Kısmı sokağa çıkma yasağının gün içerisinde kaldırılması ile sokaklar ana-baba gününe döndü, ev, arkadaş ziyaretleri başladı. Maskesiz sokağa çıkma yasağı var ya sırf kurallara uymuş olmak için, hani polis görürse ceza yazmasın diye boynunda maske taşıyan insanlar var. Ağzını burnunu kapamak gibi bir gaile taşımayan. Hiç maskeye gerek duymadan birbirlerine kahve, çay partilerine gidenler de var.

Henüz bu hastalıktan tam olarak kurtulmadık, aman ne olur, sokağa çıkma yasağı bitti diye hemen kendimizi sokaklara atmayalım. Bir süre daha sosyal mesafe kuralı, en az iki metreye uymamız, hem kendimizi, hem sağlık durumu hassas yakınlarımızı, annelerimizi, babalarımızı özenle korumamız gerekiyor. Lütfen!

37 yıllık tıbbi laboratuvar hayatında yüzbini aşan vakadan elde ettiği bilgi birikimi, tecrübe ve mesleki içgüdüsü ile Prof. Dr. Erol Baysal GERÇEK vaka sayısının açıklanandan çok daha fazla olduğu ihtimaline kesin gözüyle baktığını belirtiyor ve uyarıyor;

“Negatif Hızlı test neticesi, kişide enfeksiyon bulunmadığı anlamına gelmez. Bu kişiler asemptomatik veya semptomları çok hafif, belirgin olmayan vaka gurubu olabilirler. Bu ‘gizli taşıyıcılar’ birer saatli bombaya benzerler ve büyük tehlike arzederler çünkü bu kişiler negatif oldukları halde virüse bulaşmış ‘hasta’ gurubundadırlar. COVID-19 belirtileri göstermediklerinden günlük yaşamlarına devam etmekte ve etrafındakileri bulaştırmaktadırlar.

Üzülerek söylüyorum bu farkı önümüzdeki günlerde düşünülen ‘yumuşama’ süreci akabinde yukarıda bahsettiğim ‘gizli taşıyıcı’lardan doğacak ve daha şiddetli olacağı tahmin edilen ikinci dalgada göreceğimizi şimdiden söylemek isterim.

Bu vesileyle tüm devlet yöneticilerimizi de peşinen uyarıyorum. Tarih tekerrürden ibaretse, 1918 yılındaki salgının birinci dalgasında 5 milyon insan, ikinci dalgasında da 20 milyon insan ölmüştü.

KKTC’deki son açıklanan veriler ne kadar da sevindirici olsa bu bulguların inandırıcılığı, bilimsel istatistiksel anlamlılığa ve mantığa ters düşmektedir. Etrafımızdaki komşularımıza baktığımızda durumun epey farklı olduğunu görmekteyiz. Çoğunluğu hızlı testlerle yapılan testlerin sonuçlarının ‘KKTC’de COVID-19’ yoktur şeklinde yorumlanması oldukça prematüre ve yanıltıcıdır. Hükümetimize nacizane bir tavsiyede bulunup Singapur, İtalya ve son olarak Japonya’nın Hokkaido adasındaki vahim akibetten ders alarak konuyu bir kez daha gözden geçirmelerini öneriyorum. ”

Japonya adalardan oluşuyor Hokkaido 5 Milyon nüfusa sahip en büyük adalardan bir tanesi. Şubat ayı sonunda Hokkaido, Japonya'da koronavirüs nedeniyle olağanüstü hal ilan eden ilk bölgesel yönetim. Okullar kapatıldı, büyük ölçekli toplantılar iptal edildi ve insanlar evde kalmaya teşvik edildi. Yerel yönetim, virüsün izini kararlılıkla takip etti. Kurbanlarla temas eden herkes hemen bulunup izolasyon uygulandı. Mart ayı ortalarına kadar yeni vaka sayısı günde bir veya ikiye düştü. 19 Mart'ta ise olağanüstü hal kaldırıldı ve Nisan başı okullar yeniden açıldı. 

Ancak normal düzene geçildikten 26 gün sonra salgın adayı yeniden vurdu, vaka sayısı günde 300'e çıktı.

Bu örneği görmezden gelmeyelim, ders alalım. 

Yarın Anneler Günü, tüm annelerin günü kutlu, umutlu olsun. Ama ne olur unutmayalım, pazar günleri sokağa çıkma yasağı var.

Hem zaten sevmek korumak değil midir, her türlü zarardan, bazen kendinden.