ŞİİRLE DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK
Şairler dünyayı değiştirebilirler mi? Şu sıralar Latin Amerika’dayım ve buralarda bunun mümkün olduğuna inanılıyor. Şu anda bu yazıyı yazmakta olduğum Venezuela’da hemen hemen bütün bakanlar şair. Şairlerin rock yıldızları kadar ünlü olduğu dönemler yaşanmış dünyada. Lord Byron örneğin, bir rock yıldızının ününe sahipti yaşadığı dönemde. Pek çok şair ülkesinin kuruluşunda yer almış, anayasayı kaleme almış. Sayısız örnek var buna. Son dönemde Venezuela’sa anayasayı kaleme alanların başında şair Gustavo Pereira var mesela. Slovenya’da şairler bağımsızlık sırasındaki prensipleri kaleme almışlar. Sözcük ustası olmak, yaratıcı olmak, sofistike bir dünya algısına sahip olmak kolay değil. Kolombiya’nın Medellin şehrinde 33 yıldır büyük bir şiir festivali gerçekleşiyor. 21 yıl önce yine katılmıştım bu festivale. Bu yılki festival sırasında Dünya Şiir Hareketi’nin kongresi de toplandı. Ben de Kıbrıs’ı temsil ettim kongrede. Kongre, daha sonra Karakas’ta 17. Venezuela Uluslararası Şiir Festivali’ne taşındı. Festivalin ilk iki günü burada da çalışmaya devam ettik. Pek çok farklı ülkeden onlarca şairin bir arada olduğu bir ortamı hayal edebilirsiniz. Bir şiir devrimini gerçekleştirmek için yola çıkıldı.
Yıllar önce katıldığım festivalin anıları hala canlıydı Medellin’e vardığımda. Her şaire “okuyucu” dedikleri bir tiyatro öğrencisi veriliyor. 21 yıl önceki festivaldeki okuyucumla ilgili bir anıyı paylaşmam gerek. Otelde odam arandı ve “Okuyucunuz burada. Gelip tanışınız dediler.” Henüz 18 yaşında ama daha da küçük gösteren tatlı bir Latin kızı Paola heyecanla karşıladı beni. Şiirlerimi ta kalbinde hissettiğini söyledi önce. Birlikte dinleti için çalışmamızı önerdi ama sonra çevirileri evde unuttuğunu fark etti. Ben provayı ertesi güne ertelemeyi teklif edince. “Yok, yok ben zaten ezberledim hepsini” demez mi. 20 dakika Türkçe 20 dakika İspanyolca sürecek bir dinletiden söz ediyorum. O dönemde ben de şiirlerimi ezberden okuyordum. Çevirmenin de şiirleri ezbere okuduğu bir deneyimi sadece bir kez yaşadım hayatımda. Paola şehrin yoksul bir mahallesinde yaşıyordu. Ona bazı hediyeler vermiştim. Bunlar arasında işlemeli siyah bir şal da vardı. Birkaç yıl önce beni Instagram’da bulmuş. “ Neşe sen benim şans meleğimsin. Hayatıma şans getirdin. Şu ana Şili’de tanınmış bir oyuncuyum” diye bir mesaj geldi Paola’dan. Şalın fotoğrafını göndermiş. Hala kullandığını, bu şalın tılsımı olduğunu yazmış. Çocuklarının sesini kaydetmiş: “ Seni seviyoruz Neşe, We love you Neşe” diye bağrışıyorlar. Çok duygulandım.
Okuyucu konusunda epey şanslıyım sanırım. Bu yıl da başka bir tiyatro oyuncusu Lina idi okuyucum. Bir çeşit deja vu hali de denebilir. Aynı heyecan, aynı sevecenlik. Çok başarılı geçti katıldığımız üç dinleti de. Gencecik bir tiyatro öğrencisinin coşkusu enerji kattı bana. Kapanışta annesi ile de tanıştırdı beni. Ona da bir kolye bıraktım. Umarım uğur getirir.
Şu an Karakas’ta her gün farklı şairlerin okuması var. Bazı şairler otobüsle birkaç saat uzaklıktaki kasabalarda dinleti yapmaya gidiyorlar. Bazen de uçak ile gönderiyorlar. Beni ise iki gün sonra Martinikli şair Nicol Cage ile küçük bir uçağa koyup San Christobal’a gönderecekler. Siz bu yazıyı okuduğunuzda Karakas’a dönmüş olacağız.
Böylesi toplantılarda en önemlisi kişisel sohbetler. Önceden tanıdığım dört şair vardı sadece burada. Farklı ülkelerde, şiir çevrelerinde neler olup bittiğini, neler tartışıldığını anlamak için biçilmiş kaftan festival ortamlar.
Dünya Şiir Hareketi’nin önerdiği projelerden biri de her ülkede şiir okulları açılması. Okul derken özellikle dört duvardan bahsedilmiyor tabii ki. Önemli olan entelektüel yapının oluşturulması öncelikle.
Venezuela’daki festivalin sonuna yaklaşıyoruz. Burada şiire çok önem verdiği söylenen Başkan Maduro’nun özel davetlileri olarak görüldüğümüzden yoğun güvenlik önlemleri altında hareket ediyoruz. Eşlikçi olmadan kafamıza göre takılamıyoruz yani.
Her yolculuk bir iç yolculuk da aynı zamanda. Geriye daha bir iç zenginliği ile döneceğimden eminim buralardan. Bir şiir devrimi gerçekleştirme niyeti biraz abartılı gelebilir pek çoklarına ama buna niyet etmek bile önemli bir adım bana kalırsa.