1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Yerli üretime darbe'
'Yerli üretime darbe'

'Yerli üretime darbe'

Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “ekmek fiyatlarının artması nedeniyle un ve un ürünlerinin ithalatını serbest bırakma kararı aldıklarını” açıkladı, Arun, Başpınar Un ve Yavuzlar Un karara çok sert tepki gösterdi.

A+A-

Fehime ALASYA

Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun un ithalatının serbest bırakıldığı, Türkiye'den un ve unlu mamüllerin ithalatının yapılabileceğini açıklamasının ardından üretimini durduran üç firma karara sert tepki gösterdi.

Yerli üretimin darbe aldığını savunan üreticiler hükümete yüklendi, kararın geri alınmasını istedi. Un ve unlu mamüllerin ithalatı konusu siyasi arenada da tepki topladı.

ARUN Direktörü Tolga Ahmet Raşit, fabrika önünde dün yaptığı açıklamada hükümetin ithalat kararından önce atılması gereken farklı adımlar olduğunu, buna karşın kolaya kaçarak, ithalatın tercih edildiğini anlattı.

ARUN’u ziyaret eden CTP Genel Başkanı Erhürman, hükümetin, üreticiyle yeterli istişare sürecini yaşamadığına dikkat çekerek, “Krizin üzerine durmadan kriz ekleniyor, halkın alım gücü yerlerde sürünüyor” dedi.  

Yıllardır ARUN’da ter döken emekçiler ise olup biteni endişeli bir bekleyişle takip etti…

 

Çavuşoğlu: “Türkiye’den sertifikalı un getirilecek. 3 ay deneme süresi konuldu”

Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu, un ithalatının serbest bırakıldığını Türkiye'den un ve unlu mamüllerin ithalatının yapılabileceğini kaydetmiş, üç aylık bir sürenin deneneceğini belirtişti. Konuyla ilgili açıklama yapan Çavuşoğlu, "Döviz artışı ve dünyada arz talep dengesinin kurulamaması nedeniyle temel tüketim maddesi ekmek fiyatı arttı. Un üreticileri ve fırıncılarla görüştük. Unlu mamullerinin serbest bıraktık. Un getirilmesini de serbest bıraktık. Rekabet artacak. Tarımcıların keyfi zam yapma şansı elinden alınacak. Türkiye’den sertifikalı un getirilecek. 3 ay deneme süresi konuldu." demişti.

Çavuşoğlu, söz konusu açıklamaları Ali Baturay ile Markaj programında yapmıştı.

 

Firmalar ne demişti?

Hatırlanacağı üzere, üç firma yaptığı ortak yazılı açıklamada, “birkaç fırıncının talebi doğrultusunda alınan kararla, un ve unlu mamullerin ithalatını, fonsuz ve vergisiz olarak serbest bırakmak için harekete geçilmiştir. Türkiye’de devlet destekli buğday alabilen büyük ölçekli un üreticileriyle, biz devlet köstekli Kıbrıslı un üreticilerinin rekabet etmesi elbette mümkün değildir.  Bu sebeple üretimimize son verdiğimizi, an itibariyle tüm un fabrikalarımızı kapattığımızı üzülerek kamuoyuna bildiririz. Yaşanacak her türlü olumsuz sonuç için şimdiden tüm halkımızdan ve fırıncılarımızdan özür dileriz” denilmişti.

 

tolga-ahmet-rasitin-sosyal-medya-paylasimi.jpg

“Bu fotoğrafa iyi bakın, bu kişi tarihe geçecek”

Raşit sosyal medyadan yaptığı paylaşımda ise Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun fotoğrafını paylaşarak: “Bu fotoğrafa herkes çok dikkatli baksın, bu kişi Kuzey Kıbrıs’taki un fabrikalarını, yerli üretimin, 65 yıllık mazisi olan ARUN un fabrikasının kapanmasına sebep olan kişi olarak tarihe geçecek” dedi.

 

ARUN Direktörü Tolga Ahmet Raşit:

“Yavaş yavaş yok olacağımıza bir anda yok olalım dedik”

Alınan ithal kararını basından öğrendiklerini kaydeden Raşit, bu kararla şok yaşadıklarını anlattı.

Haftalardır hükümet ile görüşmeler yaptıklarını, buna karşın sundukları önerilerin dikkate alınmadığını ifade eden Raşit, bunların da dikkate alınmadığını belirtti. İthal edilecek ürünlerle eşit koşullarda olmadıklarının altını çizen Raşit, kendilerinin ödediği fon ve vergi ücretlerine karşın getirilecek olan ürünlerin fonsuz ve vergisiz olduğunu kaydetti.

Raşit, yaptığı kısa açıklamada şunları ifade etti:

“Devlet bizi desteklemek yerine yurt dışından gelecek olanları destekleyecek. Yavaş yavaş yok olacağımıza bir anda yok olalım dedik ve bugün kapatmak zorunda kaldım. 65 yıllık fabrikamı kapatıyorum. Bu çalışanlarım düşüncesizce alınan kararla bir anda sokakta kalacak. Bundan sadece çalışanlarım değil, hayvancılar da, ülkede birçok alanda etkileri hissedilecek. Artık Kıbrıs Türk halkı gelenleri seyretsin, üretmesin.

Devlete öneri sunduk, bunları kabul etse un da ekmek de ucuzlayacak ama bunu yapmaktansa basite kaçıp yurt dışından ithale yöneldiler.

İlk önerimiz TL ile buğday alımı yapmaktı. Türkiye’de bu yapılıyor. Un fabrikalarına kur sabitlenmeli, Türkiye’de de bu böyle… Bu yönde birkaç öneri sunduk ama hiçbir cevap alamadık, bu noktaya geldik”

 

“İthalattan önce yapılması gereken farklı adımlar vardı, yapılmadı”

Gelen soru üzerine ekmek ücretlerinin artışıyla ilgili de yorum yapan Raşit, çeşitli konularda yapılabilecek çeşitli çalışmalarla ekmek zammının da önlenebileceğine değindi. Fırınların verdiği fiyatlar ve kar oranları gibi birçok maliyete ve çalışmaya bakılması gerektiğini anlatan Raşit, ithalattan önce yapılması gereken farklı adımlar olduğunu belirtti.

 

EMEKÇİLER DE ENDİŞELİ BEKLEYİŞ İÇİNDE…

Ayçin Veçhi Kılıç: “Devlet bize destek olmadı, fonları hiç düşürmedi”

“Bu sancılı süreci son aylarda çok sık yaşadık. Döviz artışıyla tüm ham maddelere artış geldi, sadece un değil de tüm her şey bundan etkilendi ama sadece un üzerinde duruluyor. Kapatılmamız için çaba gösteriliyor sanki. Devlet bize destek olmadı, fonları hiç düşürmedi, her tonaj üzerine ekstra fon aldı. Son karar ile yurt dışından ise fonsuz vergisiz un gelsin dediler. Bundan sonra hepimiz işsiziz.”

 

Nilhan Özdamar: “Geçmişte gördük, su özelleşti dene oldu?”

“Hepimiz mağdur olduk, aile ortamımız vardır, artık ne yapacağız? Geçmişte gördük, su özelleşti, 2 TL’ye olan su şimdi 6 TL. Önce ucuz gelebilir ama sonrası? Sonrası düşünülmüyor…”

 

Refiye Özakan: “Emeklilik yaşım da geldi, şimdi nerede iş bulacağım?”

“6 yıldır burada çalışıyorum, borçluyum, hayatta yalnız mücadele veriyorum, emeklilik yaşım da geldi, şimdi nerede iş bulacağım? Hem ülkedeki üretim geriliyor hem yaşamlarımız…”

 

Abdullah Ergin: “Artık tamamen bağımlı bir toplum olacağız”

“Birçok kişi işsiz kalacak. Ülke üreticilerine destek vereceklerine yurt dışının kapılarını açtılar. Sanayiyi tükettikleri gibi bizi de tüketiyorlar, tamamen bağımlı bir toplum olacağız”

 

Halil Şentürk: “Neden yerli üretimi desteklemiyorlar”

“Bizi desteklemeyip başkalarına mı muhtaç edecekler? Neden yerli üretimi desteklemiyorlar ki? Yerli üretimi tamamen bitirmek istiyorlar.”

 

Doğan Sürücü: “İthal edeceğine gelip şirketlerin kapısını çalısın derdini sorsun”

“Devlet üç tane fabrikayı dahi ayakta tutamıyorsa bir şey söylenmez. İthal edeceğine gelip şirketlerin kapısını çalısın derdini sorsun. Üç yıl önce adaya gelen gemi ücreti 1 buçuk milyondu, şimdi 14 milyon. Bu hiç hoş değil.”

 

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman:

“Kriz üstüne kriz ekleniyor”

Üç fabrikanın üretimi durdurmasıyla dün akşamdan beridir yaşanan ‘un kriziyle’ ilgili ARUN’u ziyaret eden CTP Genel Başkanı Erhürman, hükümetin, üreticiyle yeterli istişare sürecini yaşamadığına dikkat çekti. Erhürman: “Krizin üzerine durmadan kriz ekleniyor, halkın alım gücü yerlerde sürünüyor” dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ARUN’a yaptığı ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, tüketici ve üretici dengesinin çok doğru yerden kurulması gerektiğini vurguladı. Hükümetin, üreticiyle yeterli istişare sürecini yaşamadığına dikkat çeken CTP Lideri Tufan Erhürman, söz konusu sektörün en önemli tüketim maddelerinden birini ürettiğini ifade etti ve “Gözünüz gibi bakmanız gereken bir sektör. Elbette tüketiciyi korumak amacıyla sektörle istişareler yaparsınız, birtakım hesaplar, kitaplar gerçekleştirilir. Ama sektörle gerekli istişareyi yapmadan, sektörün ‘ben kapatıyorum’ tepkisine yol açacak şekilde kararlar alma noktasına gelirseniz, bu kabul edilebilir bir şey değildir” dedi. Hükümet tarafından un ve unlu mamullerin ithalatını, fonsuz ve vergisiz olarak serbest bırakmak için çalışma başlatılmasının ardından ülkede bulunan bazı un fabrikaları işletmelerini kapatma kararı aldı. CTP heyeti, zor bir süreç yaşayan ve üretimi durdurma kararı alan ARUN’u ziyaret etti.

 

Erhürman: Ülke ekonomik darboğazın eşiğinde

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, ülkenin çok ciddi bir ekonomik darboğazın eşiğinde olduğunu yeniden vurguladı. Bütün sektörlerin ciddi oranda sıkıntılı olduğuna dikkat çeken Erhürman, tüketicinin de aynı şekilde son derece sıkıntılı olduğunu ve tüketiciyi koruyacak önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Söz konusu durumda dengeli ve dikkatli olmak gerektiğinin altını çizen Erhürman, tüketici ve üretici dengesini çok doğru yerden kurmak gerektiğine işaret etti.

 

“Üreticilerle yeterli istişare süreci yaşanmadı”

Tufan Erhürman, “Üreticilerimizle konuşuyoruz ve aldığımız en önemli bilgi şu; kendileriyle yeterli istişare süreci yaşanmadan, hesapları, kitapları ortaya koydukları verileri tamamen, doğru dürüst incelenmeden alınan birtakım kararlar var” diyerek, söz konusu sektörün bu ülkede zorluklarla ayakta duran bir sektör olduğunu vurguladı.  

 

“Bu sektöre gözünüz gibi bakmanız gerekiyor”

Bu sektörün en önemli tüketim maddelerinden birini ürettiğini kaydeden Erhürman, “Dolayısıyla gözünüz gibi bakmanız gereken bir sektör. Elbette tüketiciyi korumak amacıyla siz sektörle istişareler yaparsınız, birtakım hesaplar kitaplar gerçekleştirilir. Ama sektörle gerekli istişareyi yapmadan, sektörün ‘ben kapatıyorum’ tepkisine yol açacak şekilde kararlar alma noktasına gelirseniz, bu kabul edilebilir bir şey değildir” dedi.

 

“Hesaplar, kitaplar ciddiyetle incelenmeli”

Erhürman, bu sektörde yüzün üzerinde insanın çalıştığına işaret ederken, tüketiciyi korumanın son derece önemli olduğunu fakat hesapların, kitapların ciddiyetle incelenmesi gerektiğini yineledi. Erhürman, “Ekmek pahalıya çıkıyorsa tüketicinin neden pahalı ekmek almak zorunda kaldığını kalem kalem ortaya çıkarırsınız. Dolar zaten yükselmiştir, buğday zaten yükselmiştir. Türkiye’den ithal edilecek unda fonu ve vergiyi kaldırmak ama burada buğday ithal edilirken fona ve vergiye devam etmek, gibi rekabeti kendi içinde bozucu birtakım verileri paylaşıyor arkadaşlar bizimle” diye konuştu.

 

“Hükümet bu sektör yokmuş gibi hareket ediyor”

Hükümetin, bu sektör yokmuş gibi hareket ettiğini belirten Erhürman, bunun kabul edilebilir olmadığının altını çizdi. Erhürman, hükümetin bu sektörde bunca yıldır üretim yapan üreticileri muhatap almak zorunda olduğuna vurgu yaparak, “Bu işler geceden sabaha karar alınabilecek işler değildir. Bu kadar insanın çalıştığı bir sektörse, üretim yapan bir sektörse, kaç taraf varsa dinleyip verileri almanız gerekiyor. Üreticiler, buğdayı buraya fonla, vergiyle getirecekse, dolar da arttıysa, Türkiye’den ithal edilecek unda fon yoksa, bunu kesinlikle haklı bir rekabet ortamı olarak değerlendirmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

 

“Hükümet tüm verileri kamuoyuyla paylaşmalı”

Tufan Erhürman, hükümete de çağrıda bulunrak, “Sektörü bir an önce bu istişare sürecinin içine ciddiyetle katmak zorundadır. Elindeki tüm verileri de paylaşmak zorundadır. İşçimiz de üreticimiz de tüketicimiz de aynı anda gerçek durumun ne olduğunu bilebilsin” dedi. İçinde bulunduğumuz durumda kriz yaşamayan sektörün olmadığına dikkat çeken Erhürman, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir de krizin üzerine durmadan kriz ekleniyor. İnsanların alım gücü yerlerde sürünüyor. İşçilerin bile işsiz kalma riski var. Krizin içinde marifet kriz çökmektir. Krize kriz eklemek değildir. İnsanları işsizlik endişesiyle karşı karşıya bırakamazsınız. Krize kriz ekleyen bir hükümet yaklaşımı var. Ben yaptım olur yaklaşımıyla karşı karşıyayız. Verileri tam olarak istiyoruz. Bu kriz ortasında insanları bununla karşı karşıya bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.”

 

Başbakan Faiz Sucuoğlu:

“Fon konusu konuşuluyor”

Arun, Başpınar Un ve Yavuzlar Un’un üretimi durdurmasıyla patlak veren un krizi için Tarım Bakanlığı’nın dün İskele’de söz konusu firma direktörleriyle toplantı düzenlediğini belirten Başbakan Faiz Sucuoğlu, fon konusunda çeşitli görüş alışverişinin sürdüğünü anlattı.

Üç firmanın üretimi durdurmasıyla dün akşamdan beridir yaşanan hareketliliği YENİDÜZEN’e değerlendiren Sucuoğlu,  ekmek ve un mamullerindeki fonlarla ilgili bazı düzenlemeler yaparak, yerli üretimin de korunacağını belirtti.

Sucuoğlu, un firmaları ve Bakanlığı toplantısının İskele’de sürdüğünü kaydetti.

 

Bu haber toplam 1325 defa okunmuştur