Nedenleri tartışılacak ancak yerel seçimlerde bu kadar sürpriz sonucun ilk kez olduğunu hemen söyleyelim.
CTP-BG, belediye başkanlıklarının yarsını alıyor ama sevinemiyor çünkü elindeki amiral gemisi Lefkoşa ile Mağusa ve Girne’yi kaybediyor.
İlk kez 7 bağımsız aday belediye başkanlığı kazanıyor.
Her ne kadar Mağusa ve Girne gibi arkalarında siyasi partiler olsa da bağımsız aday kazanmış oluyor.
UBP sadece 5 belediye başkanlığı kazanabiliyor ama Girne ve Mağusa’yı kazanan adaylara destek verdiği için onları da kazançları içinde sayıyor.
Demokrat Parti 1 belediye başkanlığında kalırken TDP de 1 belediye başkanlığı alıyor ama en büyük kazanç Lefkoşa’yı alması nedeniyle TDP’nin gibi görünüyor.

***

CTP-BG’nin Lefkoşa’yı kaybetmesi Kadri Fellahoğlu’na seçmenin yeteri kadar zaman tanımamasının yanında Mehmet Harmancı’nın yeni kuşak siyasetçi, dürüst, güvenilir kimliğiyle ön plana çıkmış olması var. Geçici hükümet döneminde Harmancı’nın bakan olarak performansını da unutmamak lazım. Lefkoşa’yı TDP, Baraka ve BKP aldı demek zor çünkü Harmancı’nın dışında bir adayın Lefkoşa’yı alması çok kolay değildi.
Mağusa ve Girne’de CTP-BG’nin kaybetmesinin nedeni çok basit.
Parti içi kavga…
Belediye Başkanları ve İlçe Merkezleri arasındaki çatışma…
Bu sonuçlara şaşırmak çok doğru olmaz diye düşünüyorum.
Çoktan bu sorunlara bir şekilde çözüm bulmak gerekirken yapılmadı, zamana oynandı, sorunlar halı altına itildi, başka dengeler düşünüldü belki ve Pazar akşamı sonuçları yaşandı.
Örneğin Girne’de sandığa gitmeyen veya gitse bile ya boş oy atan ya da Aygın’a tepkisinden dolayı Nidai Güngördü’ye oy verenler olduğunu biliyorum.
Mağusa’da da Başkan-İlçe çatışmasının sandığa olumsuz yansıdığı görülüyor.
Bu sonuçlardan geç de olsa CTP Merkez’in çıkaracağı dersler olmalı.

***

Öte yandan CTP-BG ilk kez kırsal kesimdeki belediyeleri kazanıyor.
Dipkarpaz gibi, Yenierenköy gibi, Büyükkonuk gibi, Mehmetçik gibi belediyeleri alabiliyor. Lefke gibi neredeyse Mehmet Zafer’le özdeşleşmiş bir belediyeyi alabiliyor.
Ancak bu belediyeleri alırken de başlarına sorun aldığını biliyorlardır çünkü bu belediyelerin tümü de sorunlu… Yatırımlar yapılamıyor, devlete borçları yüklü, maaşlar ödenemiyor vs…
CTP sevinse mi üzülse mi kararsız bir durum.
Büyük belediyeleri veren CTP, Girne ve Mağusa’nın bütçesiyle övünüyordu. Yani bağımsız adaylar bütçe anlamında zorluk yaşamayacaklar gibi görünüyor. Lefkoşa’da ise 1 yılda maaşlar ödenebilir duruma gelmiş, hizmetler de verilmeye başlanmıştı ancak sanırım bir de geçmiş dönemin bataklığını Lefkoşalı bu döneme de mal etmiş olmalı ki sonuç Harmancı’dan yana oldu.
Yerel seçimlerle ilgili değerlendirmeler sürecek elbet ama şimdilik biz seçilen yeni başkanlara başarılar dileyelim ve hizmetlerini bekleyelim.

***

Ve anayasa…
%62 hayır.
Son günlerde hayır çıkacağı belli olmuştu ancak 62 oranını beklemiyordum.
Bu sonuç başta meclis uzlaşısına güvensizlik olarak algılanabilir.
Meclisteki dört partinin uzlaşısı vatandaşa ‘yapay’ gelmiş olabilir. Altında başka şeyler aramıştır çünkü uzlaşıya alışkın değildir.
Kendisini solun da solunda görenler sağ-sol partilerin uzlaşısını sindiremedi, ‘hayır’ propagandasını başlattı ve arkası geldi.
Tabii ki bu durum, büyük belediyeleri kaybeden CTP-BG’nin kaybetme nedenlerine paralel olarak aynı tepkinin anayasa oylamasına da yansıdığını söylemek mümkün. Çünkü anayasaya tek sahip çıkan CTP olarak görülüyordu.
“Çok anlatılmadı” noktasına katılmıyorum çünkü televizyon programları, gazeteler, internet siteleri değişiklikleri hep tartıştırdı, hep verdi.
“Tembellik ettik, öğrenmedik” dersek vatandaş gücenmesin.
Saatlerce internet başında oturup facebook’ta yediğimiz, içtiğimiz şeyleri paylaşırken, ‘arkadaşlarımızı’ takip ederken, yarım saatimizi de değişiklikleri okumaya ayırabilirdik diye düşünüyorum.
Sonucu bir de şu şekilde açıklayabiliriz;
Tembelliğimiz ve başka şeylere tepkilerimiz 85 darbe anayasasını “seviyoruz, değiştirtmeyiz” dedirtti bizlere…
Hayırlı olsun!