1963 yılında kaçırılarak “kayıp” edilen ve Koççinodrimitya’daki sıra kuyulardan birisine gömüldüğü ortaya çıkan, Kayıplar Komitesi’nin yürüttüğü kazılarda beş kişiyle birlikte aynı kuyuda ondan geride kalanlar bulunarak DNA testiyle kimlik tespiti yapılan “kayıp” Özer Ekrem Emin dün Gaziveren’de askeri törenle defnedildi.

Hüzünlü bir cenaze töreni düzenlenen Gaziveren’de önce “kayıp” Özer Ekrem Emin için cenaze namazı kılındı, ardından Gaziveren mezarlığında eşi Ayşe Yücelten’in yanıbaşındaki mezara askeri törenle defnedildi…

Törene “kayıp” Özer Ekrem Emin’in biricik kızı ve oğluları, Şerife Hanım, Raif ve Hüseyin Yücelten’in yanısıra yakın akrabaları, sevdikleri, köylüleri, çeşitli siyasi ve askeri yetkililer ile belediye başkanları ve muhtarlar ve eski mücahit komutanları da katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun yanısıra Kayıplar Komitesi çalışanları da katıldı.

Emin’in büyük oğlu Hüseyin Yücelten babasının defni öncesinde kısa bir konuşma yaptı.

Yücelten, 14 yıl önce vefat eden annesi Ayşe R. Yücelten ile bugün defnedilecek babasının ruhlarının yanında artık bedenlerinin de bir arada olacağını kaydederek, çiftin hayatları boyunca parmaklarından çıkarmadıkları alyanslarını mezarın içerisine attı.

Buradaki tören mezara çiçeklerin sunulması ve dua okunmasıyla son buldu.

GAZİVEREN ŞEHİTLER ANITI‘NDA EMİN’İN KAİDESİ AÇILDI

Emin’in cenaze töreninin ardından Gaziveren Şehitleri için yaptırılan Özer Ekrem Emin’in de aralarında bulunduğu kaidenin açılışı yapıldı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesinden sonra Emin’in oğlu Hüseyin Yücelten ve Cumhurbaşkanı Eroğlu birer konuşma yaptı.

YÜCELTEN
Hüseyin Yücelten en son 7 yaşındayken babasını gördüğünü ve o günleri çok fazla hatırlamadığını anlatarak, “ne var ne yok bir bakayım” diyerek çıkıp köy kahvesine gittikten sonra babasından bir daha haber alınamadığını söyledi.

Emin’in mesai arkadaşı Rumlar tarafından yakalanıp kaybedildiğini söyleyen Yücelten, o günden sonra annelerinin uğraşıyla yaşama tutunduklarını anlattı.

“Bugün Rumları kardeş bilip TMT’cileri vatan haini ilan edenler bulunduğunu söyleyen Yücelten, babası ve babası gibi şehit düşenleri unutmayarak unutturmayacaklarını” söyledi.

Babasının kaidesinin yapılmasına öncülük yapan Kemal Dürüst’e, bulunmasında emek veren Kayıp Şahıslar Komitesi’ne ve kayıp çalışmalarındaki katkıları için Sevgül Uludağ’a teşekkür eden Yücelten, son kayıp kişiye kadar herkesin bulunup ailesine teslim edilmesini diledi ve vatandaşlardan Komiteye yardımcı olmalarını istedi.

EROĞLU

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da, kayınbiraderinin de bir kayıp olduğunu ve kalıntılarının bulunup defnedildiğini belirterek, insanların ölülerinin bulunması ve mezarını bilmesiyle rahatladığını fakat eski hatıraların canlandığı zaman aynı acıların da yeniden canlandığını ifade etti.

“KKTC’nin bugünlere gelmesinde ve Kıbrıs Türk toplumunun adadaki varlığının korunmasında birçok bedeller ödendiğini ve bugün o bedellerden birinin toprağa verildiğini” kaydeden Eroğlu, “bugün adada Türkiye’nin etkin ve fiili garantisiyle huzur ve güven içinde yaşandığını” söyledi.

Her devletin belli sıkıntıları olabileceğini, daha iyi şartların nasıl yaratılabileceğinin düşünülmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, önce devlete sahip çıkmak gerektiğini, Kıbrıs’ta varılacak bir anlaşmanın adadaki gerçeklere dayanmak zorunda olduğunu vurguladı.

“Türkiye’nin garantisi altındaki adanın bölgedeki en sakin ülkelerden biri olduğunu” ifade eden Eroğlu, “bu garantinin olmaması durumunda Kıbrıs’ın çevresindeki ülkelerdeki gibi adada da kan akıp bombaların patlayabileceğini, bu kadar sakin kalamayabileceğini” söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, tüm kayıp ailelerinin acılarını paylaştığını da kaydederek, kendi kayınbiraderinin bulunmasında da emeği bulunan Sevgül Uludağ’a teşekkür etti.

Eroğlu’nun konuşmasının ardından Emin’in kaidesinin açılışı yapıldı.

(TAK Ajansı Haber Bülteni – 9.2.2015)

Fotoğraf: Erol Uysal/TAK Haber Ajansı.