1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Sigortaların 20 milyon açığı!
Sigortaların 20 milyon açığı!

Sigortaların 20 milyon açığı!

Sosyal Sigortalar her ay 20 milyon TL açık veriyor. Sosyal Sigortalar Kurumu her ay yaklaşık 35 milyon TL ödeme yaparken, bunun karşılığında her ay kurum tarafından toplanan miktar da yaklaşık olarak 15 milyon TL’lik bir miktara ulaşıyor. Toplanan

A+A-

 

 

Sosyal Sigortalar her ay 20 milyon TL açık veriyor. Sosyal Sigortalar Kurumu her ay yaklaşık 35 milyon TL ödeme yaparken, bunun karşılığında her ay kurum tarafından toplanan miktar da yaklaşık olarak 15 milyon TL’lik bir miktara ulaşıyor.

Toplanan para ile ödeme yapılan tutar arasında her ay için yaklaşık 20 milyon TL gibi bir açık söz konusu… Şu anda sosyal sigorta sistemine kayıtlı 30 bin civarında normal sigortalı ve 30 bin civarında da çalışma izinli olarak görünen toplam 60 bin kişi var. İlk bakışta bu sayı fazla görünse bile bu sayıya ve yatırıma karşın her ay kurumdan çıkan paranın 20 milyon TL civarında açık vermesi sistemi sürdürülemez duruma getirmiş. Ödemelerin karşılanması için de her ay ya başka kaynaklardan aktarım yapılıyor (İhtiyat Sandığı bu kaynakların başını çekiyor), ya bankalardan borçlanılıyor ve sistem böylece yürütülmeye çalışılıyor.

İşte bu her ay ortaya çıkan 20 milyon TL’lik açığın kapatılması için hazırlanan Sosyal Sigorta ile ilgili tasarı meclise gönderilirken ilk hazırlanan tasarı ile biraz farklılık taşıyor.

Buna göre eskiye göre biraz daha yumuşak bir geçiş olduğu iddia edilen yeni tasarıda her yaş için yeni bir emeklilik yaşı öngörülüyor. Örneğin daha önce 48 yaş için emeklilik yaşı 52 olarak öngörülürken şimdiki tasarıda 48 yaş için emeklilik yaşının 51 olacağı belirtiliyor. Ve yine yeni tasarıda 9 bin yatırım gününü dolduran kişiler emeklilik hakkını kazanıyor ve 50 yaşında emekli olabiliyor. Yani 45 yaşında olan biri de 9 bin yatırım gününü doldurmuşsa emekliliğe hak kazanıyor ve 50 yaşını doldurduğunda emekli maaşı alabiliyor. 25 yıl üzerinden emeklilik yaşı tabii ki 39 yaş ve altı için 60 iken, 15 yıl için ise 63 olarak belirlenmiş.

Elbette ki büyük tepki çekecek konuların başında prim oranlarının yükseltilmesi başı çekecek gibi… Emeklilik yaşının yukarılara çıkarılması orta vadede bir rahatlık sağlayacak gibi düşünülürken sistemin acil para ihtiyacının prim oranlarının yükseltilmesi ile giderilebileceği düşünülmüş. Prim oranları da yükseltilirken örneğin belirli bazı mesleklerin asgari ücret üzerinden yatırım yapması da engellenebilecek. Yüksek oranda maaş üzerinden yatırım yapılmasının emeklilik maaşlarına da yansıması sağlanarak bu durum çekici hale getirilmeye çalışılıyor. Bu da çalışanın işveren üzerinde baskı kurmasına neden olacak gibi görünürken bazı çatışmaların da ortaya çıkması beklenebilir.

Örneğin işsizlik ödeneği zorlaştırılıyor. Daha önce 4 ay çalışmak işsizlik ödeneği için yeterli sayılırken şimdi bu ödeneği alma şartları zorlaştırılıyor.

Yaşlı, dul, yetim aylıklarında da güçleştirmeler var. Örneğin vefat eden bir sigortalının eşi bundan böyle maaşın %50’sini alabilecek. Ölen kişiyle eşi arasında 30 yaş ve fazlası fark var ise de aylı bağlanmayacak.

Tabii ki bu yeni tasarıyla ilgili daha başka bilgiler basından daha geniş olarak okunabilecek, öğrenilebilecek. Uzmanlar konuyla ilgili konuştukça da kafalar daha da olumlu veya olumsuz yönde aydınlamış olacak. İtirazlar olacak, eleştiriler olacak, tepkiler olacak vs… Yani şimdiden hükümet ve UBP içinde de farklı yaklaşımlar olduğunu biliyoruz. Hatta bu itirazlar nedeniyle mecliste bile UBP’nin fire verebileceği ve tasarının meclisten geçmeyebileceği bile konuşuluyor. Erken seçime bile gidilebileceği, Başbakan’ın ve dolayısıyla UBP Başkanı’nın bile değişebileceği gibi söylentiler de var.

UBP içindeki bu gelişmelerden öte itiraz noktaları farklı veya benzer olan sendikaların da tepkileri meclis açıldıktan sonra daha da büyüyeceğe benziyor.

Sonuç olarak sosyal sigortalar sisteminin sürdürülemez olduğunu sanırım hiçbir kesim inkar edemez. Ancak yapılan çalışmalar yapılan dönemle ilişkilendirilmemeli… Sistemin veya başka bir durumun iyileştirilmesiyle ilgili çalışmalar hangi dönemde olursa olsun desteklenmeli, basit siyaset yapılmamalı… Bu çalışmalar yapılırken de ilgili tüm kesimler çalışmaya katılmalı ve görüşler alınarak not edilmeli, bu görüşlerden yararlanılmalı… Görüşlerinin, tecrübelerinin çalışmalara katıldığını gören kesimlerin yeniliğe destek vermeleri de daha kolay olur.     

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1190 defa okunmuştur