Sanatçı Ayhatun Ateşin’in “Sessiz Yürüyüş” isimli çalışması İtalya’da Chianciano Biennal 2015 sanat etkinliğinde sergileniyor.

Ayhatun Ateşin tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Ateşin’in “Sessiz Yürüyüş” çalışması kataloglarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ibaresiyle yer aldı.

Açılışı Chianciano Belediye Başkanı Andrea Marcheti tarafından 5 Eylül’de yapılan sergi 15 Eylül Salı günü sona erecek.

Ayhatun Ateşin, sergide; farklı dil, din ve fikirleri temsilen ürettiği, Kıbrıs’ı ve bölünmüşlüğü konu alan, değişik renk ve biçimlerdeki 50 çift seramik kadın ayakkabısından oluşan çalışmasının sergilendiğini kaydetti.

Çalışmasını Lefkoşa’nın bölünmüşlüğünden yola çıkarak oluşturduğunu, dünyada barışın egemen kılınması için kadının üstlenmesi gereken misyonu yansıtmaya çalıştığını kaydeden Ateşin, bölgesel bir bütünleşme ve barış değil; yaşadığı ülkeden başlayarak birlik ve barışın tüm dünyaya egemen olmasını arzulayan bir duruş sergilemek istediğini kaydetti.

Chianciano Bienali sanat etkinliğinin bu yıl 40 ülke, 5 kıta ve 120 sanatçının katılımıyla yer aldığını kaydeden Ateşin, serginin Chıancıano Museum Art’da geleneksel olarak iki yılda bir gerçekleşmekte olduğuna da işaret etti.

Ateşin, bireysel olarak başlayıp sonunda bir araya gelerek kitlesel bir biçimde dünyaya yayılan bir yürüyüşü yansıtan, Lefkoşa krokisinin üzerine yerleştirilen seramik kadın ayakkabı çalışmasının sergide projeksiyon aracılığıyla duvara yansıtılan bir animasyonla da desteklendiğini ifade etti.

Sergiye ve 2016 da İtalya’da yapılacak Dünya Sanat jübilesine Chianciano Biennal küratörü ve sergi oluşum komitesi üyeleri Peter Gagliardi, Marie Gaglierdi ve Leonardo Evangıestıa tarafından özel olarak davet edildiğini kaydeden Ateşin, çalışmalarına İtalya ve İngiltere’de bazı basın kuruluşlarının geniş yer verdiğini belirtti.

Ambargoların kalkmasına sanatın vesile olacağına inandığını kaydeden Ateşin, “Barış için birlikte yürüyelim istiyorum. Sessizce kapıların açılmasını istiyorum. Mecliste 50 kadın düşledim evet. Kadının mecliste olması ütopik gelebilir ama ille de kadın olması demek değil belki ama kadın bakışı güçlü kişilerle daha naif, daha duyarlı ve daha cesur adımlar olacağına ve barışın geleceğine inanıyorum” dedi.

(tak)