“Sevgim Acıyor”
“Sevgim Acıyor”
Tufan Erhürman
Sevilmez mi? Seversin elbette. Dağını, denizini, akşam vakti turuncuya boyanan bulutlarını seversin. Sen de seversin, ben de severim. Ama ne dağ, ne deniz, ne de o turuncu bulutlar senin olur sevdin diye. Çünkü yalnızca sen ve ben değiliz seven. Onlar da gelir, onlar da severler. Kimi nesne sevilesidir. Onu sevmek asla marifet değildir.
Marifet bambaşka bir yerdedir. Onu severken sevgin acıyor mu sen ondan haber ver. Dağlar delindiğinde, denize lağım döküldüğünde ve kapkara bir dumanın o turuncu bulutların üzerine üzerine yürüdüğünü gördüğünde insan olan yerlerin ağrıyor mu?
İşte budur esas soru.
Bir de onu, dağ, deniz ve buluttan ibaret görüp görmediğindir. O dağların üstünde, o denizlerin içinde, o bulutların altında insanlar vardır. Sokaklarda yalın ayak başı kabak koşturan çocuklar, inşaatlarda üç otuz paraya güneşin altında çekiç sallayanlar, elektrik direklerinin üzerinde can verenler, sokak ortalarında kurşunlananlar vardır. Sen istesen de vardır insanlar, istemesen de. O, sana, kendisini seveceksen onları da sevmeyi dayatır. Ve elbette bu insanların acıları, hüzünleri de vardır. Onun emrine uyar seversen onları, sevgin sızım sızım sızlar, daha fena acır, hatta kanar...
Bir sevgi kanar mı dersen Cansever yanıtlar seni:
“... bir mendil niye kanar
diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
mendilimde kan sesleri”.
E bir mendil bile kanadıktan kelli, evleviyetle kanayacaktır sevgi!
Sonra bir de haddini bilmeli, teeddüp etmeli, o yalnızca benim olmalı diye tutturmamalısın. Bir sevdayı başkalarıyla birlikte büyütmeyi bilecek kadar bilmelisin hayatı. O, Cansever’in teşbihiyle bir karanfil:
“Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele”.
Elden ele geziyor diye vazgeçeceksen onu sevmekten, bu sevdaya baştan bulaşmamalısın. “Limnidi Ateşinden Bugüne” dolaştı elden ele. Senden sonra geldiler diye başkalarına burun kıvırmaya hakkın var mı? Unutma ki sen de sonradan gelensin senden önce gelenlere göre.
Velhasıl, bilmelisin ki onu sevmekle gururlanmanın manası yok. İlla gururlanacak bir şey arıyorsan, onu üstünde yaşayanlarla birlikte sevmeli, onun ve üstünde yaşayanların dertleriyle dertlenmeyi bilmeli, sevginin acıdığını, insan olan yerlerinin ağrıdığını hissedebilmelisin.
Hem kim söyledi ki onu sevmenin zanaatların en kolayı olduğunu? Yürüyeceksen bu sevdanın yolunda çare yok:
Sevgin acımalı ve delicesine korksan da takılıp düşmekten, sevgisi acıyanlarla birlikte yürümeyi öğrenmelisin.
***************************
* “İnsan olan yerlerim çok ağrıyor
olsun yine de sen kapanma
yerine bırak ben incineyim” (Birhan Keskin)
* “Bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor” (Turgut Uyar)
* “Limnidi Ateşinden Bugüne”: Fikret Demirağ’ın şiir kitabının adı.