1. YAZARLAR

  2. Ongun Talat

  3. Şimdi tam da “siyaset yapma” zamanı
Ongun Talat

Ongun Talat

Şimdi tam da “siyaset yapma” zamanı

A+A-

Salgın günleri başladığından beri, en sık duyduğumuz laflardan biri, şu meşhur “şimdi siyaset yapma zamanı değil” cümlesi.

Belli merkezlerden beslendiğini gördüğümüz bu söylem, yönetenlerin etrafında koruyucu bir kalkan oluşturma işlevini görüyor.

Herhangi bir konuda eleştiri yapmaya çalışan insanların karşısına hemen bu sözde “suçlama” çıkarılıyor. İşin tuhafı da, bu ifadeyi dile getirenlerin başını, normal zamanda sosyal medyada siyasi içerikli paylaşımları en fazla yapan bireylerin çekiyor olması. 

Bugünlerde kamusal alanla yegane bağlantımız haline gelmiş sosyal medyada, halkın geniş bir kesiminin bu düşünceyi sahiplendiğini görüyoruz. Çünkü siyaset, toplum algısında “gündelik siyasi çekişmeler” olarak yer etmiş bir kavram. Siyasetle ilgilenmeyi milletvekilliği, bakanlık gibi  hedefleri olan insanların işi, ya da politikacıların çıkarlarına hizmet eden bir tür militanlık olarak görüyoruz.

Siyaseti kendi hayatımızın dışında, apayrı bir alan olarak kurguluyor, böyle yapmakla kendi kaderimiz üzerindeki söz hakkını tamamen siyasi elitlere devrediyoruz. Yani profesyonel politikacılar bizim adımıza karar verecek, bize düşense yalnızca vergimizi vermek ve karşılığında hizmet beklemek olacak. Bir de seçimlerde bizi yönetecekleri belirlemek için oy vermek.

Böyle bir anlayış insanın kendi kabuğuna çekilmesi sonucunu doğuruyor. Bu şekilde düşünerek, kendi ailemiz ve yakın çevremiz dışındaki yaşama kayıtsız kalıyoruz. Özgür olduğumuzu sanıyor, ancak tam tersine birilerinin inisiyatifi doğrultusunda, tahakküm altında yaşamaya onay veriyoruz.

Halbuki “siyaset yapmak”, daha doğru bir tabirle “politik olmak”, özünde toplumsal bir varlık olan insanın, bizzat kendi yaşam koşullarını belirleyen süreçlere katılım iradesini göstermesi anlamına geliyor.

Eğer bu günlerden bir milat olarak bahsediyorsak, siyasete dair basmakalıp düşüncelerimizden kurtulmakla işe başlamalıyız. Yöneticilerin icraatlarının hayatımızı doğrudan etkilediğini derinden hissettiğimiz bu salgın günlerinde, siyaset kavramını benliklerimizde bu gerçek anlamıyla yeniden oluşturmalıyız.

Bahsettiğim şey, elbette sosyal medya üzerinden görüş paylaşmakla yetinmek değil. Bugüne kadar olduğu gibi, “eleştireyim ve rahatlayım” duygusundan değil, bize dayatılan bu katılım biçimini de, bu aldatmacayı da aşabilmekten bahsediyorum.

Başımızı gittikçe yerle bir olan konfor alanımızdan dışarıya çıkarıp, daha insanca bir düzen için elimizi taşın altına koymaktan. Mümkün olan her mecrayı kullanarak, daha önce kendi özel yaşamımızdan farklı bir alan olarak algıladığımız politikayı, hayatımızın asli unsuru haline getirmekten.

Yaşadığımız süreç bizlere bir şeylerin mutlaka değişeceğini gösteriyor. Fakat bu değişimin  hangi yönde olacağını biz kendimiz belirleyeceğiz.

Bu nedenle “siyaset yapma” zamanı, aslında tam da şimdi. Çünkü yalnızca politikacılara bırakılamayacak kadar ciddi bir işten bahsediyoruz.

Geleceğimizi şekillendirecek, bundan sonra nasıl bir düzende yaşayacağımızı belirleyecek, çok ama çok hayati bir işten...   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2957 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar