Yurdumuz için büyük kayıp: Andreas Sizinos hayatını kaybetti... (1)

Sevgül Uludağ

17 Mayıs 2024 Cuma akşamı, Facebook’ta gezinirken bir an kanım donuyor ve büyük bir şoka uğruyorum: Andreas Sizinos’un kızı Yiota, babasının ölüm ilanını paylaşmış! Derhal Andreas’ın yeğeni Sotos Sizinos’u ve kızı Yiota’yı aramaya çalışıyorum ancak onlara bir süre ulaşamıyorum...

Önce bu ilanı gördüğümde inanmıyorum, Andreas Sizinos’un aramızdan ayrılmış olabileceğini kabul edemiyorum... Ölüm ilanı Rumca yazılmış ve anlamaya çalışıyorum: Evet, onun adı yazıyor ilanda ama belki birceez yeğeni vardır aynı isimde ve o vefat etmiştir diye aklımdan geçiyor... Ama hayır, orada, ilanda, evlatlarının isimleri de sıralanmış: Yiota, Dimitris, Manos ve Hristos... Bunu görüyorum ancak kalbim yine de bu ölüme inanmak istemiyor...

HERŞEY GEÇİP GİDİYOR...

Birden kaygı duyduğumuz tüm ufak tefek şeyler önemsizleşiyor... Sanki de bin sene boyunca yaşayacakmışız gibi kaygılanıyoruz, planlar yapıyoruz ancak ölüm gölgelerde bir yerde saklanıyor ve ansızın önümüze atılarak herşeyin geçici olduğunu, herşeyin gelip geçtiğini hatırlatıyor – yaşadıklarımız, verdiğimiz mücadeleler, umutlarımız, düşlerimiz ölüm tarafından durdurulabiliyor ve sonra nokta... Başka birşey yok... Herşey sona eriyor... İşte tam da bu nedenle, insanların birbirlerine karşı kin beslemeleri, nefretle dolup taşmaları ve birbirini alaşağı etmek için didişip durmaları anlamsız... Herşey gelip geçecek ve tüm hedeflerimiz ve mücadelelerimiz de sona erecek. Geriye dönüş yok bundan, bir kez daha geri dönüp de birşeyleri düzeltme olanağı yok, doğru düzgün veda etmek yok, söylemek isteyip de söyleyemediğimiz şeyleri söylemeye zaman yok...

EN GERÇEKÇİ İNSANLARDAN BİRİSİYDİ...

En nihayet Andreas Sizinos’un yeğeni Sotos Sizinos arıyor beni... Ondan öğrendiğim kadarıyla 17 Mayıs Cuma ikindi saat 14.00’te bir kalp krizi geçirmiş Andreas, 14.30’da geçmiş bu kriz. Ancak saat 16.00’da kendini yeniden kötü hissetmeye başlayınca kızı Yiota onu alıp doktora götürmüş... Doktorun kliniğindeyken bayılmış ve onu geri getirmek mümkün olmamış tüm çabalara karşın... Doktorun kliniğinde hayatını kaybetmiş...

Andreas’ın kalp damarlarında tam sekiz tane stent vardı, aort kapakçığı da değiştirilmişti – ameliyat ve kontroller için seneler önce İsrail’e gidip geldiğini, buradaki hastanelerden övgüyle söz ettiğini hatırlarım... Tüm bu sorunlarına karşın hep gülümseyerek yaşayan, hayata dört elle sarılan bir insandı Andreas...

Andreas tanıdığım en kibar, en dürüst, en gerçekçi ve en barışçıl insanlardan birisiydi... Hiçbir zaman hiç kimseye zarar vermedi, herhangi bir insanın kalbini kıracak herhangi birşey söylemedi... Düşünerek konuşur ve öyle hareket ederdi... Davranışları her zaman kibardı ve her zaman düşünceli, merhametli ve empatiyle doluydu...

Andreas Sizinos’un zor bir hayatı vardı – 1974’teki savaşta kardeşini kaybetmişti, babası “kayıp” edilmişti, ailesi Yipsu’dan (İpsoz) göçmen olmuştu, bir tek üstündeki giysileriyle, kalbiyle ve aklını kullanarak bu topraklarda varolmayı öğrenmek zorunda kalmıştı... Eşi hastalandığında dört evladını tek başına besleyip büyütmek, onlara hem annelik, hem babalık yapmak zorunda kalmıştı... Her ihtiyaçlarına koşmuş, onları sevmiş, o kadar çok sevmişti ki evlatlarını, gözleriniz yaşarırdı buna tanık olduğunuzda. Bir kersinde Larnaka’nın göçmen bölgesi olan Çakillero’daki göçmen evciğine yemeğe davet etmişti beni ve bunu kendi gözlerimle görmüş, buna tanık olmuştum – Andreas Sizinos ile evlatçıkları birbirlerine sarsılmaz sevgi bağlarıyla bağlıydılar...

BABASI ÇATOZ’DA “KAYIP” EDİLMİŞTİ...

Andreas Sizinos’la tanışmamızın nedeni, babası Dimitris Sizinos’un 1 Eylül 1974’te Çatoz’da “kayıp” edilmesiydi... Babasından geride kalanlar, yedi diğer kayıp Kıbrıslırum’la birlikte Çatoz’un hemen dışındaki bir toplu mezarda yapılan kazılarda 2006’da bulunacaktı. Cenaze töreni de Kayıplar Komitesi tarafından yaptırılan DNA testleri ardından 2008 yılında yapılacaktı.

Andreas Sizinos çok değerli okurum, kendisinin yeğeni olan Sotos Sizinos’tan öğrenmişti yazılarımı ve Çatoz’la ilgili çok şeyler yazmış olduğum için benimle tanışmak istemişti... Şubat 2008’de canyoldaşım Zeki Erkut’la birlikte Sotos Sizinos’un Larnaka’daki evine gitmiş ve Andreas Sizinos’la böyle tanışmıştık... O gün onunla yapmış olduğum röportajı da 5-6 ve 7 Şubat 2008 tarihlerinde bu sayfalarda yayımlamıştık... Andreas’ın babası Dimitris Sizinos’un cenaze töreni ise 10 Şubat 2008’de Aradip köyünde yapılmıştı ve ben ona da katılmıştım... Bu cenaze törenine gidebilmem için Andreas Sizinos’la rahmetlik Kallis’in ofisinde buluşmuştuk... Kallis, Andreas’a bir kutu teslim etmişti. Bu kutuda, Dimitris Sizinos’tan geride kalanlar Kayıplar Komitesi kazılarında Çatoz’daki toplu mezarda bulunduğunda üstündekiler vardı: Dimitris Sizinos’un destebanlık arması, kanlı gömleği, içinde bozuk para olan taşlaşmış cüzdanı, gömleğinin düğmeleri ve toplu mezardan alınmış, küçük bir torbaya konmuş bir avuç toprak... Bu toplu mezar hakkında okurlarımız bilgi vermişler, bu bilgileri Kayıplar Komitesi’nin o günkü yetkilileriyle paylaşmıştık...

TOPLU MEZARA GÖMÜLMÜŞTÜ...

Dimitris Sizinos, İpsoz’un (Yipsu-Akova) destebanı idi (Kıbrıslırumlar, “desteban”a, “turkobullo” derler)... Kimseyle herhangi bir sürtüşmesi, anlaşmazlığı yoktu, İpsoz civarındaki köylerden Kıbrıslıtürkler’le de çok iyi ilişkileri vardı. 1974’te savaş patlak verdiğinde köyden ayrılmamış, eşiyle birlikte köyde kalmıştı. Andreas Sizinos, küçük motosikletine binerek kardeşi Filippos’un eşi ve çocuklarına bakmaya gitmişti Limnya (şimdiki Mormenekşe) köyüne, ayrılmadan önce de annesiyle babasına köyden ayrılmalarını söylemişti çünkü “Mia Milya” (“Haspolat”) hattı kırılmıştı, tarih 14 Ağustos 1974’tü, ikinci harekat tüm hızıyla devam etmekteydi... Andreas, motosikleti orada bırakıp bir kamyonla ve Limnyalı Kıbrıslırumlar’la birlikte güneye gidecekti. Henüz 17 yaşında bir gençti...

Annesiyle babası köyden ayrılmayıp oldukları yerde kalmışlardı. 1 Eylül 1974 tarihinde Türk askerleri ve Kıbrıslıtürk mücahitler, köydeki herkesi köyün meydanında toplayarak kadınlarla erkekleri ayırmaya başlamışlardı. Erkekleri savaş esiri olarak Lefkoşa’ya götürecekler, kadınlar köyde kalmaya devam edecekti. Dimitris Sizinos’u bir arabaya koymuşlardı, iki diğer destebanla birlikte, diğer Kıbrıslırum erkekleri ise üç otobüse koyarak yola çıkmışlardı. Ancak Çatoz’dan geçerken Çatozlu bazı öfkeli Kıbrıslıtürkler arabayı ve otobüsleri durdurarak toplam sekiz kişiyi alacaklardı, aralarında Dimitris Sizinos da vardı. Arabadaki üç Kıbrıslırum’u ve otobüslerden de beş Kıbrıslırum’u alarak bunları öldürecekler ve “kayıp” edeceklerdi. Bu sekiz Kıbrıslırum, Çatoz’da bir toplu mezara gömülmüştü ve 2006’daki Kayıplar Komitesi kazılarında onlardan geride kalanlar bulunacaktı...

“ÇATOZ, MURATAĞA’NIN İNTİKAMIYDI...”

Andreas Sizinos bu sekiz kişinin ve başka Kıbrıslırum esirlerin de Çatoz’da öldürülmesinin, EOKA-B’ci Kıbrıslırumlar’ın Muratağa-Atlılar-Sandallar’da yaptığı katliamın sonucu olduğunu ifade edecekti pek çok kereler ve babasının cenaze töreni için kaleme aldığı, oğlu Dimitris Sizinos’un okuduğu konuşmada da “Çatoz, Muratağa’nın intikamıydı” diyecekti...

AİLE DOSTU OLMUŞTUK...

Cenaze törenine katılarak Dimitris Sizinos’un mezarına, zeytin dallarından yapılmış bir çelenk koymuştum... Andreas Sizinos’la aile dostlu olmuştuk ve eşimle birlikte ne zaman Larnaka’ya ya da Pervolya’ya gidecek olsak Andreas’ı arıyorduk ve buluşuyorduk... Ya kaldığımız Gazeteciler Köyü’ndeki bungalova geliyor ve yemek pişiriyorduk orada ya da “Fanos” adlı lokantaya balık yemeye gidiyorduk... Çok rahat bir insandı, her zaman gülümserdi ve hayatın olduğu tarafa fırlattıklarından elinden geldiğince iyi şeyler çıkarmaya, her zaman umutlu ve pozitif olmaya çalışırdı...


Andreas Sizinos

“KAYIPLAR” İÇİN BİRLİKTE UĞRAŞ VERDİK...

Andreas Sizinos’la uzun yıllar boyunca tümüyle gönüllü olarak, herhangi bir “proje” ya da “fon”un parçası olmaksızın, tümüyle insani biçimde “kayıplar”ın öykülerini ortaya çıkarıp gömü yerlerinin bulunması için çaba harcadık birlikte... Aradığım bilgileri bulmamda bana çok yardım etti, röportajlar ayarladı, röportajlarda çeviriler yaptı, olası gömü yerlerini göstermeleri için şahitler bulup getirdi... Bu şahitlerden biri de Florenzos Panayi (Funtzos) idi – Ocak 2009’da Andreas Sizinos onu yanına alıp gelmişti, birlikte İpsoz’a (Yipsu-Akova) gitmiştik... Böylece Funtzos bize 20 Ocak 2009’da İpsoz’daki olası gömü yerlerini göstermişti. Ben de bu olası gömü yerlerini Kayıplar Komitesi araştırma görevlilerine Mart 2009'da göstermiştim ancak her ne hikmetse bu yerlerin bazılarında uzun yıllar boyunca kazı yapılmamıştı. Funtzos’un bana, benim de Kayıplar Komitesi’ne gösterdiğim kuyunun kazılması için aradan tam 13 sene geçecekti! Ve kazı yaptıklarında Funtzos’un dediği gibi, bu kuyuda “kayıplar” bulunacaktı – dört “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılacaktı. Funtzos bize yaklaşık 20 kadar Kıbrıslırum’un gömüldüğü bir diğer kuyu daha göstermişti, okulun yanındaydı bu kuyu fakat bugüne kadar orası da kazılmadı. İpsoz, 1974’te bir tür “kampa” dönüştürülmüştü ve ağır şartlarda yaşayan, sağlık hizmeti alamayan yaşlı Kıbrıslırumlar bu “kamp”ta ölüyorlar, ölenler de bu kuyuya gömülüyordu... Gerek Funtzos, gerekse Sizinos’un bulduğu başka Kıbrıslırum şahitler, İpsoz mezarlığına da bazı “kayıplar”ın gömülmüş olduğunu anlatmıştı bize, burada yapılan kazılarda Kayıplar Komitesi, 1974’te savaştan sonra gömülmüş olanlardan geride kalanları bulacaktı...

“BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ...”

Andreas Sizinos, iki toplumlu kayıp yakınları ve savaş mağdurları örgütü BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ’in kurucuları ve aktif üyeleri arasındaydı... Gerek Kıbrıs’taki etkinliklerimizde, gerekse yurtdışındaki etkinliklerimizde konuşmacılarımızdan biriydi... Heinrich Böll Vakfı’nın 2009’da Berlin’de düzenlediği, Kıbrıslıtürk ressam Hulusi Halit ile Kıbrıslırum ressam rahmetlik George Tornaridis’in ortak resim sergisinin açılışına katılmıştık “Birlikte Başarabiliriz” olarak ve burada bir panelde konuşmacıydık: Andreas Sizinos, Hüseyin Rüstem Akansoy, ben ve Maria Yeorgiadu... Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen “kayıplar”la ilgili bazı etkinliklere de katılacaktık. Kıbrıs’ta EDON’un düzenlediği gençlik kamplarına katılmıştık ve Andreas Sizinos gençlere, normalde “tarih kitapları”nda okuyamayacakları Kıbrıs’ın yakın tarihine ilişkin gerçekleri anlatmaya çalışacak ve gençleri barış ve uzlaşmaya teşvik edecekti.

Andreas Sizinos’la tanışmak, onunla röportaj yapmak, onunla arkadaş olmak ve yıllar boyunca “kayıplar” konusunda birlikte insani çabalar göstermek, her iki toplumdan “kayıplar”ımızın bulunması için uğraş vermek benim için büyük bir onurdu...

Andreas Sizinos’un kaybı, yurdumuz için çok büyük bir kayıptır... Onun gibi cesur, kibar ve merhametli bir insanın yetişmesi kolay kolay mümkün değildir... Ailesinin ve arkadaşlarının derin acısını paylaşıyorum...

Işıklar içinde uyu sevgili arkadaşımız Andreas Sizinos, seninle dost olmak ve barış, uzlaşma ve karşılıklı anlayışa yönelik pek çok etkinliğe birlikte katılmak bir onurdu... Bizi derinden bağlayan güzel hatıraları paylaşmak bir onurdu... İnşallah Kıbrısımızın senin gibi pek çok evladı olur gelecekte de...

(Devam edecek)