İyi ki KKTC'yi kimse tanımıyor.
Yoksa rezilliğimiz dünya çapında nam salardı.
Böyle bir 'devlet' olamaz. Çünkü hiçbir devlet kendi eliyle kendini el alem karşısında böyle küçültmez.
Yurttaşlık konusunu utanılacak, yerin dibine geçilecek bir hale getirmez.
Bizi bu hallere düşürenler ne kadar övünseler azdır.
***
Klasikleşti artık: Hükümette CTP varsa yurttaşlık konusunda frene basılır, UBP gelir gelmez ayak frenden kalkar, el freni indirilir, gaza basılır!
Yasa ve usulüne göre verilen yurttaşlıkların bile gittikçe şişen nüfus ve değişen demografik yapı yüzünden sorun yarattığı aşikarken, kuralları ve yetkileri zorlayarak 'gollifa' gibi dağıtılan vatandaşlıklar hep UBP patentlidir.
Bir başka deyişle UBP, Kıbrıslı Türkleri 'kendi yurdunda azınlık' haline düşürmek için elinden geleni yapan partinin adıdır.
Hüseyin Özgürgün kabinesi, bu alanda vukuatı olan ne ilk ne de tek UBP hükümetidir.
Nüfusu dönüştürme ideali UBP'nin fıtratında vardır.
***
Bununla birlikte yurttaşlık rezaletinde elbette ki hayatımızın her alanına müdahil olan Ankara'nın da katkısı büyüktür.
Şimdiki hükümetten önce yürütmede görev alan partilerin üst düzey yöneticilerine "Neden yurttaşlıkları engelliyorsunuz" diye hesap sorulduğunu Mısır'daki Sağır Sultan bile duymuştu.
Zaten Kutlu Evren de göreve gelir gelmez 'istisnai' kılıfına sığınarak yurttaşlık verme konusunda rekor bir atılım içerisine girdi.
Her kabine toplantısında 50'şer 60'ar yurttaş yapılıyor.
Bakanlar Kurulu'nun başka işi mi var zaten?
Emir büyük yerden nasılsa!..
***
Muhalefet partileri geç de olsa silkindi galiba. Basının sürekli gündemde tuttuğu yurttaşlık rezaletine karşı davalar açılacağı söylendi.
İstisnai yurttaşlıkların tümünün iptali gündeme gelecek.
Gerekirse davalara muhalefet adına 100 avukat katılsın. Savcılık hükümetin arkasında durmasın. Baro davalara müdahil olsun.
Ve iptallerden öteye, bu yurttaşlıkları veren bütün bakanların ve eğer sorumluysalar bürokratların da yargı önüne çıkmaları sağlansın!
Yargının ve Allah'ın işine karışılmaz tabii de...
'Bildiği gibi yapsın!'