Şiddet
Şiddetin çeşitleri var. Üstelik saymakla da bitmeyen çeitler bunlar. Erkek şiddeti... Kadın şiddeti... Öğretmen şiddeti... Anna-Baba şiddeti... Terörist şiddeti... Asker şiddeti... Polis şiddeti... Devlet şiddeti... Yerden, bombalarla, tankla tüfekle gelen şiddet... Havadan, uçaklarla, füzelerle gelen şiddet... Canlı bombalarla gelen şiddet... Cansızlarla gelen şiddet... v.s. v.s. v.s.
Hangisini ayırırsınız birbirinden ? Ne farkları var ki ? Şiddet nereden ve kimden ve nasıl gelirse gelsin şiddet değil midir ?
Olan, zayıflara, masumlara oluyor işte... Bir bir daha iki.....
***
Ve şiddet manzaraları...
Suriye’de taş taş üstüne kalmadı nerdeyse. İnsanlar, hayatta kalmak için, kaçacak daha güvenli bir yer arama derdinde. Her kimden geliyorsa gelsin, şiddet altında eziliyorlar... Gerçek şu ki, gelen vuruyor, geçen vuruyor... Hem de tüm şiddetiyle... Adı: Terörist örgütler şiddeti ARTI Devletler Şiddeti olsun. Ne farkeder ki ?...
Ankara’da bombalar patladı yine... Yine ölüler, yine yaralılar... İnsanlar, yeni bombalar için sırada neresi olduğunu düşünmeye başladılar bile... Adı: Terörist Şiddeti.... Kurbanlar: Masumlar....
Peki ya Güneydoğu’daki ne ? Adı: Devlet Şiddeti... Yani ‘Resmi’ şiddet... Kurbanlar: Çoğunlukla yine masumlar...
***
İnsanoğlunun kanında var galiba şiddet. Tarih boyunca var oldu, hala da tüm şiddetiyle var olmaya devam ediyor. Galibi hangi taraf ? Faturalara bakıldığında, net ’galip’ hiç olmadı şimdiye kadar. Bundan sonra da olmayacak. ‘Koltuk’ veya ‘güç’ uğruna şiddetle elde edilen galibiyetler hem geçici... Kalıcı olan masumlar üzerindeki etkisi.
------------------------------------------------------------
Şiddet üzerine birkaç söz
• Güç herşeyi fetheder. Ama zaferi kısa ömürlüdür. (A.LINCOLN)
• İlk yumruğu atan, fikirlerinin yetersizliğini kabul edendir. (Çin Atasözü)
• Canavarla kavga ederken dikkatli olunmalıdır. Çünkü bir süre sonra kendisi de canavar olacaktır. (G.NIETSCHE)
• Şiddet, yetersiz kimsenin güç barınağıdır. (ISAAC ASIMOV)
• Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa gelinmiştir demektir. Yerleşik düzen, sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, yüzünüze tokat atacaktır. Çünkü siz bir kere şiddete başvurduktan sonra, nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır. (JOHN LENNON)
***********************************************************************
Bir ‘okuyucu’ mektubu...
“Radyo-TV’lerle, özellikle de BRTK ile ilgili yazmaktan kaçınıyorsunuz gibi sanki” diyor...
Doğrudur. Radyo ve Televizyonlar ve de özellikle BRT Kurumu ile ilgili birşeyler yazmak hiç ama hiç içimden gelmiyor. Yüz küsur tane nedeni var. Ama birkaçını sıralayayım.
Özel radyo ve televizyonlarımızın durumu kötü. Haksız rekabet onları da yıkmak üzere. Gelirlerle giderlerde büyük sıkıntı var.
Yapacak birşeyler var mı ? Var... Ama yapması gerekenlerin kılı bile kıpırdamıyor. Umurlarında olmadığından mı ? Yoksa çoğu insanımız gibi herşeyden umutlarını yitirmiş olmalarından mı ? Bilmiyorum.
Çok yakında, buralarda, sadece bol parası veya bir başka gelirleri olanların veya elindeki medya gücünü, siyasilere karşı ne pahasına olursa olsun, yitirmek istemeyenlerin radyo-televizyonları kalacak...
***
BRT Kurumu ile ilgili yazacak çok ama çok şey var. Yazmamaya devam edeceğim. Cevizcinin çuvalından yiyerekten, işler BRT’de tıkırında gidiyor gibi görünüyor dışarıdan. Ama gerçeğin öyle olmadığını bilin, yeter.
Elektrik-su parasını, telefon parasını bile vermekte sıkıntılar çeken BRT’mizde, oturup maaşcıklarını alanlar mı istersiniz ? Kurtulmak için emekli olacağı günü iple çekenler mi istersiniz ? Kendini Amir, Müdür koltuğuna en uygun aday olarak görenler, ‘koltuk’ kavgası verenler mi istersiniz ? Ve daha neler neler... Hepsi ve daha fazlası BRT Kurumu’nda.
Yapacak birşeyler var mı ? Var... Ama yapması gerekenlerin kılı bile kıpırdamıyor. Umurlarında olmadığından mı ? Yoksa, çoğu insanımız gibi, her şeyden umutlarını yitirmiş olmalarından mı ? Bilmiyorum.
***
Bunları açıp açıp yazılar mı yazsaydım ? Çözüm şöyle olabilirdi, böyle olabilirdi diyerekten sayfalar mı doldursaydım ? Hem de hiç kaale alınmayacağını bile bile....