O kamera görüntülerini izlediniz mi?
Abdul Murad henüz adım dahi atmamıştı yola!
Şimdi yeniden düşünürken ürperiyorum.
O nasıl bir sürat öyle.
Delikanlıyı göğe fırlatıyor.
* * *
Ve sürücü alkollü.
Arabası oldukça fiyakalı.
Bu ülkede epeyce zamandır “züppelik” zenginlik kabul ediliyor...
Otoritesizliğin dayattığı başıboşluk “özgürlük” biliniyor...
Gösteriş budalalığı tüm sorumlulukların yerini alıyor...
Ve birer birer yitiyor evlatlar.
Unutuyoruz.
Ve yeniden züppeliğe, budalalığa, aptal gündemlerimize dönüyoruz.
* * *
Eylem yaptı mahkeme önünde, Filistinli talihsiz gencin arkadaşları!
50 kadar genç.
İçi yanık dostları bunlar, sadece...
Ülkemde “bireysel ya da zümresel menfaatler” ne kadar büyükse, o kadar geniş olur eylemlerin çapı!
“Beni sokmayan yılan bin yaşar” gerisinde.
Ve mahkeme avlusunda, bir avuç insan baygınlık geçirir acıdan...
Gerisi “klavye” başında yazar da yazar!
* * *
Bir anlamı olmasa da şu iki öneriyi tartışmaya açmak istiyorum.
Trafik ışıklarında hani şu geriye doğru ilerleyen sayaçlar var ya, derhal kaldırılmalı!
Hangi “bilimsel veri”nin sonucu acaba?
Ama manzara şu!
Yeşil ışıkta “sayaç” geriye doğru sayarken:
3,2,1 !
Delicesine bir süratle asılıyor sürücü.
Hemen geçmek için!
Ve hatta kırmızının ilk üç saniyesi de “yeşil” muamelesi görüyor.
* * *
Ve kameralar.
Kritik kavşaklarda öncelikle trafik ışıklarının olduğu yerlere konmalı.
Kırmızıda geçenleri kaydetmek için!.
En savunmasız noktalar buraları.
“Yeşil” yandığı zaman kendinizi “güvende” hissediyor ve geçiyorsunuz.
Oysa “kırmızı”ya aldırmayan birinin altında her an ezilebilirsiniz.
* * *
Ve bir özür.
Pek çok “cinayete”, hem de açık seçik cinayete, halen “kaza” dediğimiz için…