1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Şimdi ‘iş’ zamanı
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Şimdi ‘iş’ zamanı

A+A-

 

Eskiler “Geç olsun da güç olmasın” derler.
Koalisyon görüşmeleri biraz ‘geç’, hatta ‘güç’ de oldu.
Uzadıkça uzayan pazarlıklar biraz can sıktı.
Ama yine eskiler “Hatice’ye değil, neticeye bak” derler.
Neticede artık bir koalisyon hükümeti var ve zaten asıl mesele de şimdi başlıyor.
**
CTP-DP koalisyonunu çok ciddi işler bekliyor.
Sibel Sibel başkanlığındaki CTP-DP-TDP koalisyonu ‘geçiş hükümeti’ olmasına rağmen toplumda çok olumlu izler ve izlenimler bıraktı.
O olumlu havayı arkasına alarak işe başlamak yeni hükümetin en önemli moral güçlerinden biri olacak.
Dört küsur yıl boyunca sürekli sorunlarla boğuşan, gerilimler yaşayan, fakirleşen ve en önemlisi de bu ülkeye dair umutlarını yitirmeye yüz tutan Kıbrıslı Türkler yeni hükümetten ‘icraat’ bekliyor.
Özkan Yorgancıoğlu ve Serdar Denktaş ile onlarn belirleyeceği diğer bakanları zorlu bir dönem bekliyor.
**
Toplumun ekonomiden sağlığa, eğitimden çevreye, yerel yönetimlerden demokrasiye kadar yığınla birikmiş sorunu vardır.
Bunlaırn tümünü kısa sürede çözmek mümkün değildir.
Kuşkusuz dünyada ve bölgede devam eden ekonomik gerileme ve özellikle yakın coğrafyanın yeniden şekillenmesine yol açabilecek iç ve dış savaş koşulları nedeniyle ‘nesnel koşullar’ın iç açıcı olduğunu söylemek pek kolay değil.
Diğer yandan Kıbrıs sorunuyla ilgili Ekim ayı sonrasına bağlanan umutların da altı –en azından şimdilik- çok dolu değil gibi görünüyor.
KKTC hükümetlerinin işbirliği yapabileceği tek adres olan Ankara ile ilişkiler ise UBP’li hükümetlerin bıraktığı yerden devam edecek gibi gözükmüyor.
An azından hem CTP’nin hem DP’nin ‘değişmeli’ dediği bir ekonomik protokol var ve değişiklik tartışmasının bile negatif sonuçlar doğurması muhtemel...
**
Tüm olumsuzluklara rağmen CTP-DP koalisyonundan toplumun ciddi beklentileri vardır.
1994’te ‘çıraklık’, 2004’te de ‘kalfalık’ dönemlerini yaşayan iki partinin 2013’te kurdukları yeni koalisyonun ‘ustalık’ dönemi olması gerektiğini yeniden hatırlatmakta fayda var.
Kamuoyunun beklentisi de bu yöndedir.
Geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması, deneyimlerden çıkarılan derslerle hareket edilmesi bile çiçeği burnunda hükümetin kamuoyu desteğini yukarılara çekebilecek potansiyele sahiptir.
Kuşkusuz aslolan sorunlara doğru teşhisler koyup doğru kararlar alabilmektir.
Buna bir de ‘sosyal diyalog’ ile ‘halkla ilişkiler’ becerilerini eklerse, 28 Temmuz iradesinin işaret ettiği şekilde oluşturulan CTP-DP ortaklığı uzun ömürlü, istikrarlı ve ülkeyi yeni ufuklara taşımaya aday bir hükümet olabilir.
Şimdi ‘iş’ zamanıdırn ve bazı kesimlerle merkezlerin dar politik hesaplarından vazgeçmesinde fayda vardır.
Yine de bu tür hesapların panzehiri toplumu kucaklayan bir siyaset ve icraattır.
Gerisi ise teferruattır!

Bu yazı toplam 1955 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar