Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü yine değişti...
Ortaokullar ve Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü yeniden değiştirildi.
Ne zaman? 19 Eylül’de…
Okullar ne zaman açıldı? 20 Eylül’de...
Bir gün önce alelacele yapılan değişikliklerden çocuklara hayır gelir mi!?...
Eğiti
Ortaokullar ve Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme Sınav Tüzüğü yeniden değiştirildi.
Ne zaman? 19 Eylül’de…
Okullar ne zaman açıldı? 20 Eylül’de...
Bir gün önce alelacele yapılan değişikliklerden çocuklara hayır gelir mi!?...
Eğitime, ülkeye hayır gelir mi!?
Yeni yeni gariplikler icat edildi!...
Kimlerdir bu değişiklikleri yapanlar? Akıl hocaları kimlerdir? Eğer varsa... Merakım gittikçe artıyor. Acaba diyorum; “Üç yüz uzman var!” diyorlardı, onlar mı?
Neler yaptılar, ne değiştirdiler?
2009-10 öğretim yılında uygulamaya koydukları ve insan hakları ve onuruyla bağdaşmayan Meslek Destekli Programları kaldırdılar. İyi de yaptılar... Başından beridir söylüyoruz, yazıyoruz “yanlıştır”, “olmaz, olmayacak” diye. Nihayet anlaşıldı. Sevindirici ve olumlu bir değişiklik.
Kimisi bir defada anlar, kimisi on... Bir eğitimci olarak tekrarın faydasını gördük.
Ama olanlar çocuklara oldu. Bir öğrenciyi altıncı sınıftan, yedinci sınıfa üç yılda geçirebildiler... Öğrenci açısından ne bir kazanım, ne bir yönlendirme... Heba olup giden yıllar, umutlar... Gelmeden tüketilen bir gelecek.
Daha neler yaptılar, neler!?
Akademik sınıflara geçebilmek için İngilizce notunun 8 olması gerekiyordu. Ansızın bir değişiklik yaparak Fen ve Matematik notunun da 8 olması koşulunu getirdiler.
2009 yılında yaptılar, 2011’de değiştirdiler. Öğrencilere önce İngilizce Fen, Matematik okuttular, sonra da Türkçe...
Ne garip bir değişiklik!
Birlikte düşünelim... Ortaokulda iki öğrenci olsun, biri İngilizce Fen, diğeri de Türkçe Fen okuyor. Konular her ikisinde de aynı, ders saatleri de... Ama birinde geçme notu 5, ötekinde 8.
Peki kolejlerin orta bölümünde okuyanlar 8 notuyla mı geçiyorlar? Hayır...
Matematik ve Fen’den 8’den az not alanlara Türkçe mi okutuyorlar? Hayır...
Acaba liselere de böyle bir uygulama var mı? diye bakalım.
Genel liselerde Türkçe olarak okutulan Fizik, Kimya, Biyoloji gibi derslerin geçme notu 5; kolejlerde İngilizce olarak okutulan aynı adlı derslerin geçme notu yine 5. Var mı bir farklılık? Yok... Peki kolejde 8’in altında not alan bir öğrenciye Biyoloji Türkçe olarak mı okutuluyor? Hayır.
Gelelim özel okullara. Bakanlığın bu kararı özel okullarda uygulanacak mı? Fen ve Matematik dersinde 8’in altında not alan bir öğrenci, öğrenimine Türkçe olarak mı devam edecek? Hayır. Öyleyse devlet okulunda öğrenim gören öğrenciler niye yoksun bırakılıyor? Bu devlet okulunda öğrenim göreni cezalandırma değil midir?
Vatandaş çocuğunu göndermez mi artık özel okula...
Daha da ileri gidelim... Üniversitelerde öğretim dili İngilizce olan bölümlerde geçme notu 8, Türkçe olan bölümlerde 5 mi? Hayır. Biri İngilizce dilinde öğrenim görerek mühendis olur. Öteki de Türkçe okuyarak mühendis olur. Her ikisinde de geçme notu aynıdır. Dersler aynı, konular aynı... Kimse bir öğrenciden 8, ötekinden 5 istemez. Sadece İngilizce dilinde öğrenim görecek olanın İngilizce dil seviyesine bakılır. Yeterli değilse bir yıl hazırlık okutularak, öğrenimine devam eder.
Verilen bu örneklerden kararın yanlışlığı apaçık ortada. Bakanlık da bunu öğrencilerin cuma günü yaptıkları eylemden sonra anlamış olacak ki pazartesi sabah sabah okulları telefonla arayarak “sekizinci sınıflara uygulanmayacak” talimatını verdi. Alınan karar, sekizinci sınıflar için yanlışsa, yediler için de yanlış olmaz mı? “Yanlıştır” sekizlerde uygulamayalım, ama yedinci sınıflara uygulayalım. Bu uygulama kendiliğinden tutarsız olmaz mı? Üstelik bakanlık okullara telefon etmekle hatasını da kabul etmiş oluyor. O zaman yedinci sınıflarlara niye uyguluyorsunuz?
Daha bir ay olmadı okullara gönderilen haftalık ders programlarında büyük büyük puntolarla yazıldı: “Akademik sınıflara geçmek isteyen öğrencilerin İngilizce dersinde en az 8 alması gerekir” diye... Öğrenciler, öğrenimlerine bu kurallara göre başladılar ve şimdi de devam etmek istemektedirler. Haksız mılar?...
Müzik okullarında bile öğrenci bir alet seçer ve dört yıl aynı programda devam eder. 8’den düşük not aldı diye bir yıl keman, bir yıl davul, bir yıl da zurna... okutmazlar.
Tüm bu yapılanların amacı nedir?
“Yönlendirme mi?” diyeceksiniz. Tamamıyla ters ve tutarsız bir uygulamadır.
Yönlendirme, öğrenciyi kabiliyetlerini en üst seviyeye kadar geliştirme sürecinde desteklemektir. Dershane, sınav odaklı eleyici anlayışlar ise engeller koyar. Not koyar, sınav koyar, çok zorda kalırsa da ayrımcı uygulamalara da başvurabilir. Nitekim Meslek Destekli Program, böyle bir anlayışın ürünü olarak eğitim tarihimizde yerini alacaktır.
Okul, sınıf, öğretmen, kitap, program var. Ne amaçla bozuluyor, dağıtılıyor Akademik sınıflar... Durmadan çocukların önüne engel konuyor, sorun yaratılıyor. Üstelik A Level sonuçlarıyla Türkiye üniversitelerine gitme gündemde iken, gelecekte bu programlara talep artacak. Bu programları geliştirmek mi gerekir, yoksa kapatmak mı?
Bakanlığa düşen görev Akademik sınıflara adını veren Akademik İngilizce dersini tekrardan programa koyması, İngilizce programlarını geliştirmesidir. Akademik İngilizce dersini Bi-lingual adı altında TED Koleji’ne uygulama izni veren bakanlık kendi okullarında niye bunu yasaklıyor. Bunun adı, “Devlet okullarından umudunu kes, git özelde oku”dur.
Neden bu değişiklik yapıldı? Gerekçesi nedir? Bakanlıktan bir yetkili çıkıp açıklasın... Amaç ortaokullarda iki dilde eğitimi ortadan kaldırmak mı? Dershaneye, özel derse, yoksa özel okula teşvik etmek mi? Nedir?
Günübirlik böyle gariplikler yapılacaksa, bir şey yapılmasın daha iyidir.