Erdinç Gündüz

Sıla 4 olarak, galiba, halkımız tarafından özlemle beklenen birşey yapmıştık.  Bunca yıl sonra yeniden ortaya çıkışımız  hem medyamız hem de halkımızdan olağanüstü bir ilgi gördü. CD’nin tanıtımı için düzenlediğimiz özel gece de bunun bir kanıtı olmuştu.  Gece’ye, ilgilenen ve bizi seven herkesi davet ettik. Katılım büyüktü.  O gece binbeşyüzü aşkın kişiye ev sahipliği yapmaya çalıştık. Bu büyük ilgi karşısında mutluyduk, gururluyduk.

***

‘Sıla 4 2009’ CD’sini 3000 adet bastırmıştık.  Çok kısa bir süre içinde satılmış, tükenmişti. Aslına bakarsanız, Kıbrıs ölçülerine göre 3000 adet rakamı bir rekordu.  Üstelik piyasada  CD’nin korsan baskıları da bolca  dolanmaya başlamıştı.  Korsan baskıların satış rakamını hiç öğrenemedik. Dedikodulara göre 2000 kadar da onlardı.

CD’yi Türkiye’de satışa vermeyi hiç düşünmemiştik. Çünkü bizim tek hedefimiz kendi ülkemiz,  kendi insanlarımızdı. Amacımız ise –hiçbir zaman olmadığı gibi-  ünlenmek veya para kazanmak da değildi. Sadece ve sadece, hala sevildiğimizi farketmemiz karşısında halkımıza borcumuzu ödemekti.

***

Türkiye orijinli bir internet CD’sinde Sıla 4 - 2009 CD’sindeki tüm şarkıların yer aldığını,  üstelik ‘indirme’  (download) işleminin de rahatça yapılabildiğini öğrendik... ‘İndirme’ rakamı da her geçen gün hızla artmaktaydı. Kısa sürede on binleri bulmuştu.  Uzun bir araştırma sonucu söz konusu internet sitesininin sahibinin telefon numarasını buldum, aradım.  İstanbul’da (galiba Şişli’de) bir müzik dükkânıydı. Şimdi ismini hatırlayamadığım bir bey çıktı karşıma. Kendimi tanıttıktan sonra  sitemlerimi ilettim. Adam  “Daha ne istiyorsunuz? Sizi Türkiye’de de şöhret yapıyorum” deyiverdi. Böyle bir hedefimiz olmadığını, para kazanmak  amacımız da olmadığını, sadece ‘hırsızlığa’ tepkili olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Bizim kim olduğumuzu, hatta yaşlarımızın kaç olduğunu söylediğimde bayağı şaşırdı. Özür dilemesini bekliyordum ama dilemedi. Tam aksine, “Türkiye’de 40 yıldır yaşayan grup sayısı bir elin parmak sayısı kadar bile değil.  Bu çok hoş birşey” gibi birşeyler mırıldandı ve “Dilerseniz hukuki yollara başvurabilirsiniz...” de dedi ve telefonu kapattı.

Aydın “Peşine düşersek herhalde 3-4 yıl İstanbul mahkemelerinde sürünürüz. Sonuçta da ne elde edeceğimiz çok meçhul” dedi ve oturup, sustuk.

2015 sonu itibarıyla ‘download’ rakamının 30 binlere ulaştığını, ilk ihbarı yapan arkadaşım söyledi bana.

2010-2012 CD’LERİ

Sadece bir CD için girmiştik stüdyoya. Yani sadece SILA 4-2009 CD’si için.  Aslında yeni CD’ler yapma niyetimiz yoktu. 2009 CD’sinde en popüler olduğunu düşündüğümüz şarkılara yer vermemizin nedeni de buydu. Ama yapıta gösterilen ilgi şaşırtmıştı hepimizi. Şu bir gerçekti ki, bu kadarını beklemiyorduk.

2009 yılı sona ererken, böylesine bir ilginin ardından yine susup oturmanın doğru olmayacağını düşünmeye başladık.  Üstelik, daha hiç kaydı yapılmamış 25-30 Sıla 4 şarkısı vardı.  Yeni CD’lerde onları da değerlendirebilirdik.

Bu düşünceyle yeniden girdik stüdyoya ve SILA 4-2010 CD’sini yaptık. Hemen hemen aynı genç müzisyen arkadaşlarımızın takviyesi ile. 2009 CD’sinde yer almayan onbir parçamız daha yer aldı bu CD’de. 29 Eylül 2010 gecesi Lefkoşa’da Gazeteciler Birliği Lokali’ndeki ‘Tanıtım Gecesi’nde de küçük bir konser sonrasında satışa çıkardık. 2000 adetti baskı. 1500 kadar satıldı. Bir o kadar da korsan baskısının satıldığını sonradan öğrendik.

2011 yılının ilk yarısı biterken gerideki şarkıları içerecek yeni bir CD için daha hazırlığa başladık. Yine, hemen hemen yine aynı kadroyla.  Bu CD’deki şarkıların stüdyo çalışmaları, bir sürü nedenle biraz daha uzun sürdü. Ama sonunda dokuz parçamızı daha içeren  Sıla 4-2012 CD’mizi de tamamlamayı başardık ve yine Gazeteciler Birliği Lokali’ndeki bir Tanıtım Gecesi’nde müzikseverlere sunduk.