BAŞBAKAN'LA YEMEK
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun nazik daveti ile yemekli bir toplantıda bir araya geldik.
Bir yanda UNITED Media ekibi…
Diğer yanda Başbakanlık yetkilileri…
Ülke gündemine ilişkin konuları konuştuk.
Kıbrıs sorunu, ekonomi, enerji, iç siyaset, yerel seçimler askerlik, yeni anayasa…
Başbakan’ı biraz yorgun gördüm.
Krizlerden fazlaca etkilenmiş.
Göreve gelmesinden bu yana boğuşmadığı kriz kalmadı.
Hak veriyorum.
TOMA krizi, ilahiyat krizi, DP’nin yarattığı krizler, Eroğu odaklı krizler, 366 krizi, ittifak sancıları ve dahası…
Belli ki Başbakan’ı yormuş bunca dalgalı gündemler…
Kıbrıs sorununda müzakere sürecine destek veriyor, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin girişimlerine dikkat çekiyor, “Süreci belirleyen taraf” olduklarını ima ediyor.
Doğrudan Eroğlu’na muhalefet etmeyi yöntem olarak kullanmasa da Cumhurbaşkanı’nın genel tavrından rahatsız olduğunu gizlemiyor.
UBP ile DP’nin yerel seçime yönelik 'ittifak' denemesinin çökmesini de sürpriz olmadığını belirtiyor.
“Zaten her bölgede ittifak dışı adaylar çıkmıştı, hepiniz izlediniz” diyerek sonucun şaşırtıcı olmadığını kaydediyor.
CTP’nin yerel seçime 14+ hedefinde olduğunu vurguluyor Başbakan her şartta seçimde CTP’nin başarı sağlayacağına inanıyor “12 civarında başkanlık kazanırsak bu bizim için başarısızlıktır” diyerek çıtayı yüksek tutuyor.
Yeni Anayasa konusunda da çalışmaların tamamlandığını böylesi bir değişikliğe kimsenin referandumdan “hayır” deme riskinin olmadığını kaydediyor.
Zaten çok geç kalınmış Anayasa değişikliği konusunda umutlu…
Askerliğin kısaltılması konusunda ise “Komiteden çıkacak sonucu destekleyeceğim” diyor, konunun çok taraflı ele alınması gerektiğine işaret ediyor.
Mecliste 100’e yakın yasa tasarısı olduğuna vurgu yapıp, komitelerin dolu dolu çalışmasından memnuniyet duyduğunu ifade ediyor.
Son günlerde DP lideri Denktaş’la 3 kez görüştüğünü, ve “hangi tasarılar hangi aşamada” konusunu belirlemek ve süreci hızlandırmak için bir komite kurulması konusunda bir uzlaşıya vardıklarını da açıkladı Başbakan…
Bundan sonraki süreçten genel olarak umutlu…
Yeni çıkacak yasalar, yeni Anayasa ve diğer ciddi reformların yavaş yavaş günlük yaşamı etkileyeceğini söylüyor.
Başbakan’ın gündemi ve ruh hali bunu gösteriyor.
Genel olarak ben Başbakan’ı biraz yorgun ancak geleceğe yönelik iyimser gördüm.
Bakalım yeni süreç ne getirecek, izleyeceğiz…
------------------------------------------------------
Militarizm her yerde!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının yıl dönümü…
Türk demokrasisi için anlamlı bir gün.
Günün bir diğer anlamı ise “Çocuk Bayramı” olması…
Türkiye’de bir süredir devam eden sivilleşme çalışmalarını meyvesini vermiş, pek militarist törenler yapılmıyor.
Bu Türkiye açısından sevindirici taraf…
Ancak bizde pek 'sivilleşmiş' bir durum göremedim, ne yazık.
Hem devletin, hem de özel okulların “Çocuk Bayramı” törenlerinde “savaş marşları” söylenmesini açıkçası yadırgadım.
Minik minik yüreklere “Çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan” diye marş söyletilmesinin anlam ve önemini birileri anlatsa bize keşke!..
Bu çağda, bu nasıl bayram?
Çocuk bayramını “çocukların” saflığıyla kutladığımız gün, yol aldığımızı hissedeceğiz.
Ancak şimdilik tablo: Militarizm her yerde! Hatta çocuk bayramında (!)
Ne mi yapacağız?
Militarizme karşı…
Biraz çaba…
Hepsi bu…