Hayvan üreticilerinin canlı hayvan fiyatlarına zam yapması, kasapları da harekete geçirdi. Piyasanın kaçak et ve haksız rekabet yüzünden çok düştüğünden dert yanan kasaplar, bunların yanında zam yaparak daha çok müşteri kaybedeceklerinden, işlerinin durma noktasına geleceğinden kaygılı…
Fehime ALASYA
Piyasadaki satışların gün ve gün düştüğünü kaydeden kasaplar, zammın çözüm olmadığını dile getirerek, devletin bunun önüne geçmesi gerektiğine dikkat çekti.
Üreticiden alınan canlı hayvanın kilosuna gelen zammı, ister istemez et satışlarına da yansıtmak zorunda kalacak olan kasaplar, müşteri kaybı yaşamaktan korkuyor.
“Vergiler, işçi ve elektrik gibi diğer giderleri de kalem kalem hesaplayın bakalım kasaplara ne kalıyor?” diyen kasaplar, üreticinin de haklı olduğunu belirterek, tek çözümün zam olmadığına vurgu yaptı.
Güney kesimde olan düşük et fiyatlarından dolayı da müşteri kaybı yaşayan kasaplar, kaçak et ve düşük fiyatlarla rekabet edemeyecek duruma gelindiğinden dert yandı.
Haksız rekabet büyük sıkıntı
Devlet Üretim Çitliği’nden canlı hayvan alımında büyük haksızlık yaşandığına dikkat çeken bazı kasaplar, piyasadaki haksız rekabetin bu noktada başladığına dikkat çekti.
Haksız rekabetin önündeki en büyük etkenin Kıbrıs’ın güneyinden adaya gelen ‘kaçak et’ olduğunun altını çizen kasaplar, bunun bir an önce durdurulması gerektiğini ifade etti.
Her açıdan olaylara bakılmalı
Yakın geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki fiyatlarda dahi farklılık olduğunu dile getiren kasaplar, yapılan yeni zammın reyona yansıyacağını, dolayısıyla tüketiciyi etkileyeceğini belirtti.
Üretimde olan girdi maliyetlerinin yüksek olması, kötü hava şartları ve kuraklık gibi birçok etkenin de bunlara etkisini göz önünde bulundurarak, canlı hayvan kilosuna getirilen zammı değerlendiren bazı kasaplar ise her iki açıdan olaya bakılması gerektiğinin altını çizerek, zam yapmanın dışında farklı çözüm arayışları olması gerektiğine değindi.
Çıkış yollarından biri de ‘ithal et’
Piyasanın düzelmesine dair çıkış yolu arayan kasaplar, Güneydeki ithal ürünlerle rekabet edemediğinden yakınan kasaplar, 2009 ve 2010 yılında adaya ithal edilen etler ile piyasanın dengeye oturduğunu ve bu sayede kaçak etin de önüne geçildiğini anımsattı.
Devletin bir an önce üretici ve satış bölümüne el atması gerektiğini dile getiren kasaplar, canlı hayvandan tutun da reyonda satılan et fiyatlarına kadar olan gelişim aşamalarının tek bir zincirin halkası olduğuna değinerek, yapılacak olan tek bir kalemdeki iyileşmenin, birçok kesime yansıyacağı görüşünde.
Kasaplar ne dedi? Kasaplar ne dedi?
Durdu Özdeğirmenci (Işıklar Butik Kasap)
“Vatandaş da, hayvancı da kasap da sokağa dökülmeli...”
Geçen hafta aldığı eti bir hafta sonra almaya gelen bir ev hanımına 10 TL fazla söylersek küfür işitiyoruz. Vatandaş da, hayvancı da kasap da sokağa dökülmeli... Bugün kâğıdı ve kalemi elimize almamız gerek. Yılbaşından önce fiyatlar hızla yükselmeye başladı. En başta Devlet Üretim Çitliği’nden alışveriş yaparken haksız rekabet başlıyor. Başlıca birkaç firmanın yaptığı haksız rekabet tüm kasaplara, piyasamıza yansıyor. Alış fiyatının altında satış yapan şirketleri ne devlet ne de halk denetlemiyor. Ne olduğu belirsiz, çoğu zaman güneyden gelen kaçak etler satılıyor. Ama kimse ağzını açıp neden diye sormuyor. Sekiz ay önce, karkasın kilosunu yani bütün olarak canlı kuzuyu 25 TL’ye alıyorduk. Şimdi 31 TL... Kuyruğu, böbreği bedavaya veriyorum, kilosunu 45 TL’ye müşteriye söyleyince bana küfrediyor. Ki bu 45 TL piyasadaki en dipteki fiyattır. Fiyatlar günden güne yükseliyor. Sekiz ay önce vatandaşa dananın kilosunu32 TL’ye satardım, şimdi 43 TL oldu. Canlı hayvana yapılan zamdan çok şikâyetçiyiz. Bu olur şey değil. Naimoğulları, ‘Biz kasaplara uygun fiyata veriyoruz fakat onlar fahiş fiyata satıyor’ diyor. Gelsin birlikte canlı yayına çıkalım, halk her şeyi bilsin. Devlet bize bu adaya kaçak et nasıl girer anlatsın, insanların sağlığıyla oynamasınlar. Hayvancıdan vergi alınmıyor, kasaptan vergi alınıyor. Kuzunun kilosunu 45 TL’ye satıyorum, insanlara kalkıp 60 TL diyemem... Çoğu müşteri güneyden et almaya başladı, %50'ye yakın müşteri kaybımız var ve önlem alamıyoruz. Gerekirse ithal etin önünü açsınlar, artık yeter...
Devrim Erlant (Çağdaş Et Kasabı)
“Arpa pahalı, yem pahalı, her şey ithal, kuraklık cabası, herkes kendine göre haklı ama bunların etkisini vatandaş görecek”
Canlı kuzu yeni yıldan önce 15 TL’ye tartılıyordu, şimdi 19 TL’ye tartılıyor, yapılan zam ile bu kasaplara da yansıyacak, daha pahalıya satılacak, bu sefer olan vatandaşa olacak. Şimdi ben etin kilosunu 43 TL’ye vatandaşa veriyorum, haftaya da sanırım 46'ya vereceğiz. İşlerimiz kötü durumda, %80 düşüş var… Özellikle kuzu eti satışları çok kötü durumda… Halkı, meyhanecileri dahi bu durum etkiliyor. Fiks menüler de artacak, et satışları da kötü... Arpa pahalı, yem pahalı, her şey ithal, kuraklık cabası, herkes kendine göre haklı ama bunların etkisini vatandaş görecek. Güneyde et daha ucuzdur çünkü kuzular ithaldir. Kuzeyde de 2009-2010 yılında ithal ürün getirip piyasayı rahatlatmışlardı. Çok tercihimiz olmasa da yine bu yola başvurabilirler. Bu yıllarda ülkedeki kaçakçılığında önüne de geçmiştiler... Piyasa kötü, bu zam hiç iyi olmadı...
Ömer Kayacan (Kırmızıgil Et Pazarı)
“Piyasa hiç iş yapamayacak duruma gelecek. Bu vatandaşa yansıyacak”
Satışlarımız zaten düştü, bir de üstüne zam yapılıyor, bu olur şey değil. Bizim fiyatlarımız piyasaya göre uygun olduğu için işlerimiz çok da kötü değil. Ama piyasanın geneli çok kötü durumdadır, piyasa hiç iş yapamayacak duruma gelecek. Bu vatandaşa yansıyacak.
Caner Dağaşaner (Caner Et Pazarı)
“Bu bir zincirdir ve bir kalemde yapılan iyileştirme, birçok kesime yansıyacaktır. Devlet bir an önce bu duruma el atmalı”
Zaten piyasada durgunluk var. Bu zamlar ne kasaplar için ne de müşteri için iyi değil. Canlı hayvan fiyatları çok pahalı… Hayvancılık da üretmek de zor. Her kesim de kendine göre haklı. Devlet destekleyecek ve bu durumu dengeye koyacak, o şekilde biraz iyileşme olabilir. Hayvan girdilerindeki iyileştirmelerle belki canlı hayvan fiyatı düzelir. Bu durumda hem üretici hem kasap hem de vatandaş rahatlar. Bir kalemde birçok bölüm rahatlayacak. Bu bir zincirdir ve bir kalemde yapılan iyileştirme, birçok kesime yansıyacaktır. Devlet bir an önce bu duruma el atmalı.