“ŞİİRDEN” İKİ GÜZEL HABER
“Şiirden” dergisi, şair arkadaşım Metin Cengiz’in İstanbul’da yayınladığı iki aylık bir şiir dergisi. Editörler Kurulu’ndaki Celal Soycan, Sina Akyol, Yavuz Özdem ve Müesser Yeniay da yakın dostlarım…
Bu günlerde 42. Sayısına merhaba diyeceğimiz dergide birçok yazım ve şiirim yayınlandı. Kıbrıs’tan birçok şair arkadaşın ürünleri de yayınlanıyor Şiirden’de…
Hafta başı aldım güzel haberi: “2016 yılı Şiirden İlk Kitap Ödülü “nü Kıbrıslı genç şairimiz Tuğçe Tekhanlı almış.
Çarşamba gün de “Editörler Kurulu” üyesi, (Celal Soycan, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve küçük İskender ile bu ödülün de seçici kurulunda yer alan) sevgili Müesser’in yeni şiir kitabının çıktığı haberi geldi.
Geçtiğimiz Yıl aynı dosyayla (Derindim İnandırıldım Aksine) Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği' ile Kıbrıs(Rum) Yazarlar Birliği’nin geleneksel "İki Toplumlu Genç Şairler Yarışması”nda birincilik ödülünü ( Kıbrıslı Rum şair Andreas Timotheou ile) almıştı Tuğçe Tekhanlı. “Şiirden İlk Kitap Ödülü”nü de alması; ilk kitabını ne kadar sağlam şiirlerle kurduğunu gösteriyor.
Tuğçe’nin kitabıyla ilgili daha önce yazdığım için bu günkü yazımı Müesser’in yeni kitabına ayırıyorum…
1984 (İzmir) doğumlu genç bir şair Müesser. Ege Üniversitesi’nde, İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu; Bilkent Üniversitesi’nde Yüksek Lisansın ardından, Edebiyatı alanında doktorasını sürdürüyor.
Homeros Attila İlhan (2007), Ali Rıza Ertan (2009) ve Enver Gökçe (2013) ödüllerini aldı. Ayrıca Amerika’da 2016 Pushcart ödülüne Muse Pie Press tarafından aday gösterildi.
Dibine Düşüyor Karanlık da (2009), Yeniden Çizdim Göğü (2011), Öteki Bilinç: Gerçeküstücülük ve İkinci Yeni (2013), Ben Olmadan Çöller Vardı (2014), Dibine Düşüyor Karanlık da & Yeniden Çizdim Göğü (2015), Türk Edebiyatında Modern Okumalar (2016) isimli kitaplarının ardından gelen “Sevgiliyle Daimi Konuşma” şiirine attığı sıkı bir poetik adım.
Birçok dilden yaptığı çeviriler; şiir üzerine araştırmaları bu adımda belirleyici bir rol üstlenmiş…
Kitabın başına aldığı “Şiir Yazma Politikaları ve Bir Şiirin Doğuşu” başlıklı yazısı ve “Önsöz Yerine” başlıklı şu satırlar da bunun göstergesi:
“Yalnızca şiir yazarken ruhum dansediyor. Yalnızca şiir yazarken bütün mekânlar, bütün zamanlar, olanaklar benim.. İşte bu varoluş neşesi.. Hayal kapısı hep aralanmayı bekliyor, orası saf şuur tıpkı Tanrı gibi.”
Müesser’in şu satırlarından (ve şiirlerinden) yazarken, bir “hesaplaşma içinde” olduğunu göre biliriz.
“Felsefenin insanın sorularına yetersiz kaldığı yeri şiir tamamlar. Çünkü varoluşla hesaplaşma aslında lirik bir hesaplaşmadır.”
Şiirin “yaratım ve üretim” sürecinde gerek duyduğu, “donanım ve emek”ne kadar yoğunsa şiir de o kadar “sıkı” olur. Müesser bunun bilincinde örer dizelerini:
“aşk biter…
yürek
recm edilen bir kadın gibi kalır
gerçeğin ortasında” (say. 24)
“Bir Şiirin Doğuşu” bölümünde “doğuş ve üretim” serüvenini anlattığı “Recm” şiirinin bir bölümüdür yukarıda alıntıladığım dizeler. Sözcük seçimindeki titizliğini; “dünya görüşünü” şiirine yedirme çabasını özetler bu bölümde Müesser…
“Şair, şiirini açıklamak zorunda mı? Açıklarsa şiirin büyüsü bozulmaz mı” gibi sorularla sıkça karşılaşan biri olduğum için Müesser’e bu “Giriş” yazısını yazdıran “dürtüyü” anlayabiliyorum. Müesser bu tehlikeli dürtünün esiri olmaktan çok; O’nunla savaşmayı seçiyor dizelerinde..
Baskıcı, Ataerkil tutuculuğa karşı direnişin sesi gürdür:
“Devirdim
dünyanın içindekileri
oyuncaklarını deviren
bir çocuk gibi” (sayfa 8)
Müesser’in şiiri, mistisizmden mitolojiye; haiku’dan masallara; kutsal metinlerden eski şiire dek uzanan geniş bir mecradan besleniyor… Şiir isimleri ( Mihrace, Kervansaray, Bedesten, Vietnam, Zümrüdüanka, Hallac-ı Mansur, Binbir gece şiirleri vb) de bunun bir yansımasıdır adeta…
Tüm tabulara; verili ahlak anlayışına; erkek egemen sisteme kadınca bir başkaldırıdır Müesser’in şiiri; özgürlüğü, adaleti, güzeli ve hakikati arayıp durur..
Hallac-ı Mansur
-Kim o?
-ben, hakikat.
yüreğin zarfında
bir mazruf (sayfa 29)
Seçtiği cesur temalar; sese getirdiği yeni tınılar ve söylemiyle bu kitabın, Türkçe şiir içinde hak ettiği değeri bulacağına; gündem yaratacağına inanıyorum.