Ülke sporuna kazandırdığı birçok gelecek vaad eden tenisçinin antrenörü olarak bilinir Yusuf Yönlüer. 2012 yılı içerisinde ‘Yusuf Kaptan Yılın Antrenörü’ ödülüne layık görülen Yönlüer, 2013 yılına kötü başladı. Kanser olmuştu ancak azmi ve kararlılığı sevenlerini üzmek yerine ümitlendirdi. Kendisinin “Maç” olarak nitelendirdiği bu mücadelede sevdikleri onun yanında yumruğunu havaya kaldırdı
Burhan Gürkan
Ülke sporuna kazandırdığı bir çok genç tenisçinin yanı sıra iyi bir insan, iyi bir eğitimci ve aynı zamanda iyi bir aile babası olarak bilinir Yusuf Yönlüer.
Kendisi ile tanışmamız yıllar önce, Yenidüzen Gazetesi’yle birlikte her Çarşamba yayınlanan Spor Eki’ndeki genç yetenekler sayfasına dayanır.
Ülke sporunda gelecek vaad eden gençlerle röportajlar yaptığım bu sayfada, Atatürk Spor Kompleksi içerisinde yer alan Tenis Federasyonu’nun tenis kortlarına gittiğimde tanışmıştık Yusuf Hoca ile. Öğrencisi Suzan Pakan ile yaptığımız röportaj esnasında kendisi bize çok yardımcı olmuştu. O zamandan bu zamana dereden çok su aktı, Yusuf hoca Eliz Maloney, Şengül Tilki, Saner Aniz gibi adını sayamayacağım birçok gence tenisi sevdirdi ve ülke sporuna kazandırdı. “Hep iyi insanların başına gelir” derler ya… Bu kez de öyle oldu ve 2013 yılının ilk aylarında Yönlüer kötü bir haber aldı. Yusuf Yönlüer yeni yıla kanser olduğunu öğrenerek girdi ancak yüzündeki güler yüz ve azmi ile sevenlerini kendinden çok motive etti ve arkasında bu yüzyılın illetine karşı büyük bir destek aldı.
“FEDERERCİ DEĞİL ELİZCİ OLALIM”
Antrenörlüğünün yanı sıra 2011 yılında Gönyeli Tenis Kulübü Başkanlık görevine soyunan Yönlüer için 2012 aslında güzel başlamıştı. Sene başında Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği tarafından her yıl organize edilen “Sporun Zirvesi Eğitim Semineri”nde konuşmacı olarak yer aldı Yönlüer. Ülke sporuna sporcu yetiştirme adına önemli hizmetler veren biri olarak “Altyapıda inleyen nağmeler” başlığındaki oturumda içini döktü. “Ülkemizde kulüp sayısı 7, Fransa’da 10 bine yakın. 1974 Barış Harekatı’nın üzerinden yıllar geçti. Sadece 3 şehrimizde kort var ve bu kadar kort ile başarılı sporcu yetiştirebilir miyiz?” sorusuyla Ada’da sadece futbolun olmadığını, diğer altyapılarda da sporcu yetiştirmenin zorluklarına değindi. “Kendi ülkemizden çıkan bir çocuğun başarısını alkışlayalım, Nadalcı, Federerci olmayalım Elizci olalım” dedi, hem spor politikası olmayan ülkemizdeki sistemsizliğe sitem ederek, hem de ufak yaştan yetiştirdiği gelecek vaad eden sporcusunun arkasında durarak.
Yıl içerisinde birçok organizasyonda hem kendisi hem de sporcuları yer aldı. Tenis sporunda gösterdiği azimden dolayı Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nden Yusuf Kaptan Yılın Antrenörü Ödülü’ne layık görüldü onca spor branşındaki antrenörler arasından... Haziran ayında Gönyeli Tenis Kulübü tarafından organize edilen 10 Yaş Altyapı Tenis Turnuvası’nda yetiştirdiği öğrencilerin yardımı ile onlarca gencin tenis organizasyonunda bulunmasına kaktı koydu.
“YUMRUK HAVAYA”
Kısa bir süre sonra her yıl düzenlenen Naci Talat Halı Saha Futbol Turnuvası’nın açılışındaki gösteri maçında aşil tendonunun kopması ile ciddi bir sakatlık yaşayan Yönlüer’i ameliyat sonrası sporcuları yalnız bırakmamıştı. İyileşme süreci zaman alan bu sakatlığa rağmen kortlara dönmeyi iple çekti ve ayakları üzerinde yeniden durmayı başardı Yusuf Hoca. 2012 geride bırakılırken yeni yılda ise daha zor bir sınav onu bekliyordu. Kanser olmuştu. Sevenleri haklı olarak üzülmüşlerdi ancak Ocak ayı içerisinde İstanbul’da gerçekleşen ameliyat öncesi ve sonrası sosyal medyada paylaştıkları ile Yusuf hoca sanki aşil tendonu sakatlığından daha ufak bir rahatsızlıkla mücadele edercesine rahat, azimli ve kendinden emindi. Yetiştirdiği bir çok sporcu ondan esinlenerek ellerini yumruk yaptı, havaya kaldırdı ve “Kansere karşı yumruk havaya” dedi.
“EY KANSER SEN ÇOK BEKLERSİN”
Kanser ile savaşını “Maç” olarak nitelendiriyordu ve ilk ameliyatının ardından “Maça 10 gün var” dedi ve “Her zaman yüreğimde hissettiğim sizlere bu savaştan vazgeçmeyeceğimin sözünü verebilirim” diye ekledi. “4. derece kansermişim, son aşamaymış... yani üniversite 4. sınıf gibi... O zaman rakibin biraz daha beklemesi lazım. Daha yüksek lisans, doktora var, e çok zeki da olduğum söylenemez. Bir kaç senede tekrar yaparız. O zaman, ey kanser sen çok beklersin...” diyerek başlattığı savaşta emin adımlarla ilerliyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli’nin ve Gönyeli Tenis Kulübü’nün başı çektiği, birçok sivil toplum örgütü ve spor kulübünün destek verdiği bir atılımla Yusuf Yönlüer için tedavi süresince ona destek olabilmek adına nelerin yapılabileceği tartışıldı ve düğmeye basıldı. Cuma günü tedavi için İstanbul’a giden Yönlüer’in bu kadar seveni yanında oldukça sırtı yere gelmez. İyileştiğin zaman, yeniden kortlara döndüğün zaman yine oralarda buluşmak dileğiyle hocam.
Hocam, “bir şeyler ısmarlayalım, iç” derdin ama iş yoğunluğundan bazen bu güzel teklifini geri çevirmek zorunda kalırdım ya, bu sefer içecekler benden.
Yanındayız hocam.