Çok başıboş bıraktınız bu ülkeyi...
Çok! Hem de ne çok “eksiliyoruz” giderek.
İçimiz acıyor ha bire...
Toprağımızdan irin boşalıyor, gözümüzden yaş, yüreğimizden kan...

*  *  *

Yasa... Tüzük... Genelge...
Bir başına çözüm üretmiyor.
“Bütünlüklü” düşünülmezse eğer, “devlet” eğreti hallerinden kurtarılmazsa olmuyor.

*  *  *

“Muhaceret” tüzüğün var!
- "Ülkeye giren yabancıya nerede kalacağını sormalısın" diyor.
- "Cebinde kaç para olduğunu..."
- “Kıbrıs'a geliş amacını doğru olarak ve tatminkar bir şekilde belirtmesi”  gerekiyor.
Tüzüğü yazıyorsun, işin kolayı!
Peki, bunu uygulayacak personele sorumluluk veriyor musun?
Eğitimini, pratiğini planlıyor musun?
Polisin var mı yeterince?
Ya da dijital altyapı, teknoloji koşulları...

*  *  *

32 kadın öldürüldü 16 senede!
Şiddet gördü, eminim ki yüzlercesi...
"Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yasası" yapmışsın Meclis'te...
Tam donanımlı bir 'Aile İçi Şiddet Birimi' var mı?
Kim izliyor sosyal medyayı?
Diyelim ki, şahit oldunuz, şiddet görüyor bir kadın, diyelim ki endişelisiniz...
Kimi aramamız gerekiyor, bilen var mı?
Ya "cesaretinizi toplayacak" araya gireceksiniz ya da göze alacaksınız mahkeme koridorlarında ömür çürütmeyi...
Gizliliğin, güvenliğin, denetimin, psikolojik desteğin düşünüldüğü organizasyon nerede?

*  *  *

“Yasa” dediğin, merdivenin sondan bir önceki basamağı!
Hele bir ilk basamakları planlasak ya!
İskeletini kurabilsek, örebilsek tuğlasını...
En önemlisi de ‘bilgili, donanımlı, duyarlı’ insanları istihdam edebilsek önce...

*  *  *

Güneye bakıyorum, Eurosat verileri...
35 senede 308 cinayet yaşanmış!
Senede 8.8 gibi bir ortalama...
Kıbrıs Cumhuriyeti, ‘şiddet haritası’nda 30 ülke için 12’nci sırada...
Kuzeyde, 16 senede 80 cinayet...
Senede 5 cinayet geliyor ki, güneye göre, üçte bir nüfusumuz...
Yani kuzey açısından durum daha facia! Şiddet eğilimi artan bir toplum var...
Kendi içimizde "yarılma" büyüyor.
Çok daha başıboş, denetimsiz, hoyrat...
Medeniyeti metalarla ölçen, kişisel varlıklarla değerlendiren, özel konforlar üzerinden yarıştıran bir anlayış!
Nereye kadar? Boğuluyoruz git gide...