir, farklı yorumlar getirebilirsiniz. Bu partimizin zenginliğidir. Bunun bir sonuca ulaştırılıncaya, bir karar üretilinceye kadar, eğer o düşüncenin sahibi bunu bir başka yerde ifade etmemişse, orada kalması lazım. Farklı düşünceler bizim zenginliğimiz olmalıdır ama bunun dışarıya teşhir edilmesi çok farklı birşeydir.”
Başbakan Yorgancıoğlu, CTP/BG’de başkanlığın da bazı mevkilerin de sınırlandırılması gerektiğini, bu konuda ortaya konulan önermelerin dikkate alındığını söyledi.

KIBRIS SORUNU… “YARINKİ GÖRÜŞME ANAHTAR OLSUN”

Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in yarın yapacağı görüşmenin müzakereleri başlatacak bir anahtar olması dileğinde bulundu.

CTP/BG’nin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili tavrının net olduğunu, hükümet programında da net ifadeler yer aldığını belirterek, çözüm fırsatının pozitif sonuca ulaşması için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Özkan Yorgancıoğlu, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin dış politikada aktif biri olduğunu, deneyimlerinden, bilgi birikiminden yararlanmak, sorunun çözümüne katkıda bulunması için bu göreve getirildiğini, sonuçlardan da mutlu olduklarını kaydetti.

Başbakan Yorgancıoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile her konuda anlaşamadıklarını, örneğin Futbol Federasyonlarının girişimi konusunda biraz ters düştüklerini ama bunun doğal olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı’yla her hafta bir kez yemek yeyip sohbet ettiklerini de sözlerine ekledi.


(T.A.K.-Özgül Gürkut MUTLUYAKALI-Fotoğraflar Erol UYSAL)

Röportaj Haberleri