Sofu: “Yasal eksiklikten dolayı çoğu zaman biz o çocuktan ancak okul döneminde haberdar olabiliyoruz. Oysaki doğumdan itibaren eğitim şart. Farkli gelişen bir çocuğun 4 yaşında bize gelmesi o çocuk için çok geç olabiliyor”
Evcimen: “Bu süreçten en az zararla geçmek aileye zamanında sunulacak doğru destek hizmetlerinin başarısı ile orantılıdır. Eğitim ne kadar erken başlarsa, ailenin ve çocuğun eğitim dönemi ne kadar uzarsa başarı o kadar artıyor”
Ödül Aşık Ülker
Özel Eğitim Uzmanı Emirali Evcimen ve Ayşe Beyköylü Sofu, farklı gelişen çocukların eğitiminin zor ve uzun bir süreç olduğuna dikkat çekerek, eğitim ne kadar erken başlarsa, başarının da o kadar arttığının altını çizdi.
KTÖS çatısı altında kurulan Özel Eğitim Komitesi’nde görev alan ve Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yasa Tasarısı’nın hazırlanmasına da katkı koyan Evcimen ve Sofu, amaçlarının özel eğitime gereksinim duyan çocukların eğitimine erken başlayarak kendi kendilerine yetebilecek, bağımsız duruma getirmek olduğunu vurguladı.
Özel Eğitim Uzmanı Ayşe Beyköylü Sofu, özel eğitimin önemini vurgulayarak, “Yasal eksiklikten dolayı çoğu zaman biz o çocuktan ancak okul döneminde haberdar olabiliyoruz. Oysaki doğumdan itibaren eğitim şart. Farkli gelişen bir çocuğun 4 yaşında bize gelmesi o çocuk için çok geç olabiliyor” dedi.
Evcimen de, “Dünyada riskli olabileceği düşünülen bebek daha anne karnındayken anne-baba eğitilmeye başlanıyor. Çocuk doğduktan hemen sonra riskli bebek ailelerine ve engelli bebek ailelerine destek veriliyor, çünkü bu çok zor ve uzun bir süreç. Bu süreçten en az zararla geçmek aileye zamanında sunulacak doğru destek hizmetlerinin başarısı ile orantılıdır. Eğitim ne kadar erken başlarsa, ailenin ve çocuğun eğitim dönemi ne kadar uzarsa başarı o kadar artıyor” diye konuştu.
************************************
Sofu: “4 yaş çok geç olabiliyor”
• Soru: Bir çocuğun özel eğitime ihtiyacı olduğu nasıl tespit edilir?
• Evcimen: Olması gerekenle, olanı birlikte anlatmakta fayda var diye düşünüyorum. Bazı durumlarda çocuk doğduğu zaman yüzünün yapısında bazı farklılıklar varsa, uzuvları eksik veya fazlaysa, farklı bir takım özellikleri varsa zaten bir takım şeyler bellidir. Bedensel engelliyse, Serebral Palsi, down sendromluysa bunlar belli olur. Doğduktan sonra işitme testi, kalça kırığı gibi bazı testler rutin olarak yapılıyor. Ancak Türkiye’de zorunlu olarak yapılan bizde bazı doktorların veya ailelerin özel olarak istemeleri ile yaptırdıkları fenilketonüri testleri yapılıyor. Bir problem varsa bu aşamada anlaşılıyor. Aslında sıkıntımız bu aşamada doktor veya hemşire sorunu farkettiği zaman çocuğun eğitim bakanlığındaki ilgili birime ulaşmaması ve kayıt altına alınarak erken eğitime başlanmamasıdır.
• Sofu: Yasal eksiklikten dolayı çoğu zaman biz o çocuktan ancak okul döneminde haberdar olabiliyoruz. Oysaki doğumdan itibaren eğitim şart. Farkli gelişen bir çocuğun 4 yaşında bize gelmesi o çocuk için çok geç olabiliyor.
• Evcimen: Dünyada riskli olabileceği düşünülen bebek daha anne karnındayken anne-baba eğitilmeye başlanıyor, çocuk doğduktan hemen sonra riskli bebek ailelerine ve engelli bebek ailelerine destek veriliyor, çünkü bu çok zor ve uzun bir süreç. Bu süreçten en az zararla geçmek aileye zamanında sunulacak doğru destek hizmetlerinin başarısı ile orantılıdır. Eğitim ne kadar erken başlarsa, ailenin ve çocuğun eğitim dönemi ne kadar uzarsa başarı o kadar artıyor.
• Sofu: Down Sendromu anne karnında tespit edilebiliyor ve dünyada down sendromlu çocuk doğumdan itibaren eğitiliyor. Ancak bu çocuklar çoğu zaman okul çağında, 4 yaş civarında bize geliyor. Amaç özel eğitime gereksinim duyan çocukların eğitimine erken başlayarak kendi kendilerine yetebilecek bağımsız duruma getirmek.
• Evcimen: Erken tanı ve erken başlayan doğru eğitimle bazı çocukların engeli minimuma indirilebilir.
**********************
Evcimen: “Sorunların temelinde yasa olmaması yatıyor”
• Soru: Özel eğitime gereksinimi olan çocukların eğitim sürecinin geç başlamasını neye bağlıyorsunuz?
• Evcimen: Aslında genel olarak sorunların temelinde yasa olmaması yatıyor. Bakanlıklar arasında eğitim, sağlık ve çalışma bakanlıkları arasında maalesef bu konuda bir protokol yok. Herkes iyi niyetle birşey yapmak istese de bu bir takım işidir. Bu ekipte özel eğitim öğretmeni yanında çocuk doktoruna, çocuk psikoloğuna, çocuk psikiyatristine, çocuk nöroloğuna, konuşma terapistine, aile terapistine, fizyoterapiste, branş öğretmenlerine ihtiyaç var.
• Sofu: Aslında bunların hepsi yani meslek gruplarının, uzmanların hepsi ülkemizde var ancak bu uzmanların hiçbiri bu konuda tek başına başarılı olamaz. Bu bir ekip çalışmasıdır. Bu sistemin devlet çatısı altında kurulması ve tanının devlet çatısı altında konulması gerekiyor. İstismara açık bir durum olduğundan sistemin devlet çatısı altında olması gerekiyor.
Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yasa Tasarısı...
• Soru: KTÖS çatısı altında bir yasa çalışması yapıldı, siz de bu ekipteydiniz. Bu çalışma hakkında bilgi verir misiniz?
• Sofu: Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yasası adıyla yaptığımız yasa tasarısı çalışması sağlıklı bir sistemi kurmaya yöneliktir.
• Evcimen: Biz şu anda İlköğretim Dairesi’ne bağlı çalışıyoruz dolayısıyla sistem ilköğretime uygun olarak düzenlenmiş bir sistemdir. Bu da özel gereksinimli bireye uygun bir sistem değildir. Hazırlanan yasa tasarısında özel gereksinimli bireyin özelliklerine uygun olarak doğumundan ölümüne kadar gerekli eğitim hizmetini, eğitim desteğini alıp yaşamını bağımsız bir şekilde sürdürebilmesine yönelik olarak tüm hizmetleri içinde toplayan bir sistem öngörüyoruz.
• Sofu: İki yıl önce de Eğitim Bakanlığı bir yasa çalışması yapmış ve meclise gönderilmişti ancak hükümet değişikliği nedeniyle kadük olmuştu.
• Evcimen: KTÖS çatısı altında kurulan komitenin hazırladığı yasa tasarısı DAÜ Özel Eğitim Bölümü ile birlikte inceleniyor ancak şu anda ne aşamada olduğunu bilemiyorum. Ayrıca sistemin sağlıklı çalışabilmesi için Özel Eğitim Dairesi’nin de kurulması gerekiyor. KTÖS çatısı altında Özel Eğitim Dairesi’nin kuruluş, görev ve sorumluluklarıyla ilgili de bir yasa çalışması yaptık.
Evcimen: “İlkokul öğretmeniyle aynı haklara sahip olmamız normal değil”
• Soru: Özel eğitim uzmanlarının bir meslek yasası da yok. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
• Sofu: Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yasa Tasarısı kapsamında görev, yetki ve sorumluluklar tanımlanıyor ancak özel eğitimcilerin haklarıyla ilgili bir düzenleme yok.
• Evcimen: Biz zor bir grupla çalışıyoruz. Tek bir özel gereksinimli öğrenci 5 normal gelişim gösteren öğrenciye denktir. Normal gelişen çocukların doğal gelişimleri içinde öğrendikleri konuları farklı gelişen çocuklara öğretebilmek için bazen aylarca çalışmamız gerekebiliyor. Özel eğitim öğretmeninin sınıftaki tüm çocuklar için ayrı ayrı programlar hazırlamak ve bunları aynı ders saatinde uygulaması gerekiyor. Çocuğun ihtiyaçlarına göre kullanılan araç-gerek, eğitim yöntemi değişiyor. Dolayısıyla bir ilkokul öğretmeniyle bir özel eğitim öğretmenlerinin aynı haklara sahip olması çok normal değil.
Devletteki özel eğitim okulları...
• Soru: Şu anda özel eğitim veren devlet okulları hakkında da kısaca bilgi verir misiniz?
• Sofu: İlk özel eğitim merkezi 1976 yılında kuruldu. Şu anda devlet bünyesinde 6 özel eğitim merkezi var. Bazı okullarda da kaynak odalar vardır. Girne’de, Mağusa’da, Yeşilyurt’ta ve Lefkoşa’da 0-18 yaş için özel eğitim okulları var. Lefkoşa’da aynı zamanda hem görme engelliler hem de özel iş eğitimi merkezi var.
• Soru: Şu anda 18 yaş üstü özel gereksinimli bireylerle ilgili merkezler var mı?
• Sofu: Evet var ancak ailelerin vefatı durumunda bu bireylerin kalabilecekleri bir yer yok. Maalesef bu durumlarda huzur evlerinde ya da Barış ve Ruh Sağlığı Hastanesi’nde kalıyorlar.
• Evcimen: Sosyal Hizmetlere bağlı olarak çalışan 18 yaş üstü 3 merkez var. Ancak tüm dünyada uygulanan yaşam evlerinin de ülkemizde hayata geçmesi çok önemli. Bu sistemde özel gereksinimli bireyler bağımsız olarak yaşıyorlar ve ihtiyaç durumunda bilirkişiler tarafından desteklenebiliyorlar.
*******************
“Tam günden yanayız ancak...”
• Soru: Farklı gelişen bireylerin tam gün eğitim alması gerektiği ve ilköğretim çatısı altındaki düzenlemeden dolayı 3 ay yaz tatili ile eğitimlerine ara verilmesinin uzun bir süre olduğu ve bu sürede eğitimlerinin geriye gittiği de zaman zaman konuşuluyor. Hazırlanan tasarıda bu konuda bir düzenleme var mı veya siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
• Evcimen: Yasa tasarısında tam gün eğitimle ilgili 0-18 yaş dönemiyle ilgili bir düzenleme yok ama 18 yaş üstü için düzenleme var. Ben ve bazı özel eğitim öğretmeni arkadaşlarımız özel gereksinimli bireylerin tüm dünyada olduğu gibi 40 saat eğitim alması gerektiğini düşünüyoruz.
• Sofu: Tam günden yanayız ancak öncelikle altyapının hazırlanması ve branş öğretmenlerinin alınması gerekiyor. Tabi yasal düzenlemeleri de unutmamak gerek. Bu konuda bir pilot okul seçilip tam gün uygulaması başlanabilir.
• Soru: Yasa konusunda ne mesaj vermek istersiniz?
• Evcimen: Özel Gereksinimli Bireyler Eğitim Yasası’nın geçmesiyle hem öğrenciler, hem aileler, hem de özel eğitimciler açısından belirsizlik ortadan kalkacak. Dolayısıyla meclisin bu konuyu ivedilikle ele alıp, yıllardır süren belirsizliği ortandan kaldırıp, sistemi düzenlemsi gerektiğini düşünüyoruz ve bunu bekliyoruz.
• Sofu: Bu defa yasayla ilgili sürecin tamamlanacağından umutluyuz. Çıkarılacak yasa ile özel gereksinimli bireyler daha iyi imkanlara kavuşacak aynı zamanda eğitim, sağlık ve isdihtam gibi alanlarda da hizmet almaları kolaylaşacaktır.