Sevinmeli miyiz?
Birileri sevinç içinde!..
Anayasa Mahkemesi, CTP’nin belediye seçimleriyle ilgili yani 28 belediyeden 18 belediyeye düşürülmesiyle ilgili yürütmenin durdurulması itirazını reddedince UBP ve ortakları sevindi.
Örneğin; “Bazıları reformu engellemeye çalıştı ama başaramadı” dedi görevli Üstel…
Haksız da değiller; Kendilerine göre reform olarak sundukları değişimin şimdilik önünde engel kalmayıp seçime 18 belediye ile gidilmesine tabii ki sevinecekler çünkü istedikleri buydu.
Hukukçu değilim, Mahkeme’nin neden böyle bir karar aldığını, seçimden sonraki süreçte Erhürman’ın söylemiyle “sadece yürütme durduruldu, dava devam edecek” söyleminin ne fayda getireceğini öngöremiyorum ama şimdilik kesin sonuç; belediye sayısı 18’e düştü.
***
Peki 18 belediye, belediyelerin içinde bulundukları sorunları çözmelerine yardımcı olacak mı?
Yani belediyeler, emlak vergisi, su parası, temizlik, sağlık parası vb. topladıkları belde sakinlerine, düşmüş belediye sayısıyla daha iyi mi hizmet verecekler?
Baazı belediyelerde bir türlü zamanında ödenmeyen personelin maaşları zamanında ödenebilecek mi?
Ben sanmıyorum.
Çünkü belediye sayıları 28’den 18’e düşerken sunulan hizmetin nasıl daha iyi olabileceği, hizmet ağının nasıl geliştirilebileceği, maaşların zamanında ödenebilmesi için nasıl bir bütçe çalışması yapılacağı gibi konularda mecliste, komitede veya öncesinde bu öneriyi yapanların tasarı meclise gelirken böyle bir çalışma sunduklarını duymadım.
Sadece sayı 28’den 18’e düştü.
Bu düşüş, hizmete, maaşa nasıl olumlu yansıyacak belli değil.
Örneğin Lapta-Alsancak-Çamlıbel Belediyesi oluştu şimdi… Öncesinde Alsancak (Karava) yalnızken ve Lapta’ya nazaran daha rahatken, Lapta Belediyesi kendisiyle birlikte 14 köye hizmet veriyordu. Alsancak, Lapta’ya bu anlamda yani bütçe ve hizmet anlamında yardım mı edecek? Ederse Lapta’nın bütçesi artar mı, hizmeti çoğalır mı yoksa Alsancak da Lapta’nın sorunlarının içinde boğulup birlikte batarlar mı?
İkincisi daha mümkün çünkü dediğim gibi nasıl bir hizmet ağı oluşacağı, yeterli bütçe artışının nasıl olacağıyla ilgili hiçbir çalışma yapılmamış.
“Biz sayıları düşürelim de belediyeler artık başlarının çaresine baksınlar” denmiş, öyle de oldu.
***
Seçimin ertesi günü karmaşa yaşanacak gibi görünüyor. Birleşecek belediyelerde merkez bina ne olacak, diğer binalar şube mi olacak, personel nereye gidecek, başkanı bire düşerken, belediyelerin müdürleri, şube amirleri ne olacak, kim nereye gidecek, görevleri mi değişecek, kim kimden sorumlu olacak, vatandaş şikâyetini, talebini nereye iletecek vb sorular uzun zaman yanıt bulamayacak gibi görünüyor…
***
Daha önce yazmıştım; Belediye sayılarının düşmesi yanlış değil ama böyle bir değişim öncesinde uzun, kapsamlı bir çalışma yapılması gerekirdi.
Bu yapılmadan, emirleri yerine getirmek için alelacele gelişen bu yapı, başka sorunlara gebe gibi görünüyor.
Seçim sonrasında olabilecek tek şey; Su parasının, hizmet bedellerinin, emlak vergisinin artırılması, hem de yüksek oranda artırılması olacaktır.
Yani emre kulluk eden UBP-DP-YDP’nin bu tavırları vatandaşın kafasında patlayacak.