Şimdi gündem: ‘İÇ GÜVENLİK’
Kuyumcu soygunu zanlılarının ülkeyi yasal yollardan terk etmesi, geçtiğimiz hafta Surlariçi’nde kalabalık bir ortamda iki grup arasında yaşanan kavga ve mahkemeye yansıyan birçok adli olay, korku ve endişeyi artırdı…
KORKU VE TEDİRGİNLİK VAR… Kuyumcu soygunu zanlılarının ülkeyi yasal yollardan terk etmesi, geçtiğimiz hafta Surlariçi’nde kalabalık bir ortamda iki grup arasında yaşanan kavga ve mahkemeye yansıyan birçok adli olay, korku ve endişeyi artırdı…
Devrim DEMİR
Ülkede ardı ardına yaşanan kriminal olaylar, iç güvenliği birincil tartışma noktasına taşıdı.
Son olarak kuyumcu soygunu zanlılarının ülkeyi yasal yollardan terk etmesi, geçtiğimiz hafta Surlariçi’nde kalabalığın olduğu bir ortamda iki grup arasında yaşanan yıkıcı kavga ve mahkemeye yansıyan birçok adli olay vatandaşı endişelendirdi.
Artan soygunlar ve aydınlatılmayan birçok olayın ülkedeki güvenlik zafiyetinin sorgulanmasına neden olduğunu ifade eden vatandaşlar, “Kendi güvenliğimizi kendimiz temin eder noktaya geldik” dedi.
Arasta halkı endişeli…
Surlariçi’nde esnaflık yapan ve yaşamlarını geçmişten bugüne o bölgede idame ettiren vatandaşlar, Arasta bölgesinde gençler arasında ciddi bir çeteleşmenin olduğunu, bunun artık gözle görülür boyuta ulaştığını kaydetti.
Özellikle 1974 yılından günümüze Surlariçi’nde yaşayan 92 yaşındaki Naciye Cemal Koroğlu, bölgede karanlığın ardından can güvenliklerinin olmadığını yalnız yaşayanlar için bölgenin adeta korku verdiğini kaydetti.
Polisin hiçbir şekilde devriye gezmediğine de dikkati çeken Koroğlu, bölgede çok sayıda yabancı kişilerin de olduğunu belirtti.
Esnaf ve bölgede yaşayanlar artış gösteren kriminal olaylar karşısında endişeli olduklarını, güvenlik kameralarının bölgede çözüm olmadığını polisin ciddi önlemler alması gerektiğini savundu.
Gönyeli ve Sanayi Bölge esnafı da endişeli
Yaşanan gelişmeleri sosyal medya ve gazetelerden okuduklarını kaydeden Gönyeli ve Sanayi Bölgesi’ndeki esnafta özellikle giriş çıkışların denetlenemediği için olayların hızla tırmandığının altını çizdi. Esnaf, karanlık çökünce KKTC’nin her açıdan güvensiz bir ülke olduğunu polisi sadece trafikte ceza keserken gördüklerini, vatandaşın güvenliği için devriye gezen bir ekip görmediklerini kaydetti.
“Kendi kendimizin güvenliğini sağlıyoruz”
Polisin olaylar karşısında yeterli olmadığına inanan vatandaşlar, artık kendi güvenliklerini kendilerinin sağladığını belirtti.
YENİDÜZEN’e konuşan vatandaşlar, çantalarında ve araçlarında ‘mecbur’ kaldıkları için suç aleti taşıdıklarını ifade ederken, Gönyeli bölgesindeki esnafta Gönyeli gibi bir yerde ciddi güvenlik zafiyeti olduğunu, polisin devriye gezmediğini öne sürdü.
Gönyelide yaşayan esnaf ve vatandaşlar da polisin yeterli denetim yapmadığından şikâyet etti.
Vatandaş ne dedi?
Elvan Yetken: “Kendi güvenliğimi kendim sağlıyorum”
“Ülkede yaşanan olaylar aldı başını gidiyor. Son yıllarda adli olaylarda ciddi bir artış olduğu gözler önündeyken, bir vatandaş olarak kendimi güvende hissetmiyorum. Kendimi korumak için gerekli her şeyi çantamda taşıyacak duruma geldim, bir kadın olarak kendi güvenliğimi kendim sağlıyorum.”
Naciye Kemal Koryürek: “Kendi evimde huzurum kalmadı”
“92 yaşındayım, tek başıma kalıyorum. Gündüz korkum yok ama gece kendimi kendi evimde güvende hissetmiyorum. Surlariçi’ne gece karanlığın çökmesi ile gelen gidenin haddi hesabı yok. Polisten yardım isterik buradan devriye yapsınlar çünkü buraları artık hem çok tehlikeli hem de güvensiz.1974 yılından bu yana bu bölgedeyim ben son zamanlarda olan olaylardan sonra böyle korku görmedim. Gece korkudan uyumuyorum özellikle hafta sonu öğleden sonra çok garip yüzler var bu ara sokaklarda. Kapım açık otursam evin içine girecek gibi bakarlar, geçenlerde iki kadın bohçacı diye kendilerini tanıtıp eve girdiler korkudan evde birinin olduğunu söyledim yavaş konuşun uyanmasın oğlum diye hemen bohçalarını alıp kaçtılar. Surlariçi arada sırada hatırlansın bu bölgede biz yaşıyoruz.”
Oruç Kaya: “KKTC artık Teksas”
“Olayları tavsip etmiyorum. KKTC Teksas’ a dönmüş durumda ve ne yazık ki her geçen gün olaylar artıyor. Ben bir erkek olarak kendimi güvende hissetmiyorum. Kadın kendini güvende nasıl hissedecek özgürce dolaşamıyor, yürüyemiyorsa. Bir zamanlar kapılarımıza kilit vurmadan bir uçtan bir uca giderken, gece yatağımıza yatana kadar kapı pencereyi kaç kez kontrol ediyoruz. Yetmez evimin etrafına kamera sistemi kuracak duruma geldim. Bölgede turist var canlılık var ama ne kadar güvenli sorgulanır iç açıcı bir durum yok. İçişleri Bakanlığı önüne gelene vatandaşlık vermesin. Bölgedeki çeteleşme yaşanan bıçaklı kavga bu insanlar statülerine bakılsın ve eğer bağlantıları yoksa derhal gönderilsinler. Sağlıkta, eğitimde yaşanamaz bir hal alırken, neyi sorguluyoruz. Adam elinde bıçakla silahla gelse ben kendimi nasıl koruyabilirim. Yaz kış fark etmez bizim ülkemizde güvenlik bitti. Tedirgin hissediyorum sadece bu olaylar değil polis devriye gezmez. Polisi görmek isteriz resmi olmasa bile sivil polisler denetimlerini arttırmalı. Kadınları gözüyle, sözüyle bile taciz edenler var ülkede nereye el atsan elimizde kalıyor. Ne kaldı hiçbir şey bir an önce ciddi çözümler üretilmeli.”
Ömer Cabacaba: “Yan bakma, kan dökmeye bahane oldu”
“60 yıldır Asma altı Arasta Surlar içi çocuğuyum. Her geçen gün olayın boyutu o kadar değişiyor ki yarım asırlık bir adamı olaylar korkutuyorsa şimdiki gençlerin ne düşündüğünü ne yapacağını merak ediyorum. Bir kere ülkeye giren içilmemesi gereken maddeler geliyor ve gençlere dağıtılıyor kimse bunu inkâr etmesin. Kökünü kurutamıyoruz ve filizlenip çoğalıyor. Adamlar yan bakma bahanesi ile bıçağa sarılır duruma geldi. Nereye kadar böyle gidecek, ülkeye geliyorlar işsiz güçsüz insanlar hayatları ne olacak torunlarım için, gelecek için etrafım için üzülüyorum. Dükkânımın önünde bıçaklama oldu polis zanlıyı olay yerine getirdi. Neden bu suça teşebbüs ettin sorusuna çocuğun verdiği cevap benim kanımı dondurdu yan baktı o yüzden yaptım dedi. Bakış bile tehlikeli duruma geldi. Ada suç batağına dönüştü. Giriş çıkışlara daha dikkat edilmesi gerekir, cebindeki para kalacak yeri o insanı belli eder. Irandan gelerek soygun yapmaya başladılar hangi ülkenin pisliği varsa KKTC ye akmaya başladı.”
Diren Özdoğal: “KKTC kurulduğu gün güven kayboldu”
“Önünü alamayan bir hükümet yapısı varken, önüne gelene her türlü izin verildi. Zamanla Surlar içinde bir kültür çatışması başladı. İnsanlar daha önce burada yaşardı zamanla terk ederek şehre gitti. Yıllar sonra Surlar içini yeniden sahiplenmek için kollarımızı sıvadık. Doğal olarak burada yaşayan taşıma nüfus kültürler nedeniyle çatışmaya döndü ve çeteleşme başladı. Bunun önünü belinizden dizinize gelen silahlarla alamazsınız. Son yapılan huzur operasyonunda masalarında eğlenen müşterilerim silahlı polisleri görünce huzursuz olup masalarını terk etti. Bu çeteleşmeyi önlemez Suriçi’ne olan geri dönüşü geri sahiplenmenin doğallığını da kırıyorlar. Kıbrıslıyım 30 yaşındayım ve ne yazık ki güven sorusuna emin cevap veremiyorum. KKTC kurulduğu tarihten itibaren kendini güvende hissetmiyor. “
Mehmet Örskıran: “Korkuyoruz”
“Esnaf olarak kendimizi güvende hissetmiyoruz. Geceleri polis yok, dükkânımız allaha emanet güvenlik kameramız var ancak onlarda bir işe yaramıyor. Şikâyete gidiyorsun polis önemsemiyor, tedirginiz gün gelir polis hiç geçmez polis görmek istiyoruz. Olay olur telefon açıyoruz ama ne yazık ki gelmiyor ilgilenmiyor adli olayları takip ediyoruz korkuyoruz.”
Aykut Altınkalp: “Ülkemde güvende değilim”
“Kendimi güvende hissetmiyorum bu tatsız olaylar karşısında ülkeme yabancı gibi bakıyorum. Dışarı çıkmaya korkuyoruz, polisin denetim eksikliği çok fazla polis görmek isteriz tedbir görmek isteriz.”
Osman Ruhi: “Memleketin gidişatı belli, çok önemli değil”
“Bu ülkeden hiçbir beklentim yoktur. Ne devletten ne polisten bir şey beklemiyoruz. Ülkeye bu insanları biz getirdik, çatışmalara da başlamasına biz sebep olduk parayı veren düdüğü çalacak. Mademki biz muhtacız ve para dileniyoruz başka ülkelerden. Keşke böyle olmasa devletin kabahati ne yazık olanlar. Memleketin gidişatı belli artık, çok önemli değil.”
Kadriye Bakar: “Polis vatandaşı korumuyor”
“Esnaf olarak artık güvende olduğuma inanmıyorum polisler yollarda ceza kesmek için var bizi korumak için hiçbir polisin yollarda durduğuna inanmıyorum arada silahlı huzur operasyonu yapılıyor sürekli ceza kesilerek bir para psikolojisi içine girildi. Sürekli her gün bir şeyler var çok fazla kadına şiddet, hırsızlık olayları tedirgin ediyor. Devlet devletlikten çıktı. Kime gidip neyi soracağımızı bilmiyorum vatandaşa biraz daha ilgi gösterilmesini istiyoruz.”
Baki Ermez: “Ülkeye giriş çıkışlar denetlenmeli”
“Son yaşanan olaylar ürkütüyor bizi. Giriş çıkışları denetimli hale getirmeleri gerekmekte. Siyasiler bu konuda çok hassas davranmalı. Türkiye veya üçüncü ülken gelenler daha sıkı denetlenmeli.”