“Zararım karşılanmazsa dava açacağım”

Ekmeğini hayvancılıktan kazanan Arif Sakallı, çiçek hastalığına yakalanan 33 hayvanının uyutularak gömüldüğünü ancak zararını karşılamak adına devletten alacağı ödemeye ilişkin imzaladığı resmi belgede oynama yapıldığını, zarara uğratıldığını iddia etti.

Serap ŞAHİN

3 çocuk sahibi Arif Sakallı, 2013 yılında polisten emekliye ayrıldıktan sonra baba mesleği olan küçükbaş hayvancılığa başladı. 10 yıldır ekmeğini hayvancılıktan kazanan Arif Sakallı’nın 33 hayvanı Temmuz ayında çiçek hastalığına yakalandı.

Uyutularak gömülen hayvanların damızlık olduğunu ve kendisine damızlık olarak değil de kilo bazında ödeme yapılmak istendiğini iddia eden Sakallı, “Benim hayvanlarım damızlıktı, kasaplık değildi” iddialarında bulundu.

İddiaya göre Arif Sakallı’nın imzaladığı evrakta; sadece hayvanların kulak numaraları yazıyordu, kiloları yazmıyordu. Yine iddiaya göre Arif Sakallı resmi evrakı imzaladıktan sonra, evrak üzerinde oynama yapılarak hayvanların kiloları yazıldı ve kilo bazında bir ödeme çıkarıldı. Üreticinin hakkının, alın terinin çalındığı iddialarında bulunan Sakallı, polise şikâyette bulunduğunu ve gerekli düzenlemeler yapılmazsa yargı yoluna başvuracağını kaydetti.

İddialara karşı YENİDÜZEN’in ulaştığı Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman, olayın tamamen gerçek dışı iddialar olduğunu, üreticiyle istişare halinde hayvanların kilolarının belirlendiğini kaydetti.

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğlulları, iddialara göre daha önce benzeri bir olay yaşanmadığını ve çiçek hastalığından uyutulan hayvanların Tarım Sigorta Fonu’ndan kilo bazında ödendiğini söyledi.

 

“Temmuz’da hayvanlar çiçek hastalığına yakalandı”

Eski eşinin babasının üzerine kayıtlı olan mandırayı 10 yıldır işlettiğini belirten Arif Sakallı, “Temmuz ayının sonuna doğru hayvanlar çiçek hastalığına yakalandı. Veteriner Dairesi gelip hayvanları kontrol etti ve hastalığı onayladı. Daha sonra belediye, veteriner, tarım sigortası hatta Avrupa Birliği’nden bir de adam geldi. Sağlam olan hayvanları aşıladılar. Avrupa Birliği’nden kişiler de geldi ve hayvanların nerden bulaş olduğu araştırıldı. Arka tarafta bulunan mezbaha pisliklerini döküyor. Büyük ihtimalle oradan dolayı bulaş oldu. Bu semptomları gösteren toplamda 33 adet hayvanı iğneyle uyutup dozerle gömdüler. Uyuturken sordum gebe hayvanlarım, sağım yaptığım hayvanlarım var ve hepsi damızlık hayvan. Bunlar ne olacak? ‘Ödemesi yapılacak’ dediler” şeklinde konuştu.

 

“Benim hayvanlarım damızlıktı, kasaplık değildi”

“23 Ağustos’ta geçen yasaya göre, kilo başına kasaplıkların 65 TL, damızlıkların da 8 bin 400 TL olarak ödeyecekler. Benim hayvanlarım damızlıktı, kasaplık değildi” diyen Sakallı, “Bana o gün bir evrak imzalattılar. Evrakta hayvanların sadece kulak numaraları yazıyordu. Uyutulan hayvanların evrakı olduğunu ve imzalamam gerektiğini söylediler. İşlem bu şekilde devreye girecekti. Ben belgeyi imzaladım. Daha sonra benim haberim olmadan, hayvan numaralarının karşısına kilo yazdılar. Bulaş hastalığından dolayı hayvanların kiloları tartılmamıştı. Kafalarına göre benim imzamın üstüne kilo yazdılar” iddialarında bulundu.

 

“Biz hayvancıları cahil yerine koyuyorlar”

“Biz hayvancıları cahil yerine koyuyorlar” diyen Arif Sakallı, Tarım Sigortası’ndaki çalışanı kaç defa aradım, mesaj da attım. Kiloları kim yazdı diye sordum ama hiçbir şekilde geri dönüş de alamadım” diyor.

 

“İnsanın emeğinin, alın terinin çalınması kadar kötü bir şey yoktur”

Yaşanılanlara çok üzüldüğünü söyleyen Sakallı, “Gebe hayvanlarım vardı. Aralarında bir tane vardı ki ben onu biberonla büyütmüştüm. Poliste 30 yıl çalıştım. 50 bin çeşit vaka gördüm. Ama böyle bir vaka hiç görmedim. İnsanın emeğinin, alın terinin çalınması kadar kötü bir şey yoktur” şeklinde konuştu.

 

“88 bin civarında bir çek çıktı”

Gazetede, çiçek hastalığına ödeme yapıldığını gördüğünü söyleyen Sakallı, “7 üreticiye, 62 adet hayvana 161 bin TL ödeme yapıldı diye. 33 tane zaten sadece benim hayvanım. Çekin çıktığını bana söylediler. 88 bin civarında bir çek çıktı. Bugün kasaplık bir hayvan 6 bin civarındadır. Gebe hayvan 8 bin TL’dir. 1 hayvana 2 bin 500 TL ödeme çıkardılar. Tanesi 8 bin 400 TL’den hesaplanıp ona göre % 65’i ödenmeliydi. Ama onlar 2 bin 500 TL’den hesapladılar” diyor.

 

“Bu işten çözüm alamazsam yargıya başvuracağım”

Sakallı, “6 aydan büyük sarı küpesi olan damızlık hayvanlardan kan alınarak brucellosis testi yapılır. Kırmızı kulak numarası olan hayvanlardan ise kan alınmaz. 3 Temmuz’da 102 tane hayvanımdan kan alındı ve bu testi yaptık. Bu işten çözüm alamazsam yargıya başvuracağım ve bu belgeyi göstereceğim. Madem benim hayvanlarım damızlık değildir, bu belge nedir?” diyor.

 

“Alın terimin, emeğimin karşılığını istiyorum”

Devletin küçükbaş hayvancılığı desteklemesi gerektiğini belirten Sakallı, “Bana kilo bazında ödemeye çalışıyorlar. Ben sadaka istemiyorum, alın terimin, emeğimin karşılığını istiyorum. Emek harcayan insanlara böyle bir şey yapılmaz. Ben gerekli itirazımı yaptım. Değerlendirme sonucu rakamlar değişmezse, yargı yoluna gideceğim. Bu işin sonuna kadar peşinde olacağım. Kaç tane küçükbaş hayvan uyuttularsa bu şekilde yaparak, hayvancının hakkını yediler. Emek veren bir insanın imzasının üstünü doldurarak, onu kandırmaya çalışmak ne demek? İddialarında bulunuyor.

 

Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman

“İddialar gerçek dışı”

YENİDÜZEN’in iddialara karşı ulaştığı Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman, olayın tamamen gerçek dışı iddialar olduğunu savundu. Belgelerin altında üreticinin imzası olduğunu söyleyen Kızılduman, “Kendi mandırasında veteriner hekimi ve ziraat mühendisinin olduğu yerde kilolar yazıyordu. Tartı formu imzaladığını okumuş olması gerekiyordu. Emekli polis boş bir kâğıda imza attım diyorsa yalan söylüyor. Ölüm tespiti yapılırken kendisi oradaydı ve onunla istişare edilerek kilolar belirlendi. İmzaladığı evrak, resmi evraktır ve Genel Tarım Sigortası Formu Tartı Formu yazıyor. Bunu imzaladığını biliyor ve 4-5 evrakta imzası var. Ayrıca işletme başka bir isime kayıtlı” dedi.

“Bu şikâyetlerden işimizi yapamaz hale geldik”

İşletmenin başka bir isme kayıtlı olduğunu söyleyen Kızılduman “Muhatabımız Arif Sakallı değildir. Burası bir bakkal dükkânı değil, devlet kurumudur. Devlet kurumları işini ciddiyetle yapar. Ben veteriner hekimin, ziraat mühendisinin ve üreticinin imzasına bakarım. Kendisine özel bir uygulama yapmamızı bekliyor. Bu şikâyetlerden kendi işimizi yapamaz duruma geldik” şeklinde konuştu.

 

Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğlulları

“Kişiye göre değil, tüzüğe göre uygulama yapılır”

Önemli olanın sigorta tüzüğü olduğuna işaret eden Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğlulları, bugüne kadar benzeri bir olay yaşanmadığını belirtti. Çiçek hastalığından birçok hayvancının mağdur olduğuna dikkat çekerek, hepsine aynı şekilde kilo bazında ödeme yapıldığını kaydetti. Ortada yanlış bir anlaşılma olduğunu belirten Naimoğulları, “Kendisine sözlü olarak ‘Damızlığa yakın ödeme yaparız’ söylenmiş olabilir” dedi.  Naimoğlulları, “6 ayda bir tüzükte yenileme oluşur. Kişiye göre değil, tüzüğe göre uygulama yapılır” ifadelerine yer verdi.

 

Özel Haber Haberleri