Meclis Başkanı ve CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, bir adayın 25 yıl başbakanlık yaptığını övünerek söylediğini ama bunun gelişmiş demokratik ülkelerde övünülecek bir durum olmadığını söyledi. Siber, bu durumun bir seçilmişte vazgeçilmezlik ve sahiplenme duygusu yaratabileceğini ve çok tehlikeli bir olduğunu belirtti. Siber, “30 yıldır devletin en üst kademesinde olduğunu övünerek ifade eden bu aday zaten seçim kampanyasında da sık sık kendisinin seçilmemesi halinde halkın tehlikeye gireceğini ifade ediyor. Bir makamda kaç yıl oturduğunuz değil, bu süre boyunca neler yaptığınızdır önemli olan” diyerek halkımıza öğrenilmiş çaresizlik aşılayarak yıllardır bu kişinin iktidarını koruduğunu ifade etti. Siber, “Bu durum artık değişecek. Halkımız soğuk savaş döneminin taktiklerine artık yüz vermeyecek” dedi. CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber dün sabah Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Lefkoşa Türk Belediyesi işçileri, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu işçileri ve Gümrük ve Rüsumat Dairesi’ni ziyaret ederek Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bilgi verdi. Siber, iyi bir liderin krizleri fırsata çevirme gibi bir özelliği olması gerektiğini vurgulayarak etkin ve dinamik liderlik sözü verdi.

HALK GAİLESİ DEĞİL SEÇİM GAİLESİ

Siber, hellim konusunda mevcut liderin dört ay sonra yazdığı mektupla kendi yazdığı mektup arasında büyük bir fark olduğunu, birinin ‘halk gailesi’ ile yazıldığını, diğerinin aylar sonra ‘seçim gailesi’ İle yazıldığını dile getirdi. Eroğlu’na 2014 yılının Ekim ayında ihracatımızın yüzde 25’ini etkileyen hellim konusunda devreye girmesi için çağrıda bulunduklarını belirten Siber, Eroğlu’nun bunu dikkate almadığını ve aylar sonra iş işten geçtikten sonra mektup yazma zahmetinde bulunduğunu kaydetti. Siber, bunun seçim kazanmaya yönelik atılmış bir adım olduğunu, bu konuda aktif rol almaktan kaçınıldığını ve seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte aktif rol üstleniyormuş gibi görünmeye çalışıldığını söyledi.

‘RUMLAR ÇÖZÜM İSTEMİYOR’ DİYEREK İÇE KAPANAMAYIZ

Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son aşamayı da değerlendiren Siber, Rum lider Nikos Anastasiadis’in bir kriz bahane ederek müzakere masasını terk ettiğini, Kıbrıs Türk liderliğinin bu konudaki sessizliğinden cesaret alarak geri dönmediğini ve bu tavrını sürdürdüğünü belirtti. Kıbrıslı Rumların elindeki devletin dünya tarafından tanınmış olması nedeniyle Rum tarafındaki çözüm motivasyonunun düşük olduğuna vurgu yapan Siber, her fırsatta Rum Yönetimini ‘anlaşma istemiyor’ diyerek içe dönmek yerine bunu dünyaya doğru şekilde anlatmak ve hak talep etmek gerektiğini ifade etti.

Kıbrıslı Türklerin çözüm istencini ve haklarını talep etmek için uluslararası algısı güçlü, donanımlı ekipleriyle birlikte ekip ruhuyla çalışan enerjik bir lidere ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Siber, “İnanıyorum ki, müzakere masasında uluslararası ilişkileri güçlü aktif ve vizyon sahibi bir liderle gerek iç sorunlarımızda gerekse dışta daha farklı bir konumda olurduk” diye konuştu