Yüksek Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasası’nın iptaline ilişkin verdiği kararı ile YDP tarafından 2020 yılında açılan Anayasa davasının karşılaştırıldığı yorum ve görüşleri “hatalı ve yanıltıcı” olduğunu belirtti.
Yüksek Mahkeme tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2020 yılında YDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesini değil, erteleme neticesinde mevcut Cumhurbaşkanının görev süresinin uzatılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia ederek dava açtığı hatırlatılarak, Mahkemenin bu davada incelediği konunun yasa değil, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Ertelenmesine İlişkin Meclis Kararı olduğu kaydedildi ve “Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Meclisinin bu kararına karşı Anayasa’nın 95(4) maddesi gereğince, yani bahse konu meclis kararı aleyhine, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılamayacağından denetim yapmamıştır” ifadeleri kullanıldı.
"YDP, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesinin değil, Cumhurbaşkanının görev süresinin uzatılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia etmişti”
Açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin 9/2022 numaralı davada 7/2022 sayılı Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasası’nın iptaline ilişkin verdiği 7 Eylül 2022 tarihli kararının, basın açıklaması veya sosyal medya yoluyla yorumlandığı ve çeşitli görüşlerin paylaşıldığı belirtilirken, yapılan yorumlarda Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı ile YDP tarafından 2020 yılında ikame edilen 5/2020 numaralı Anayasa davası arasında karşılaştırma yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, mahkeme kararlarının daha iyi anlaşılması ve doğru yorumlanması için, “davanın konusu, tarafların iddiaları, aykırılık iddiası ileri sürülen anayasa/yasa maddeleri, deliller, emsal kararlar” gibi hususların tek tek incelenip değerlendirildiği gerekçeli kararın bütününe bakmak gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, şöyle denildi:
“5/2020 sayılı davada YDP Cumhurbaşkanlığı seçiminin ertelenmesini değil, erteleme neticesinde mevcut Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin uzatılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia etmişti. Anayasa Mahkemesi'nin 5/2020 numaralı davada incelediği konu, 9/2022 numaralı davadaki gibi yasa değil, Cumhuriyet Meclisinin 62/3/2020 numaralı, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Ertelenmesine İlişkin Meclis Kararı idi. Anayasa Mahkemesi'nin çoğunluk kararı Cumhuriyet Meclisi'nin davaya konu kararının Anayasa’nın 95(1) maddesinin (ç), (d) ve (h) bendlerinde sayılan, iptal davasına konu olabilecek, istisnai olarak belirtilen bir karar olmadığından, iptal davasına konu olamayacağı sonucuna varmış ve bu nedenle davanın esasına girmeden davayı ret ve iptal etmiştir. Başka bir deyişle, Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Meclisi'nin bu kararına karşı Anayasa’nın 95(4) maddesi gereğince, yani bahse konu meclis kararı aleyhine, Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açılamayacağından denetim yapmamıştır."
“Anayasa Mahkemesi'nin kararından yapılan alıntı, Mahkeme kararının bir parçası değil”
Sosyal medya ve basında yer alan bazı yayımlarda Anayasa Mahkemesi'nin kararından yapılan alıntının Mahkeme kararının bir parçası değil, davalıyı temsil eden Başsavcılığın müdafaa olarak ileri sürdüğü iddiaların bir parçası olduğunun belirtildiği açıklama, şöyle devam etti:
“Mahkeme, Cumhuriyet Meclisi'nin kararını denetleyemeyeceğine karar verdiği için Cumhurbaşkanı'nın görevinin uzaması konusunda herhangi bir görüş belirtmemiştir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Meclisi'nin Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Ertelenmesi Kararı konusunda ve yerel seçimlerin tarihini değiştiren 7/2022 sayılı Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasası konusunda çelişkili kararlar verdiğine ilişkin yorumlar, belirtilen nedenlerle hatalı veya yanıltıcı bir nitelik kazanmışlardır. Anılan kararlara ilişkin bu gerçeklik kamuoyunun bilgisine getirilir.”