ZOR HAYATLAR DİYARI

Sami Özuslu


Ali dayı kendi elleriyle yapmıştı tek göz dükkancığını. 
Ayşe hanım tek başına açmıştı bakkalı.
Osman bey ve eşi Fatma hanım canını dişine takarak oluşturmuştu 15-20 hayvanlık mandırayı.
Kemal efendi inşaat ustası oluncaya dek az çekmemişti ırgat olarak.
Mustafa'yı yüksek tahsile göndermek için ailesinin ne çektiğini bir tek kendileri bilirdi.
Yemeyip yedirmiş, giymeyip giydirmişti Melek hanımın ailesi.
Hayat kimileri için zordur.
Dayanıklı olur belki insan zorluklara göğüs gerdikçe ama bir noktaya kadar elbette.
*  *  *
Yukarıdaki örneklerden o kadar çok var ki etrafımızda.
Zor hayatlar diyarıdır bizim coğrafya.
Göçler vardır neredeyse her ailede, bazıları defalarca göç etmişti hem.
Şehitler vardır, kayıplar vardır.
Yitip giden gencecik hayatlardır onlar, her biri ayrı bir roman olur yazılsa.
Sürekli bir huzursuzluk vardır, kader gibi kabullenilen.
Ne yarını bellidir insanların, hatta ne de bugünü.
Belirsizliktir yoran bünyeyi en çok.
Ne malı maldır çoğunun, ne mülkü mülk.
Sürekli göçebe gibidir insanlar, her an kalkıp gitmeye hazır.
*  *  *
Bir de takaza kısmı var işin. Şiddeti giderek artan bir takaza.
Besleme yapıldıktan sonra bilerek isteyerek, yüzüne vuruldukça bu hal, yoruyor haliyle.
Yormak ne söz? 
Kırıyor, yaralıyor, öfkelendiriyor daha çok.
Her daim kol kanat isteyen bir zavallı gibi görülmek ne hissettirebilir ki?
Özgüven bitince kişilik silikleşir, giderek kaybolur.
O kaybolan yalnız kişilik değildir, artık gövdesiyle ruhuyla külliyen bir kayıptır yaşanan.
Kendisi bir şey yapamaz hissi, kaderciliğe evrilir süratle.
Bir şey değişecekse ilahlar bilir artık.
Felsefe bu noktaya geldi mi, özne değildir artık o entite.
*  *  *
Oysa Ali dayı da, Ayşe hanım da birer özneydiler bir zaman.
Keçilerden ve koyunlardan oluşan mandıranın sahibi Osman-Fatma çifti kendi elleriyle çiziyordu kaderini.
Usta Kemal efendi, üniversite talebesi genç Mustafa, doğuştan engelli Melek'in ailesi, hepsi de özneydiler hayatın zorluklarına rağmen.
Zordu hayat ve kabullenmek dışında ellerinden bir şey gelmiyordu zorlukları.
Kabullenmek ve o şartlarda mücadele etmek.
Hayatta ve ayakta kalabilmek için.
Birilerine muhtaç olmamak, yama olmamak için.
Kimsenin kahrını ve de takazasını işitmemek için.
*  *  *
Zor hayatlar diyarında zordur hayat.
Ama daha zordur pranga, diyet hissi ve aşağılanma hali...

...