Silahlar yeterince etkili olamadı
Neredeyse 1500 dolayında futbolseverin izlediği maçın ilk yarısında yüksek tempo, gol pozisyonu ve ciddi bir mücadele vardı. İkinci devre ise biraz tersi oldu, ancak Doğan baskısı ve buna karşılık MTG kontratakları etkili oldu. Yoğun taktik mücadeleye kar
Neredeyse 1500 dolayında futbolseverin izlediği maçın ilk yarısında yüksek tempo, gol pozisyonu ve ciddi bir mücadele vardı. İkinci devre ise biraz tersi oldu, ancak Doğan baskısı ve buna karşılık MTG kontratakları etkili oldu. Yoğun taktik mücadeleye karşın, iki takım da silahlarını tam anlamıyla kullanamadılar. Ceyhun golü atıp hücumdaki etkinliğini biraz devam ettirse de bunun dışında sarı lacivertlilerde Zuma Kamara ismi ön plandaydı. Çok koştu, top taşıdı, Ikedia’yı durdurdu ve takımı adına pozitif işler yaptı. İkinci devrenin başında Ceyhun’un kendisine “al da at” dediği pozisyonda golü bulsa, belki sonuç farklı olacaktı. Ceyhun belki beklediğimiz agresif oyunuyla nam salmış Ceyhun değildi ama, rakip oyuncuların kendisine yönelik önlem ve beraberinde getirebileceği sakatlık tehlikesine karşın dikkatli oynamak zorunda kaldı. Yine de profesyonel bir oyuncunun farkını bir kez daha görmüş olduk. Bununla beraber sarı lacivertli takımın orta sahasında özellikle Zuma Kamara’nın etkili olması, Sabri ve Raif gibi silah görevi görecek oyuncuların kötü olmaları, kanatlarda çok etkili olunamaması, genel anlamda DTB’yi olumsuz etkiledi.
MTG savunması maça iyi başlayamadı. Erdoğ Ceyhun’un, Kadir ve Kemal da diğer hücum oyuncularının üzerine oynama görevini aldıklarından savunmadan ileriye çıkışlarda ciddi sıkıntı yaşandı. Halil, geçen haftalar gibi yine “bir ileri bir geri” yapmak zorunda kaldı. Ama orta saha kurgusunda topu pozitif kullanma sıkıntısı devam ediyor. Hasan Tamel gibi ayağına hakim bir oyuncunun onsekiz kişilik kadroya bile alınmaması düşündürücü. Kadir’in sakatlanmasıyla oyuna giren Cemal, iyi bir görüntü çizerken, Deniz’in de yokluğunda en önemli silah olması gereken Ikedia, bekleneni veremedi. Ancak top tutma adına tek oyuncu durumunda olmasından dolayı oyundan alınmaması gerekirdi. Uğur Gök dün adına en doğru tercihti. Zaman zaman pas hataları yapsa da, ilk devrede yüzde yüzlük tek pozisyonu takımı adına gole çeviren Uğur, ikinci devrede gol için yüklenen rakibin savunmasına zor anlar yaşatarak, kendi takımını rahatlatan isim oldu. Daha önceki maçlarında hep ilk golü atan takım olan sarı yeşilliler, bu kez geriye düşmelerine karşın erken toparlanıp, yaptıkları mücadeleyle oyuna ortak oldular. İkinci devrede günün tutuk ismi Yasin biraz daha hareketli ve dikkatli olsa ikinci gol de gelebilirdi. Pas yapmada sıkıntı yaşayan takımda, kanatları kullanmada problemler yaşanıyor. Ancak birebirde savunma adına özellikle Kemal çok iyiydi. Son bölümde rakip takımın baskısı karşısında çok iyi direnen MTG savunması, kolay gol yememe alışkanlığını kazanmaya başladı. İkinci devrede Uğur Yasan’ın da oyuna girmesiyle top taşımaya başlayan sarı yeşilliler, savunmada biraz rahatlayarak rakibin oyun temposundan düşmesine neden oldular.
Mehmet Malek ve yardımcıları iyiydi. Kartlar ve özellikle faul kararları yerindeydi. Profesyonel Ceyhun’un rakip takım taraftarlarıyla teller arkasından sözlü diyaloğu ne kadar yanlışsa, MTG taraftarının kendisini oyundan düşürme adına bol bol küfür yağdırması da o kadar çirkindi. Sonrasında yaşananlar ise MTG’ye zarardan başka bir şey vermez. Daha önce yazdık. Başkan Falyalı durumun vahametini bildiği için olayları yatıştırma adına çok uğraş vermek zorunda kaldı. Buna rağmen rakip takım taraftarlarına yönelik her aşırı hareket cezadan başka bir şeye davetiye çıkarmaz. Sağduyulu MTG’liler olmasa, iş daha da büyüyebilirdi.