Didem MENTEŞ
Alayköy’deki evinde 15 Haziran’da ölü olarak bulunan 45 yaşındaki Zehra Sorver cinayetiyle ilgili soruşturma sürerken, dün yeniden mahkemeye çıkarılan eşi L.S ve oğlu M.C.S.’nin tutukluluk süresi 4 gün daha uzatıldı. Avukat, zanlıların işkence gördüğünü iddia etti.
Mahkemede şahadet veren Polis, cinayet sonrası kadının üzerindeki kıyafetlerin, başka yerde atılı vaziyette bulunduğunu, ayrıca 47 numaralı bir ayakkabı, bir çift çizme ve zanlılardan birine ait olduğu düşünülen bir pantolonun da aynı yerde bulunduğunu açıkladı.
Bu arada zanlıların avukatı, müvekkillerinin polis tarafından işkence gördüğünü iddia etti. Avukat, zanlı M.C.S.’nin elleri kelepçeli şekilde yatırılarak, iç çamaşırlarının çıkarılıp testislerine vurulduğunu, zanlı L.S’nin ise sol gözüne, kaburgalarına ve ayaklarına vurularak darp edildiğini ileri sürdü.
Tahkikat memuru şahadet verdi
Poliste 3 gündür tutuklu bulunan zanlılar L.S ve M.C.S., dün sabah yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı. Yargıç Rauf Kürşad, huzurunda görüşülen tahkikat duruşmasında, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına davada Savcı Ayşe Kaymak ve zanlı avukatları Ali Hidayet ve Emre Kadri mahkemede hazır bulundu. Savcı Kaymak, meseleyle ilgili olarak Müfettiş Mehmet Sözmener’i mahkemeye tanık olarak dinletti. Sözmener, mahkemede yeminli şahadet vererek, olayla ilgili olguları mahkemeye aktardı.
“Boğularak öldürüldü”
Mehmet Sözmener, 15 Haziran 2017’de sabah saatlerinde, Alayköy’de Namık Kemal Sokak numara 2’de ikamet eden Zehra Sorver’in boğularak ve boğulma esnasında kafası yere vurularak ve ölme fiili sonrası kezzap türü bir madde içirildiğinin tespit edildiğini söyledi. Soruşturma kapsamında eşi ve oğlunun tutuklandığını aktaran Sözmener, zanlıların 16 Haziran’da mahkemeye çıkarılarak 3’er gün tutukluluk alındığını kaydetti. Sözmener, soruşturmanın çok yönlü devam ettiğini, olay mahallinden alınan deliller ve ifadelerin, bu fiili zanlıların işlediği yönünde bir inanç doğurduğunu aktardı.
Yargıç Rauf Kürşad zanlıların doktor kontrolünden geçirilmesini, kontrol sonrası, herhangi bir darp veya ekimoz izine rastlandığına dair bir rapor alınması halinde polis teşkilatı içerisinde bir soruşturma başlatılmasını istedi.
Otopsi sonuçları İstanbul’a gönderildi
16 Haziran’da Zehra Sorver’in cesedi üzerinde bir otopsi yapıldığını, yapılan otopsinin ilk bulgularına göre, maktülenin boğularak öldürüldüğünün tespit edildiğini söyleyen Sözmener, bu öldürme esnasında kafasının yere çarptığı ve öldürme sonrası tuz ruhu içerikli bir madde içirildiğinin tespit edildiğini söyledi. Sorver’in kesin ölüm sebebinin tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek üzere doku örnekleri alındığını belirten Sözmener, zanlılardan da DNA testi için örnek alınarak gönderildiğini kaydetti.
Kadının kıyafetleri yanında zanlılara ait olduğu düşünülen eşyalar
Sözmener, olay sonrası maktülenin üzerine söz konusu ilacın döküldüğü için, giysilerinin üzerinden çıkarıldığını, daha sonra bu giysilerin değiştirildiğini aktardı. Bahse konu kıyafetlerin, başka yerde atılı vaziyette bulunduğunu söyleyen Sözmener, söz konusu yerde a 47 numaralı bir ayakkabı, bir çift çizme ve zanlılardan birine ait olduğu düşünülen bir pantolonun da aynı yerde bulunduğunu açıkladı.
Mehmet Sözmener, ayakkabının zanlıların giymekte olduğu ayakkabılara denk gelmekte olduğunu, pantolonun da yine zanlıların ölçüleriyle uyuşmakta olduğunu ifade etti.
Mahkemede şahadet veren Polis, cinayet sonrası kadının üzerindeki kıyafetlerin, başka yerde atılı vaziyette bulunduğunu, ayrıca 47 numaralı bir ayakkabı, bir çift çizme ve zanlılardan birine ait olduğu düşünülen bir pantolonun da aynı yerde bulunduğunu açıkladı.
15 kişiden ifade alındı
Meseleyle ilgili soruşturmanın geniş çapta sürdüğünü, alınan DNA örneklerinin sonuçlarının beklendiği, baz istasyonu kayıtları ve kamera görüntülerinin incelenmekte olduğunu aktaran Sözmener, üç günlük tahkikat süresince 15 kişiden ifade alındığını ve alınmaya devam edeceğini belirtti. Vatandaşların ifade vermek için kolaylıkla ikna edilemediğini, bu nedenle zaman kaynı yaşadıklarını aktaran Mehmet Sözmer, tahkikat maktalı zanlıların 4 gün daha tutuklu kalmalarını talep etti.
Avukattan darp iddiası:
“Zanlı L.S.’nin sol gözüne, kaburgalarına ve ayaklarına vuruldu”
Polis Müfettişinin tutukluluk talebine Avukat Ali Hidayet itiraz etmezken, soruşturmayla ilgili bazı sorular sordu ve iddialarda bulundu. Avukat Hidayet, zanlıların ifade vermek istediğini ancak polisin almadığını iddia etti. Sözmener ise bunu kabul etmeyerek, zanlı L.S’nin açık bir ifade verdiğini, zanlı M.C.S’nin ise ifade vermek istediği yönünde bir beyanı olmadığını belirtti. Avukat Hidayet, zanlı L.S.’nin sol gözünde morluk olduğu ve vücudunun bazı yerlerinde ekimozlar olduğunu iddia ederek, zanlıların doktor kontrolünden geçip geçmediğini sordu. Müfettiş Sözmener, söz konusu iddiaları reddederek, zanlıların doktor kontrolünden geçirildiğini aktardı.
Zanlıların avukatı, müvekkillerinin polis tarafından işkence gördüğünü iddia etti: “M.C.S. elleri kelepçeli şekilde yatırılarak, iç çamaşırları çıkarılıp testislerine vuruldu, zanlı L.S.’nin ise sol gözüne, kaburgalarına ve ayaklarına vurularak darp edildi.”
Avukat, doktor kontrolünde olmak istedi
Avukat, zanlı M.C.S.’nin zanlı M.C.S.’nin elleri kelepçeli şekilde yatırılarak, iç çamaşırlarının çıkarılıp testislerine vurulduğunu, zanlı L.S’nin ise sol gözüne, kaburgalarına ve ayaklarına vurularak darp edildiğini ileri sürdü. Ahmet Sözmener ise yapılan bu iddiaların mesnetsiz olduğunu ifade etti.
Avukat Hidayet, sorularını tamamlayarak, müvekkillerinin tam donanımlı bir hastanede doktor kontrolünden geçirilmesini ve avukatlarının da yanlarına olmasını talep etti.
Savcı itiraz etti
Bunun üzerine Savcı Ayşe Kaymak, zanlıların doktor kontrolünden geçirilmesi talebine bir itirazları olmadığını ancak doktor kontrolü sırasında, avukatlarının zanlıların yanında olması gibi bir usul olmadığına dikkat çekti. Avukatın bu talebiyle gerek polisi gerekse devlet hastanesinde çalışan tüm doktorları zan altında bırakmakta olduğunu dile getirdi.
Yargıç: “Darp raporu alınırsa, polis içinde soruşturma başlatılsın”
Yargıç Rauf Kürşad ise huzurunda yapılan tüm beyanları değerlendirerek, söz konusu meselenin
‘taammüden adam öldürme’ suçu olup, ağır ceza kapsamına giren, çok ağır suçlar olduğunu vurguladı. Tahkikat memurunun soruşturmayla ilgili etraflıca bir izahat verdiğine işaret eden Yargıç, zanlıların 4 gün süreyle poliste tutuklu kalmalarına emir verdi. Ayrıca avukatın darp iddialarına da değinen Yargıç Kürşad, zanlıların doktor kontrolü sonrası, herhangi bir darp veya ekimoz izine rastlandığına dair bir rapor alınması durumunda da polis teşkilatı içerisinde bir soruşturma başlatılmasına da ayrıca direktif verdi.