‘Vicdani ret’ konusunda net bir duruş sergileyemeyenler ‘zamanı değil’ retoriğine yattılar.
Ana muhalefet UBP’nin yeni Genel Başkanı Ersin Tatar Vicdani reddin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre bir ‘hak’ olduğunu -yarım ağızla olsa da- söyleyebildi. “Günü geldiğinde düzenleme yapılabilir” da dedi ve kapıyı ‘gındırık’ bıraktı ama ‘vicdani ret’çileri ‘marjinal’ diye ilan etmekten de geri durmadı!
Yasal düzenleme yapmaya çalışan koalisyon hükümetini ‘marjinallerin isteklerine boyun eğmek’le suçlayan Tatar, bir yandan arkasını dayamaya çalıştığı kimi kesimlere ‘şükran’ çekerken, diğer yandan kendisi dar şovenizmin koridorlarında kayboldu!
‘Rumlar şöyle silahlanıyor, orduya bu kadar para harcıyor’ gibi argümanlar öne sürerek, ‘vicdani ret’ konusunu ‘güvenlik’le eşleştirme çabası içine girdi.
Ve o müthiş lafı söyledi: “Zamanı değil!”
* * *
Şaşıran olmadı.
Zira Tatar’ın şimdi başında bulunduğu UBP, hiçbir zaman Kıbrıslı Türkler için ‘zamanın geldiği’ne inanmadı.
Federal çözüm mü?
UBP hep “Yok, daha zamanı gelmedi!.. Ne acelemiz var?” dedi.
LGBTİ hakları mı?
Ooo… Her şey tamam da, bunlar mı kaldı? UBP’ye göre bunlar da ‘marjinal’ haklar. Üstelik ‘zamanı’ da değil!..
2003’te kuzey-güney arasında geçişler başladığında insanlar Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarına sahip çıkıp kimlik kartı ve pasaport çıkarmak istediklerinde de UBP aynı noktadaydı.
“Ne bu? Bizim pasaportlarımız var. Neden Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu çıkarılsın? Çıkarmaya kalkanı hapse sokarız” diyen kimdi?
Yasa çıkarıp insanları tehdit eden kimdi?
* * *
UBP liderliği belli ki bir arpa boyu yol alamadı.
“Biz de çözüm isteriz, amma” ile “Biz de insan haklarından yanayız, amma” cümlesi birbirinin ikizidir.
Tatar ne diyor?
“Vicdani hak AİHM’e göre bir hak olabilir” diyor.
Ama bizim için ‘erken’miş…
Yani modern dünyada, Avrupa’da insanlara sağlanan haklardan Kıbrıslı Türkler’in yararlanmasını uygun bulmuyor.
Bu bakış açısının tıpkısı Avrupa Birliği için de geçerlidir.
UBP hiçbir zaman AB’yi istemedi.
Zorda kalınca ‘istermiş gibi’ yaptı.
Ama hep karşısında oldu.
’Zamanı değil’ çünkü!..
Acelesi yok UBP’nin…
Ne gereği var AB standartlarında yaşamaya?
Ne lüzum vardır AİHM seviyesinde haklara?
‘Zamanı değil’ ki!..
Bir Tatar bilir zamanını…