Şiddet ve küfürsüz futbol
Son haftalarda liglerimizde yaşanan küfür ve şiddet olaylarına karşı, federasyondan basın açıklaması geldi.
Spor kamuoyunu da rahatsız eden ve özellikle tribünlerde yaşanan ve futbolumuzu çirkinleştiren olaylara dur deme zamanı gelmiştir.
Yıllardır özl
Son haftalarda liglerimizde yaşanan küfür ve şiddet olaylarına karşı, federasyondan basın açıklaması geldi.
Spor kamuoyunu da rahatsız eden ve özellikle tribünlerde yaşanan ve futbolumuzu çirkinleştiren olaylara dur deme zamanı gelmiştir.
Yıllardır özlemini duyduğumuz güzel futbol ve seyirci patlaması, bu sezon yaşanmaya başlanmışken, bu tür davranışlara fırsat vermemeliyiz.
Hepimize düşen görev, bu tür davranışlara meyilli olan kişileri aramızda barındırmamaktır.
Daha sezonun beşinci haftası dolarken bu güzelliklere hançer sokmak isteyen bir kısım seyirci, sahalarımızda terör ve küfür estirmeye başladı. Bu tür davranışlar hem futbolumuzu baltalamaya ve hem de seyircimizi sahadan uzaklaştırmaya yöneliktir.
Bu olaylar karşısında Futbol Federasyonu’nun yapmış olduğu açıklama, bana göre yerinde ve zamanında yapılmış bir açıklamadır.
İşin başında önlem alınmaz ve caydırıcı cezalar verilmezse bu ligi bitirmek çok zor olur.
Hangi takımın taraftarı veya seyircisi olursa olsun, futbolu çirkinleştirecek davranış ve tavır içerisine girerse en acımasız şekilde cezalandırılmalıdır. Bu konuda hiç taviz verilmemelidir. Para cezası yerine saha kapatma cezası, bu ülke şartlarında verilebilecek en büyük cezadır.
Sahası kapatılan bir takım, yabancı sahada maç yaparken, zaten otomatik olarak ceplerinden ekstra bir para çıkacaktır. Gerek otobüs ücreti gerekse hafta içi maç yapacağı sahaya antrenman için giderek.
Dolayısıyla, verilecek saha kapatma cezası, bir kulübün hem maddi hem de manevi olarak canını yakmalıdır.
Ayrıca verilecek saha kapatma cezası tek maç olmamalı. Canlarını acıtacak şekilde olmalıdır ki bir daha böyle bir şeyi yapacak cesaretleri olmasın. Kimse kusura bakmasın ama bir eğitimci olarak ben bu konuda fazla acımasızım.
Bu noktada kulüp yöneticilerine de büyük iş düşmektedir.
Sadece federasyonun alacağı önlemlerle bu işler olmaz. Sağduyulu yöneticiler tribünlerine sahip çıkmalıdır. Çünkü sonuçta bu işten zararlı onlar çıkacaktır. O yüzden tribün güvenliği diye bir birim oluşturmalıdırlar. Tribünlerde yaşanacak olaylardan bu yöneticiler sorumlu olmalıdır.
Ayrıca kulüpler birliği de federasyonun yayımlamış olduğu basın açıklamasına destek beyan eden görüşlerini ortaya koymalıdır. Ligi yöneten federasyon olabilir ama eylemi yapan da onlardır.
Futbol geniş bir ailedir. Bu ailenin fertleri, kendilerine düşen görevi laiki ile yerine getirmezse, olaylara çare bulmak zor olur.
Bu bağlamda hepimize büyük görev düşmelidir. Gençlerimize futbol oynatmak, seyircimize iyi ortam sağlamak, birbirimize saygılı davranmak, şiddet ve küfürden uzak bir ortam yaratmak hepimizin görevidir.
Unutmayalım ki futbol bir oyundur. Bu oyunu güzelleştirmek veya çirkinleştirmek bizlerin elindedir.