1. YAZARLAR

  2. Tamer Öncül

  3. ŞİİRLE DİRENMEK
Tamer Öncül

Tamer Öncül

ŞİİRLE DİRENMEK

A+A-

“Kim haksız?” oyunlarının Cenevre kayak merkezlerindeki “tahtaravalli düollosunun” ardından “TENCERE- KAPAK” arasındaki “söz düellosu” hız kaybetmeden sürüyor…

“Tencere dibin kara… Seninki çifte gavurma!..”ciddiyetinde(!) süren “suçlama oyunları” ile “seçim-geçim” yatırımları GÜNDEM’den düşmüyor…

Komediye döndürülmüş “samimiyetsizlik” suçlamalarına gülsek mi ağlasak mı karar veremiyoruz…

Tümü bir incir çekirdeğini doldurmayan, (Alfabenin bütün harfleriyle servis edilen) “Yeni Planların” tümü, milliyetçi, çatışmacı, kışkırtıcı, aşağılayıcı söylemlerle ortamı germeyi hedefliyor…

Geçen haftaki yazımda “Yeni çılgınlıkların, milliyetçi kalkışmaların, toplumlararası güvensizlik ve çatışma ortamlarına sürüklenmesini engelleyebilecek tek güç, bu adanın barışçı insanlarının birlikte mücadelesidir…” diye yazmıştım. Ada çapında bir çok örgüt benzeri açıklamalarla Kıbrıslıları “Ortak Vatan ve Barış” mücadelesini yükseltmeye çağırdı.

Medyamız tarafından “görmezden gelinen”  bir bildiri ile duyurduğu  “Şiirle Direnme” eylemini gerçekleştiren Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği ile Kıbrıs Yazarlar Birliği, ( Lokmacı’da günlerdir süren “UniteCyprusNow” etkinlikleri çerçevesinde) üç dilde şiirler okudular…

Orada okunan bildiri ve şiirlerden ikisini aşağıda okuyabilirsiniz. 

 

Οtoyoldaki Zakkumlar (Αροδάφνες)

Kurak yurdumuzun bereketisin zakkum

çorak toprağın üstünde yeşerirsin taşın,

 kalkerin ve ruhun sarp kayalıklarında

buruk bir sevinç duyarsın çöl tozları arasında

yazın yollara çıkarsın üzerinde pembe elbise dans edersin

gelinlikle yabanıl ve ayartıcısın:
Rodafnusa gibisin şarkıdaki, üç gızgardeşin en güzeli

dalga geçersin simdi renklerle karanlığımızın içinde
uyandırırsın arda kalanı son kıvılcımla

can çekişirken benliğimiz derinlerde

Çok geciktik ama:
galkgaçalımRodafnu,gaminideyakacaglar seni
 

Christos Hadjipapas
Yunancadan Çeviri: Ahmet Yıkık

 

***

Bu adada

Her yaz bir ceza. 

Altın elmayı kendimize sakladık. 

Tanrıçamız bizi reddetti. 

Barış yapana

Yazları ve kahraman olarak

Adlandırdığımız tüm kurbanları

bağışlatana kadar.

 

Maria Sakalli 

 

***

BASIN AÇIKLAMASI

2004 Referandumunun ardından, toplumda yaşanan derin hayal kırıklığını “fırsata çeviren” TC iktidarı, ekonomik / demografik /kültürel yapıyı  iyice bozmak için atağa geçmiş ve bunu planlı bir biçimde sürdürmüştü.

Crans Montana’da yaşanan kırılma anının ardından, bu çok yönlü “ işgal harekatının” yeni boyutlara taşınacağı (TC yetkililerinin verdiği demeçlerle) açıktan ilan ediliyor…

Bu “3. Harekat”ın tek hedefi, Kıbrıs’ın Kuzey’indeki TC egemenliğini kalıcı bir boyuta taşımak; Adamızı “Stratejik-ekonomik bir ÜS” haline getirmek; Barış ve çözüm sürecini tamamen bertaraf edip; tüm zenginliğimizin (doğalgaz dahil) üstüne kalıcı şekilde oturmaktır….

Bu tehlikeli gidişe toplum olarak DUR demediğimiz sürece; her “Bakanlar Kurulu” toplantısından onlarca yeni “vatandaşlık kararı” çıkacak; geriye kalan bütün ekonomik değerlerimiz (Enerji, iletişim, sağlık, eğitim vd.) hızla “yandaşlara” peşkeş çekilecektir.

Kendi deyişleriyle, “Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti”ni korumak ve güçlendirmek için “ekonomik tedbirler” kadar “kültürel tedbirlerin” de gerekli olduğunun bilincinde yürütülen sinsi “toplum mühendisliği”, bugünden sonra açıktan ve saldırgan bir şekilde yapılacaktır.…

İlahiyat okulları; “Kuran Kursları” “Ramazan Çadırları”, “Tarikat Vakıfları”  camili Üniversiteler;  camilerde, cenaze namazlarında yükseltilen bağnaz nutuklar yetmeyecek;  gizliden “İslam Birliği’nin Başkenti” ilan ettikleri adamızda (yüz yıl öncesini çağrıştıran) yeni bir Müslüman Tebaa yaratma çabalarına hız verilecektir.

Doğal gaz sondajları; sınır protestoları gibi her gerekçe kullanılarak toplumlar arasında yükselen yumuşama zehirlenecek; Türkiye basınında okuduğumuz haberler (“şortla gezdiği için saldırıya uğradı” vb.) bizim basınımızın da rutinine girecektir..

Bizden bekledikleri, 2004 Referandumunun ardından içine düştüğümüz ruh haline (yenilmişlik ve tükenmişlik duygusuna) kapılıp köşemize çekilmemizdir…

Biz öyle yaparsak, umudumuzu karartmanın ötesine geçip; hayatlarımızı da karartacaklardır…

Kuzeyde yaşanacak bu tehlikeli süreç hiç kuşkusuz ki Güney’i de sarmalına alacaktır… Adamızı  yalnızca,“Stratejik Üs”; “sömürülecek toprak parçası” olarak gören; insanı, çevreyi, doğayı yok sayan emperyalist güçlerin bizim için çözüm aradığı yanılgısından bir an önce kurtulup; Ortak Vatan, Barış İçinde Bir Gelecek kurmak için birlikte davranmalıyız.

Bizler, iki toplumdan (ve azınlıklardan) sanatçılar olarak, 13-07-2017 Perşembe akşamı Lokmacı /ara bölge’de üç dilli şiirlerle “BARIŞ” ısrarımızı haykırdık; haykırmaya da devam edeceğiz…

Adamızın tümünde, Barıştan yana herkese, her kuruma (dernek, sendika, siyasi parti vd.) DİRENİŞ için her türlü örgütlenmede yer alabileceğimizi; böyle bir örgütlenme için elimizden gelen her türlü katkıyı koymaya hazır olduğumuzu hatırlatırız..

 

Kıbrıs Sanatçı Ve Yazarlar Birliği

Kıbrıs Yazarlar Birliği

 

Bu yazı toplam 2215 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar