Bir süre önce Dipkarpaz’daki Altın Kum Sahili’nde Eylül ayında yapılacağı açıklanan ancak sivil toplum örgütlerinin tepkileri nedeniyle Bafra’ya alınan Silk Route festivali ani bir kararla iptal edildi.
İptal kararı Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı’na sözlü olarak bildirildi.
Bakan Mehmet Harmancı, festivalin iptalini, ülkeye artı ve eksilerini değerlendirdi.
Harmancı, önemli turizm potansiyeline sahip Altın Sahil’in çevre koruma bölgelerinden olduğunu hatırlattı:
“Burada yapılacak her türlü etkinlik çevresel etki değerlendirmesine tabi tutulmak zorunda. Çevreciler de haklı tepkilerinde. O bölgede 80 bin kişilik bir etkinliğin bölge açısından doğru sonuçlanacağını düşünmüyorum. Doğru bir kararla Bafra’ya taşınmıştı, ondan sonra dün telefoniyen, resmi olarak değil, etkinliğin şu an için iptal edildiği bilgisi geldi”
Bakan Harmancı, konserin iptal gerekçesi olarak firmanın siyasi ve politik nedenleri öne sürdüğünü ancak, etkinliğin Kıbrıslı Rumların baskılarından dolayı iptal edildiğini söyledi.
Harmancı, festivalin Bafra’da yapılması durumunda ülke ekonomisi ve turizmine katkısı olabileceği görüşünde:
“Doğru kurgulanmış ve doğru altyapı ile yapılması halinde… Buraya gelişlerin nasıl olacağı, hangi kanallardan hangi sıklıkla gelineceği ve 80 bin kişinin konaklayacağı çadır ve tesisin iyi planlanması gereken bir aktivite”
Bakan Harmancı ayrıca Eylül ayının ülke turizmi açısından yoğun bir dönem olmasının dezavantaj oluşturabileceği görüşünde:
“Eylül bizim turizm açısından en yoğun aylarımızdan biri. Çünkü sıcaklar Avrupalı turistlerin Ağustos ve Temmuz aylarına çekinceyle yaklaşmasına sebep oluyor. Özellikle İngiltere’den gelenler Eylül ayını daha çok tercih ediyor. Turizm yoğunluğuyla böyle bir yoğunluğun karşılaşması altyapısal olarak sorun olabilir. Ama özünde bu tarz aktivitelerin doğru yerlerde ve doğru altyapılarla yapılmasının hiçbir sakıncası yok. Bu ülke turizmine de bir artıdır”
Bakan Harmancı, bu tarz festivallerin ileriki yıllarda yapılabileceğini, ancak bu konuda devletin ciddi hazırlık ve planlama yapması gerektiğini de belirtiyor.
“Önce plan ve projeleri görmek lazım. Rakamlar üretmek ve bu rakamlar üzerinden kamuoyu üretmek çok kolay. Ama bu rakamların reel anlamda nasıl konaklattırılacağını, bölgedeki restoran sayısının yeterli olup olmadığı, bölgenin tuvaletinden duşlarına kadar altyapısı olup olmadığı önemli. Herhangi bir bölgeden bahsediyorum, ama çevre koruma bölgesi dışındaki bölgelerden. Altyapının böyle bir etkinliğe uygun olup olmadığı devlet bakımından ciddi sorgulanması gereken olaylar. Kaş yapalım derken göz çıkarmaya gerek yok. Bizim kültürel güzelliklerimizin yanında en büyük pazarlayabildiğimiz güzellikler plajlar, güneş, sahil ve denizlerdir. İleriki yıllarda bunları koruyup tekrar pazarlayabilmek için günübirlik ve anlık aktivitelerde daha detaycı, sorgulayıcı olmak zorundayız” BRTK