1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Sevgili ve Kırmızı...
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Sevgili ve Kırmızı...

A+A-

Bugün 14 Şubat sevgililer günü.

Yurtta ve dünyada; “kırmızının” belki de en yoğun kullanıldığı, teşir edildiği tek gün.

Nice milletin nice bayraklarında kırmızı renge yer verdiğini görüyoruz. Ama bu “renk”; sevgi’den değil bir amaç-inanç uğruna akıtılan kan’ı temsil etmektedir genelde.

Ve “kırmızı”; fiziksel anlamda hareketliliği, dinamizmi ve gençliği; duygusal anlamda ise mutluluğu, azim ve kararlılığı ifade ederken, bir anlamda da “gücün” ve “azmin” simgesidir. Yani; insanı harekete geçiren bir tarafı var ki ilk aklıma gelen sosyalizm-komünizmin “kızıl” bayrağı oldu nedense! Ardından; hâlâ bazı partili kesimlerce sindirilemeyen; CTP’nin kırmızı’dan-yeşil’e dönüş hali. Sanki o geçmiş “azim ve kararlılık” sekteye uğramış gibi bir algı oluşmuştu CTP ekseninde. Ya da sendikal-toplumsal mitinglerde yer alan bayrak-pankartlarda kırmızı hakimiyetini seçenlerin bir diğer pankartlardan kendini ayrı tutması. Çünkü bilinçli ya da bilinçsizce, içgüdüsel olarak kırmızı rengin; hareketliliğin ve azmin ihtiyaç duyulduğu yerlerde kullanılmasının uygunluğu yatmaktadır bilinçaltında.

“Sevgililer günü”

Artık bazı çevrelerce; Kapitalist sistemin çılgınca tüketmek için kullandığı günlerden biri olduğu ve aslında bir Hıristiyan bayramı niteliği taşıdığı bilinmektedir.

Tarihçesi; “cadılar bayramı-Hallowen” konsepti-inancıyla aynı, ticari boyutu da bire bir eşit.

“Sevgililer Günü”nün kutlanmasının temelinde yer alan olay üzerine birden fazla inanç var. Bunlardan biri şöyle:
“İmparator 2. Claudius, Roma’yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden Roma’daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine da Claudius’un hükümdarlığı zamanında Roma’da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius’un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat’ı Hıristiyan şehitliğine gömüldü.”

Bu iş sadece Roma sınırları içerisinde kalsaydı bugünkü halini alacak mıydı bilnmez ama “kapitalizmin” kalesi olan Amerika’ya sıçraması, ticari yönünün gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Evet yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14; sevgililerin, âşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine da bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika’da Esther Howland’ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti. Kıksacası bir “sevgililer kartı” ile durum ticari olarak bu hale geldi. Böyle olunca da “beklentiler” yükseltildi. Bahçeden bir kırmızı gül kesmek yerine ambalajlısı tercih edildi. Kart yerine daha pahalı hediyeler alınması gerekti. Ve nice kutlama araç-gereçleri.

Tüm bu çarkın dışında gerçek sevgisini sırf o güne bir hatıra, ruhunun sevgi ırmağında bir “anı” olması için verilen bir “hediyecik” kimileri için büyük bir anlam taşırken, kimileri için burun kıvrılacak hatta tartışma yaratacak bir hâl alabilmektedir.

Keşke insanların birbirlerine olan sevgi bağlarının göstergesi olan günlük davranışlar her çift arasında algılanabilseydi.

O zaman bu yüce hissin bir güne sığdırılamayacağı ve her an yaşanabildiği anlaşılırdı.

 

Bu yazı toplam 2159 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar