Özersay, ülke ekonomisine katkıda bulunması amacıyla sınır kapılarının PCR testi olması şartıyla günübirlik, 12 saatliğine geçişlere açılması gerektiğini söyledi. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu ve İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin bu konuyu ele alması halinde, Cenevre öncesinde iki halk arasındaki ilişkilerin iyileşmesine katkı sağlanacağını belirtti.

HP Genel Başkanı Kudret Özersay Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için henüz bir müzakere süreci olmadığını ifade etti, müzakere sürecinin başlayabilmesi için ortak bir zemin oluşma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti.

Özersay, Cenevre’deki 5+1 gayri resmi zirvede de kapsamlı çözüme yönelik müzakerelerin başlaması için bir ortak zemin oluşmasının düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.

Halkın Partisi olarak, kapsamlı çözüm müzakerelerinden önce Kıbrıs’ta her iki halkın işbirliği yapmasını önemli gördüklerine dikkat çeken Özersay, güven yaratıcı işbirliği adımlarının atılması için geç kalınmaması ve bu adımların kapsamlı çözüme endekslenmemesi gerektiğini ifade etti.

Özersay, ülke ekonomisine katkıda bulunması amacıyla sınır kapılarının PCR testi olması şartıyla günübirlik, 12 saatliğine geçişlere açılması gerektiğini söyledi. Buna karar vermenin uzmanların işi olduğunu ifade eden Özersay, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu ve İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin bu konuyu ele alması halinde, Cenevre öncesinde iki halk arasındaki ilişkilerin iyileşmesine katkı sağlanacağını belirtti.

Kıbrıs Rum tarafının pandemiden önce de, yasadışı göçü engellemek iddiasıyla geçiş kapılarından turistlerin geçişlerini durdurduğunu hatırlatan Özersay, “İki taraf, Cenevre zirvesine gitmeden pandemi öncesi dönemdeki gibi geçiş kapılarının kısıtlama olmadan açılması gerektiği konusunda birbirlerine karşılıklı güvence vermelidir” dedi. Özersay, bunun Cenevre Zirvesi’ne de olumlu katkısı olacağını söyledi.

Özersay, Cenevre’de bir ortak zemin bulma çabası gösterileceğinden daha önceki deneyimlerden yararlanmak gerektiğini dile getirdi. Özersay, meselenin özüyle ilgili geçmişte tarafların hassasiyet gösterdiği konularla ilgili yapıcı muğlaklık yaklaşımı sergilendiğini ancak bugünkü şartlarda sorununun çözümü yerine tarafların birbirini suçlayacağı bir ortam yaratabileceğini belirtti.

Kudret Özersay, tarafların sonuç alınmayacak olsa bile sırf anlaşıyormuş gibi görünmek için adımlar atmaması gerektiğini dile getirdi. Özersay, eğer bir ortak zemin yoksa varmış gibi yapmak yerine her iki halkın yararına olacak konularda işbirliği yapmanın desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanının Meclis’e gelerek bu ve benzeri konularda milletvekillerini bilgilendirmesi gerektiğine işaret eden Özersay, eğer bunun için belirlenmiş bir tarih varsa, o toplantıda hem görüşlerini ortaya koyup, hem de soru soracaklarını kaydetti.

Özersay toplumsal ve ulusal bir mesele olan Kıbrıs konusuna katkı koymaya hazır olduklarını belirtti. 

TDP Genel Başkanı Özyiğit:

“Federal bir çözümü sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit hafta sonu yapılan parti içi seçimlere işaret ederek, “Belki artık seçimleri ve kendi aralarındaki tartışmalar geri kalmıştır da toplum sorunlarıyla ilgilenebilirler” dedi.

Özyiğit, eğer 20’sine kadar seçim tarihi belirlenmezse ara seçim için ‘start verileceğini’ dile getirdi.

Cemal Özyiğit, vaka sayılarının artış göstermesinden dolayı internet kafelerinin kapatıldığını ve PCR testleri konusunda sıkılaşmaya gidildiğini ancak ev karantinasının denetim açısından halkta endişe yarattığını söyledi. Özyiğit, YDP kurultayında yaşananların da bu endişeleri doğrular nitelikte olduğunu kaydetti.

Etkin denetim olmazsa yeniden kapanmanın kaçınılmaz olduğunu savunan Özyiğit, “Aşılar nerede” diye sordu.

Hükümetin sendikalarla bir türlü diyalog kuramadığına değinen Özyiğit, bunun sonucunda da sendikaların eyleme gittiğini ifade etti.

Cenevre görüşmelerine çok kısa süre kaldığını kaydeden Özyiğit, hiç olmadığı kadar fazla temaslarda İngilizlerle AB yetkililerinin görüşmelerine işaret ederek, “Kıbrıs sorunuyla ilgili biz ne yapıyoruz” diye sordu ve Cumhurbaşkanlığını eleştirilerde bulundu. 

Özyiğit, Cenevre’ye “iş ola gidiliyor” gibi bir izlenimleri olduğunu ve “egemen eşitlik, iki devletli çözüm”den bahsedilerek sürecin başlamadan bitirileceği endişesine kapıldıklarını belirtti.

“Aslolan ilhak politikalarına zemin yaratmak mıdır” diye soran Özyiğit, Kıbrıs Türk halkının buna asla izin vermeyeceğini ifade etti.

İki bölgeli, iki toplumlu tek ortak egemenliği içeren siyasi eşitlik temelinde federal bir çözümü sonuna kadar savunmaya devam edeceklerini kaydeden Özyiğit, halkı çözüm istencini bir kez daha haykıracakları yürüyüşe katılmaya davet etti.