“Şimdi her şey medenileşti”
Her çağa ayak uydurarak yaşamdan tat almasını bilen büyüklerimizden 88 Yaşındaki Ayşe Türköz, dünü ve bugünü mukayese ediyor
Fehime ALASYA
“Eskiden araba yerine öküz ve eşek alırdık, onlar para ederdi, eskiden kızlar 15 yaşında evlenir kocasıyla büyürdü” diyen Güzelyurtlu Ayşe Türköz, geçmiş ve günümüz arasında yaptığı mukayesede, günümüzdeki medeniyetten memnuniyet dile getiriyor.
Bu medeniyetle değişen pek çok şey olduğuna dikkat çekiyor.
Kapı önünde mevsim meyvelerinden portakal ve greyfurt yerken rastladığımız 1929 doğumlu Ayşe Türköz, Ayanni’de (Aydın köyünde) doğup büyümüş. Kalabalık bir ailede büyüyen Türköz, ilkokulu bitirebilmiş…
Akıcı konuşması, tatlı dili, güler yüzü ile sohbetine doyum olmayan Ayşe Türköz, olaylara esprili bir dille yaklaşıp, Güzelyurt’ta keyifli dakikalar geçirmemize vesile oluyor.
“Bende roman çok, birkaç saate sığdıramayız” diyerek söze başlayan Türköz, diline doladığı “Eskiden” kelimesiyle bizleri maziye götürüyor. Pırıl pırıl bahçesi, balkonunun her yanını kaplayan güneş ve gölgesine sığındığımız yenidünya ağacının dalları arasında gerçekleştirdiğimiz sohbette adeta içimiz ısınıyor... “Gelen, giden herkes bu yenidünyadan yer, hem meyvesin yerik hem de gölgesinden faydalanırık” diyor Ayşe nene…
Sekiz çocuğunu da yalnız büyütmüş…
Ayorgili polis Fuat Mehmet Türköz ile 20 yaşında evlenen Ayşe teyze, şehit düşen eşinden halen daha övgüyle ve sevgiyle söz ediyor. Sekiz çocuğu olan Türköz, 1964 yılında şehit vermiş eşini. Polis memuru olan eşi Fuat Mehmet Türköz, görevde iken şehit düşmüş. Başarılı bir futbolcu olan eşi, çevresinde de çok sevilen sayılan bir kişilikmiş.
36 yaşında kocasını kaybeden Türköz, hiç evlenmemiş, sekiz çocuğunu da yalnız büyütmüş…
Gözümüz Ayşe teyzenin parmağında olan evlilik yüzüğüne takılıyor, Ayşe teyze evlilik yüzüğünü hiç parmağından çıkarmamış…
36 yaşında sekiz çocuk annesi iken hayat mücadelesine eşi olmadan devam etmeye başlayan Ayşe Türköz’e ‘Nasıl?’ diye sorduğumuzdaysa cevabı gecikmiyor; “Artık giydim ama çocuklarımı her bayram giydirdim, hiçbir şeyden de geri bırakmadım, Allah yardım etti, büyüttüm, başa çıktım” diyor… Eşinin şehit düşmesinden sonra devletten yardım alarak çocuklarını büyütmeye çalışan Ayşe Türköz, her mevsim de köyünde işçi olmuş.
“Bir arkadaşım var, o da tanrı…”
Sağlığını neye borçlu olduğunu sorduğumuz Ayşe Türköz, “Bir arkadaşım var, o da tanrı… Kendi kendime baktım, geçindim, çok güzel komşularım da var tabi, sevgisiz olmaz… Kendi yemeklerimi yaparım, canımın çektiğini pişirir yerim, evimi temizlerim, geçinip giderim. Çocuklarım hep etrafımda…” diyor…
“Şimdi her şey medenileşti”
Diline doladığı “Eskiden” kelimesiyle bizleri maziye götüren Ayşe Türköz, “Eskiden araba yerine öküz ve eşek alırdık, onlar para ederdi... Şimdi her şey medenileşti, eskiden kızlar 15, 16 yaşlarında evlenir, kocasıyla büyürdü, şimdi çok geç evleniyorlar, haksız da sayılmazlar doğrusu… Eskiden insanlar doktor yüzü görmezdi. Hem sağlıklıydı hem de kendi kendinin doktoruydu…” diyor…